Cemal Kaşıkçı cinayetine karıştığı düşünülen ekibin başındaki Maher Abdulaziz Mutreb’i taşıyan aracın Türk şoförü, cinayetin hemen sonrasında yaşananları anlattı.
Suudi Arabistan’dan İstanbul’a suikast için gönderilen timin başındaki ismin Türk şoförü, cinayetin hemen ardında yaşananlara dair “Havaalanına doğru giderken yemek yenilecek bir yer sordular, bunları dönerciye götürdüm. Gayet neşelilerdi. Arabada da sigara, alkol kullandılar” dedi.
Şoför, A Haber‘de yayınlanan röportajda “Bir saat içerisinde hareketlilik oldu, üç araç dışarı çıkış yaptı, CC plakalı araçlardı. Minivanın içine özellikle baktım, o kadar incelememe rağmen hiçbir şey göremedim. Çok karanlıktı camları. Birisi sola, diğer ikisi düz devam etti” ifadelerini kullandı.
Röportajda şoför yaşananları şöyle anlattı:
“Saat gece 03.20’de uçakları indi. Dokuz kişi geldiler. Her arabaya üç kişi bindi. Benim arabama Maher Abdulaziz Mutreb bindi. Levent’te konsolosluğa yakın bir otele götürdük kendilerini. Bize ‘saat 8’de burada olun’ dediler.
O saatte otelin önünde bizimle beraber bekleyen iki konsolosluk aracı vardı. Konsolosluğa geldim, barikatların dışında indirdim kendilerini. Barikatları açtılar, benim aracımı konsolosluğun otoparkına aldılar.
Güvenlik kapısına oturdum, çay verdiler bana. Ben dışarı çıkmak istediğimi söyledim, saat 10-11 arası. Biz dışarıda beklerken ‘çıkış yapılacak’ diye haber verildi.
Cemal Kaşıkçı, “İçeri gelebilirsiniz” denince üzeri aranıp içeriye geçti. Nişanlısı da orada bir süpermarketin önünde beklemeye başladı Kaşıkçı’yı. Daha sonrasında maksimum bir saat içerisinde hareketlilik oldu, üç araç dışarı çıkış yaptı, CC plakalı araçlardı.
Minivanın içine özellikle baktım, ‘Bizimkiler mi çıkış yapıyor?’ diye. Ama o kadar incelememe rağmen minibüsün içinde hiçbir şey göremedim. Çok karanlıktı camları. Birisi sola, diğer ikisi düz devam etti.
Bunun öncesinde gelen bazı Suudi misafirler vardı. Herkes kağıt işini yarım saatte dışarı çıkıyordu. Ama bayan 1-2 saat bekleyince dikkatimi çekti.
Kaşıkçı girdi ve çıkmadı. Hatta şöyle durum da oldu. Başka Suudi misafirler de geldi. Güvenlikler bunlara ‘içeride teftiş var, şu an sizi alamıyoruz. Yarın gelin’ dediler.
Kaşıkçı’nın girmesinden yaklaşık iki saat sonra telefon geldi. ‘Biz oteldeyiz gelin bizi alın’ dediler. Otele geçtik. Sonrasında dört kişi belirdi kapıda. Akşam aldığım insanlara benzemiyordu. ‘Biz sizin gruptanız, bir araba, bir de valiz arabası istiyoruz. İki araç havaalanına gideceğiz’ dediler.
Havaalanına doğru giderken yemek yenilecek bir yer sordular, bunları dönerciye götürdüm. Gayet neşelilerdi. Arabada da sigara, alkol kullandılar.”
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jean-Pierre yaptığı açıklamada ne ABD'nin ne de Ukrayna'nın bölgedeki gerilimi arttırmada…
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikâyetiyle 11 yıl 8 ay hapis…
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eski basın danışmanı Ahmet Sever, Mustafa Varank’ın açtığı 'Ak trol' davasından…
"Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Fatih Altaylı, "Olağan ve alışık…
MHP’li vekillerin altın kaçakçılığı ve kara para iddiaları siyaseti karıştırdı. Bahçeli’nin tavrı, Dubai bağlantıları ve…
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak…