İngiliz kadın bisikletçi Türkiye’de yaşadığı tacizleri anlattı: 'You, me, sex' gibi garip bir teklifte bulundular

İngiliz kadın bisikletçi Türkiye'de yaşadığı tacizi sosyal medyada anlattı: Üç erkek beni yol üzerinde durdurup 'you, me, sex' diye garip bir teklifte bulundu.

İngiliz kadın bisikletçi Türkiye’de yaşadığı tacizleri anlattı: 'You, me, sex' gibi garip bir teklifte bulundular

İngiliz kadın bisikletçi Türkiye’de yaşadığı tacizi sosyal medyada anlattı: Üç erkek beni yol üzerinde durdurup ‘you, me, sex’ diye garip bir teklifte bulundu.

Frances Grier isimli İngiliz bisikletçi, yolculuk günlüklerinde, İngiltere’den Çin’e giden rotası üzerinde bulunan Türkiye’ye özel bir bölüm açtı. Genç kadın, Türkiye’de karşılaştığı erkeklerle yaşadığı korku dolu anları sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı.

Medyascope‘un haberine göre Grier, “Tek başına bir kadın olarak dünyayı gezmenin olumsuz yönleri var ve bunlar istenmeyen, davetsiz ve korkutucu tecrübeler. Fotoğrafını çekemeyeceğimiz, yola çıkarken yıkmak istediğimiz önyargılar gerçek olunca geceleri uyumaktan, sabahları ise yola çıkmaktan vazgeçiren yönler” dedi ve Türkiye’de geçirdiği günleri şöyle aktardı: “Son iki günde, üç erkek beni yol üzerinde durdurup ‘You. Me. Sex’ diye garip bir teklifte bulundular. ‘Merhaba’, lugatlarında yoktu herhalde. Başka biri yaklaşıp beni ellemeye çalıştı, hızla uzaklaştım. Bir başkası ise aracından uzanıp öpmeye kalktı. Köyler ve kasabalardan geçerken atılan lafları saymıyorum bile…”

‘BATILILARI AHLAKSIZ OLARAK TANITIYORLAR’

İngiliz bisikletçi, “Yaşadıklarım, yalnız ve Batılı bir kadın olmamdan kaynaklanıyor. Doğu kültüründe ve medyasında bizleri ahlaksız ve gevşek mahluklar olarak tanımlıyorlar. Ancak ben tacizcilerime demek istiyorum ki; “ben de sizin gibi insanım. Sizlerden korkmak zorunda olmak istemiyorum. Tacizlerinizi başka biri kızınıza veya kız kardeşinize yöneltse nasıl hissederdiniz?” dedi.

‘BU ÜLKEDE SABAH YOLA ÇIKMAK CESARET İSTİYOR’

Bir an önce güvenli bir yere gitmek istediğini aktaran Grier, “Dört hafta boyunca bu ülkenin güzelliklerini, misafirperverliğini ve nezaketini anlattıktan sonra Karadeniz’de karşılaştığım bu insanlardan, tüm olumlu izlenimimi yıkmış olmalarından dolayı da nefret ediyorum. Başka bir köyde bana meyve suyu ikram eden nazik bir beyefendiye şüpheyle bakmaktan da nefret ediyorum. Halbuki Türkiye’de geçirdiğim süre içerisinde sayısız cömert insan tanıdım. Bu insanları anlamakta zorlanıyorum. Bu korkutucu tecrübeleri yaşadığım dağ yolundan bir an önce kaçmak ve kendimi yeniden güvende hissedebilmek istiyorum. Burada sabahları yola çıkabilmek bile cesaret gerektiriyor” dedi.