Dış Açı

İran’daki protestolar sonrasında sosyal medya yasağı kalkabilir

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran’da geçerli olan sosyal medya yasaklarının kalkması gerektiğini ifade etti.

İran’daki protestolar sonrasında sosyal medya yasağı kalkabilir

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran’da geçerli olan sosyal medya yasaklarının kalkması gerektiğini ifade etti.

Hatırlanacağı üzere, özellikle protestolar sırasında İran Devleti, internet üzerinden kullanılan sosyal medya programlarının bazılarına yasak getirmişti. Telegram gibi kullanıcıların haberleşmesini sağlamak amacıyla kullanılan program, protesto gösterileri sırasında yasaklanmıştı. Eylemler sırasında yüzlerce kullanıcının dahil olduğu konuşma gruplarına yabancı ülkelerde yaşayan kullanıcıların da dahil olduğu ve bu gruplarda eylemcilere yönelik “kışkırtıcı” mesajların yazıldığı sosyal medyaya da yansımıştı.

28 Aralık 2017 tarihinde başlayan ve kısa sürede İran’ın çeşitli bölgelerine sıçrayan eylemlerde 22 kişi hayatını kaybetmiş ve yaklaşık olarak 1000 kişi gözaltına alınmıştı. 2009 yılından bu yana en kitlesel eylemliliklere sahne olan İran’da hükümet, eylemcilerin her talebinde olmasa da şimdilik sosyal medya yasaklarının kalkması konusundaki talepleri karşısında yumuşamaya gideceklerini açıkladı.

Sosyal medya yasaklarının kaldırılması gerektiğini ifade eden İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, sosyal medyanın gündelik yaşamda ve iş hayatında önemli bir yer tuttuğunu belirterek, birkaç gün içinde sosyal medyanın normal haline dönmesi gerektiği şeklinde konuştu

Pazartesi günü yaptığı konuşmada İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, devleti eleştirme haklarına saygı duyduklarını ancak halk hareketlerinin “İran’ın düşmanları” tarafından yönlendirilebileceğin de altını çizdi. Ruhani, “Gösteriler ve protestolar belirli odaklar tarafından istismar edilebilir. Bu doğaldır ve dünyanın her yerinde olmaktadır.” diye konuşan Ruhani, özellikle bu konuda ABD’nin bu konuda özel öneme sahip olduğunu ifade etti.

Ruhani, daha önceki konuşmalarında, protestoların ekonomik zorluk gerekçeleriyle başladığını ve kısa zamanda sosyal ve politik değişiklikleri talep ettiğini de belirtmişti.