Erkin Öztok
Rusya ile Türkiye arasında varılan Soçi mutabakatı sonrası İdlib’de silahsızlandırılmış bölgenin 15 Ekim’e kadar kurulması gerekiyordu. Fakat 15 Ekim’in üzerinden bir haftadan fazla bir süre geçmesine rağmen uzlaşılan bölgeden cihatçı örgütlerin çekilmesi tamamlanabilmiş durumda değil.
Soçi’de varılan mutabakat sonrası, Türkiye’nin cihatçı gruplarla diplomasi mesaisi hız kazandı. Suriye’yi Özgürleştirme Cephesi içine anılan, başını Ahrar El-Şam’ın çektiği Türkiye’ye yakınlığıyla bilinen gruplar mutabakata uygun hareket ettiler. Bu gruplar, eski ÖSO grupları ve Müslüman Kardeşler kökenli örgütlerden oluşuyor.
Kökenini El Nusra’nın oluşturduğu fakat radikal grupların federasyonu durumunda olan Heyet Tahrir El-Şam ise mutabakata karşı ikircikli bir tutum aldı. Bu gruplar anlaşmayı açıkça kabul etmezken, Suriye Ordusu’na yönelik saldırılarını büyük ölçüde durdurdu, lâkin silahsızlandırılmış bölgeden kuvvetlerini çekmedi ve bu bölgeye yığınak yapmaya devam ettiler. Bu tutumlarıyla mutabakatının uygulanmasını zorlaştırır konumda yer alıyorlar.
Kökenini El-Kaide biatlı grupların oluşturduğu Hurras El-Din ile yabancı cihatçılardan oluşan Ensarud Din gibi gruplar ise mutabakatı hiçbir şekilde kabul etmediklerini açıklayarak, “Müminleri savaşa teşvik et” isimli bir operasyon odası kurdular. Yayınladıkları videolarda, mutabakat sonrasında silahsızlandırılmış bölgeden Suriye Ordusu’na yaptıkları saldırıları sergileyerek, çok daha büyük saldırıların geleceğini propaganda ettiler. Mensuplarının çoğu yıllardır farklı ülkelerde cihada katılanlardan oluşan bu gruplar, mutabakata karşı ciddi bir tehdit oluşturur durumdalar.
Üzerinde anlaşılan silahsızlandırılmış bölge, Suriye Ordusu’nun denetimindeki alanlardan hiçbir toprağı almazken, cihatçıların kontrolündeki alanları neredeyse yarı yarıya yok ediyor.
Yirmi kilometre derinliğindeki alan, İdlib’de bulunan cihatçı bölgesinde, önemli kasabaları ve savunma için elverişli alanların büyük çoğunluğunu kapsıyor. Bu haliyle cihatçılar için bu alanın elde tutulması yaşamsal önemde. Aşağıdaki haritadan da bu durumu görebilirsiniz:
Haritada da görüldüğü üzere, Suriye Ordusu’nun kontrolündeki kırmızı renkli alandan hiçbir bölge alınmazken, cihatçıların kontrolündeki yeşil renkli alanın ciddi kısmı silahsızlandırılmış bölgeye dahil ediliyor. Cisr-el Şuğur, Maarat El-Numan, Han Şeyhun, Haritan gibi önemli kasabalar ve savunma hatlarının neredeyse tamamı cihatçılardan arındırılıyor.
ABD, yedi yıldır ciddi yatırım yaptığı Suriye yönetiminin devrilmesi fikrinden, Suriye halkı ve müttefiklerinin direnişi sonucu neredeyse tamamen vazgeçmiş durumda. Fakat, gerek Kuzey Suriye’de yer alan Kürt bölgesi üzerinden, gerekse de Fırat nehrinden Lazkiye il sınırlarına kadar ulaşan cihatçı bölgesi üzerinden yaptığı yatırımların karşılığını alma derdinde. ABD, özellikle cihatçı bölgesi için AKP iktidarını Rusya ve Suriye yönetimiyle pazarlık amacıyla kullanmakta.
Rusya ve Suriye yönetimi cihatçıları temizlemenin yol açacağı maliyetlerden ve uluslararası sonuçlardan kurtulmak amacıyla bu işi Türkiye’ye havale etme derdinde. AKP iktidarı ise dış politikada manevra alanı sağlamak amacıyla bu role, Soçi mutabakatı üzerinden can-ı gönülden atlamış durumda.
AKP iktidarı için evdeki hesap İdlib’e uymamış durumda. ABD’nin desteği ve Rusya’nın zaman tanımasına rağmen Türkiye, İdlib’de radikal cihatçı örgütlerin çoğunu bu mutabakata ikna edebilmiş durumda değil. Bu örgütler, Türkiye destekli cihatçılarla karşılıklı suikastler üzerinden ilerleyen bir rekabete girmiş durumdalar. Diğer taraftan ise silahsızlandırılmış bölge olarak ilan edilen alana yığınak yapmaya devam ediyorlar. El-kaide kökenli grupların yanı sıra, mutabakatı kabul ettiğini ilan eden tırnak içinde ılımlı gruplar, silahsızlandırılmış bölge üzerinden Suriye Ordusu’na dönük saldırılarına devam ediyorlar.
Süreç uzadıkça Suriye yönetiminin sabrı zorlanıyor. Son birkaç gündür Suriye yönetimi kaynaklarından İdlib’de temizlik olacağına dair açıklamalar yapılıyor.
AKP büyük bir hevesle üzerine aldığı ateşten gömleği taşıyamıyor. Cihatçıların, mutabakatı bozması veyahut bölgede bulunan Türk birliklerine saldırması yerel seçimler yaklaşırken AKP’yi zorlayacak başlıklardan biri olarak önümüzde duruyor.
Bu haber en son değiştirildi 25 Ekim 2018 14:32 14:32
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…