Jeffrey: Astana süreci başarısız oldu
Jeffrey, Suriye’nin kuzeyinde ayrı bir yapı kurmak ya da Suriye’nin toprak bütünlüğünü değiştirmek istemediklerini vurguladı.
ABD’nin Suriye özel temsilcisi James Jeffrey, Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’nda kendisine sorulan soruları yanıtladı.
Amerika’nın Suriye’deki önceliklerini IŞİD’in tamamen yenilgiye uğratılması ve İran’ın nüfuzuna karşı çıkmak olarak sıralayan James Jeffrey, Türkiye ve bünyesinde Türkiye’nin PKK’nin Suriye uzantısı olarak gördüğü YPG’nin de bulunduğu SDG arasındaki gerilime değindi. Jeffrey, Suriye’nin kuzeyinde ayrı bir yapı kurmak ya da Suriye’nin toprak bütünlüğünü değiştirmek istemediklerini vurguladı.
Türkiye’nin kuzeydoğu Suriye’deki Kürt güçleri mevzilerini topçu ateşiyle hedef almasından sonra sınırda gerilim son haftalarda yükselmişti. Amerikan güçleri Suriye’nin kuzeydoğusunda Türkiye sınırında Kürtlerin öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’nin kontrol ettiği bir kentte gözlem noktası kurdu.
Türkiye ve Amerika arasındaki YPG pürüzü Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’nda Amerika’nın Suriye politikası konulu oturumda gündeme geldi. Oturumda temsilcilerin sorularını yanıtlayan Jeffrey, Suriye’nin kuzeyinde tek taraflı adımlardan kaçınılması gerektiği mesajını yineledi.
“Suriye’nin toprak bütünlüğünü değiştirmek istemiyoruz”
Suriye ordusunun, Suriye’nin kuzeyini alması durumunda Amerika’nın uzun vadeli stratejisinin ne olacağı sorusuna Jeffrey, “Suriye’nin kuzeyinde biz IŞİD’e karşı operasyonlarımızı sürdürürken, herhangi bir ülke tarafından tek taraflı olarak bir hamle yapılması ya da herhangi bir müdahale bizim için endişe verici olur. Orada görev yapan Amerikan askerlerini riske atar. Daha önce Deyr Ez Zor bölgesi yakınlarında böyle bir çaba olmuştu. Biz de kendimizi savunma hakkımızı kullandık ve karşılık verdik. Bizim yapmayı umduğumuz bu bölgenin istikrarlı hale gelmesine yardımcı olmak ve bu bölgenin yeni Suriye’ye entegre olmasını sağlamak. Biz Suriye’nin kuzeyinde yeni bir yapı oluşturmak ya da Suriye’nin toprak bütünlüğünü değiştirmek istemiyoruz. Bizim amacımız bölgedeki istikrarı muhafaza ederek Suriye’de siyasi süreci ilerletmek için bunu bir kaldıraç olarak kullanmak.” ifadelerini kullandı.
“Kürtlerle İşbirliğimiz Taktiksel”
Bir süredir Türkiye ile gündeme gelen Kürtlerle işbirliği konusunda ise Jeffrey, “Türklerin bu konuda büyük endişeleri var, bu endişeleri anlıyoruz. Bizim ilişkimizin olduğu bazı Kürt grupların yani bizim IŞİD’le mücadelede askeri ortağımız olan SDG’nin içinde bulunan PYD/YPG bağlantıları var. Biz Türklerle günlük olarak bu konuda irtibattayız. En önemlisi Menbiç bölgesinde yani Fırat’ın batısında YPG/PYD’nin bölgeyi terk etmeye teşvik için çalıştığımız faaliyetimiz var. Bu süreç de iyi ilerliyor. Bizim Kürtlerle işbirliğimiz taktik işbirliği. Yani bir dönüşüm ya da değişim içeren işbirliği değil, ortak bir amaca yani IŞİD’in yenilgiye uğratılması amacına hizmet eden geçici bir işbirliği.” dedi.
ABD’den Astana mesajı: Artık yola devam etme zamanı
Amerika’nın Sesi sitesinde yayımlanan habere göre, oturumda Türkiye Rusya ve İran’ın garantörlüğünde yapılan Astana toplantısı gündeme geldi. Jeffrey’e Amerika’nın Suriye’de gerçek barışı sağlamak için NATO müttefiki Türkiye üzerindeki etkisini kullanıp kullanamayacağı soruldu.
Jeffrey buna karşılık, “Bunu yapabileceğimizi düşünüyoruz. Astana toplantısında ilerleme sağlanamadı. İlerleme sağlanamamasının sebeplerinden biri Türkiye’nin Rusya ve İran’dan Suriye’de Şam’ın çizdiği siyasi çözüm vizyonu üzerinden ilerlenmesi konusunda gelen baskıya boyun eğmemesiydi. Bu konuda Türkiye ile aramızdaki görüş ayrılığı şu; 3 ülkeyi yani Rusya, Türkiye ve İran’ı Suriye’de barışın gerçek muhatapları olan rejim ve muhalefet arasına arabulucu konumuna oturtan Astana formatının işe yaramayacağını düşünüyoruz. Birleşmiş Milletler kararı ne diyor? Rejim ve muhalefetle görüşürsünüz, ortaya bir barış anlaşması çıkar. Astana sürecine 1 yıl boyunca uluslararası toplum ve biz, sürece şans verdik ama bu süreçten sonuç çıkmadı. Rusya devlet başkanlığı düzeyinde anayasa komisyonunun yıl sonuna kadar kurulması için bizzat ortaya imzasını koydu ama öyle olacak gibi görünmüyor. Süreçten bir sonuç elde edilemediğine göre artık bence yola devam etme, ilerleme zamanı.” ifadelerini kullandı.
Temsilciler Meclisi’ndeki oturumda gündeme gelen İdlib operasyonuna yönelik olarak Jeffrey, operasyonunun ertelenmesini, Rusya ile Suriye konusunda yapılan diplomasinin bir sonucu olarak niteledi. ABD Başkanı Trump’ın sürece müdahil olmasının bunda etkili olduğunu savundu.
Jeffrey sözlerine şöyle devam etti; “Türkler İranlılar ve Ruslarla İdlib’de gerilimin azaltılması konusunda neredeyse 1 yıl önce müzakerelerde bulunmuştu. 7 Eylül’de yapılan toplantıda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “Ateşkes olmayacak” diyerek küçük düşürmüştü. Ama 10 gün sonra Erdoğan Putin’den yazılı olarak bugün hala korunan ateşkes anlaşmasını koparmayı başardı. Bu değişikliğin sebebi Başkan Trump’ın doğrudan ve dramatik şekilde müdahale etmesi ve herhangi bir saldırıda kimyasal silah kullanılması durumunda sert karşılık verileceğini söylemesiydi. Trump, açıkça böyle bir operasyonun bölgede çatışmanın ciddi şekilde tırmandırılması anlamına geleceğini söyleyerek Rusya üzerindeki baskıyı arttırdı.”