CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisindeki kurultay tartışması, yerel seçimler, ABD ile yaşanan gerilim ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar konusunda gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, kurultay konusu için “O tartışma bitti” derken, tüzük kurultayı için ise gerekirse toplanabileceğini ancak yerel seçim öncesi bunun için bir imza eğilimi başlatılmasını doğru bulmadığını belirtti.
CHP lideri, doların TL karşısında 7 lirayı geçtiği dalgalanmaya ilişkin de “Dolar düşükken alanlar, dolar 7 lira olduğu zaman bozduranlar kimler? Bunu hükümetin açıklamasını istiyorum.” dedi.
Habertürk’ten Bülent Aydemir‘in aktardığına göre Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından bazıları şöyle:
“KURULTAY TARTIŞMASI BİTTİ”
Kurultay toplanma taleplerini büyük bir dikkatle izledim. Olabildiğince hiçbir yorum yapmadım. Tüzüğe göre yeterli imza toplanırsa kurultayı toplayabileceğimi de söyledim zaten. (Toplanan imzalar 569 mu 630 mu?) Farklı rakamların çıkması, genel merkezde hiçbir zaman dillendirilmedi. Genel merkeze ne geldiyse oturuldu, incelendi, gayet net açıklamalar yapıldı. Biz gelen rakamları medyanın da denetimine açtık, arzu eden partililer bakabilirler dedik. Bence o tartışma orada bitti.
TÜZÜK KURULTAYI TALEBİ
Bir söylemle delegelerin iradesine ipotek koymak istemem. Gerekirse tüzük kurultayı toplanır. Bence çok da büyütülecek bir şey değil. İlkesel olarak yerel seçime giderken partide tüzük kurultayı toplanması için bir imza eğilimi başlatılmasını doğru bulmam.
MUHARREM İNCE ADAY OLUR MU?
Olabilir tabi. Muharrem İnce başka bir partili değil; Cumhuriyet Halk Partili’dir. Yerel seçimler strateji belgesini hazırlamak için bir çalışma yapılacak. Orada yerel yönetimlerde nasıl bir strateji izleyeceğimizi paylaşacağız. Muharrem Bey de bir partili olarak partinin belediye başkanlarının kazanması için çalışacaktır. Diğerleri nasıl çalışıyorsa Muharrem Bey de çalışacak. Muharrem Bey’in geleceğine yönelik kararı benim tek başıma almam doğru değil. Muharrem Bey’in beklentisi nedir önce onu öğrenmem lazım. Beklentisi nedir ona göre oturup karar veririz. Şu aşamada şunu yaparız dersem iradesine ipotek koymuş oluruz.
“İNCE İSTANBUL’A OLMAZ”
İstanbul’u kesin alacağız. İstanbul’u arkasında başarı hikayesi olan birisiyle almamız mümkün. Bu çerçevede örgütle de beraber yapacağımız kamuoyu yoklamaları, diğer çalışmalar, örgütün bu konudaki eğilimi, İstanbul milletvekilleri… Bütün bunları dikkate alarak bir aday belirleyeceğiz. Muharrem Bey İstanbul’u ister mi istemez mi bilmiyorum. Öyle bir düşüncem yok. Başarı öyküsü olan birisi olması gerektiği kanaatindeyim.
Erdoğan bir milli kurtuluş savaşından söz ediyor. Savaş halindeysek dolarda bu kadar oynama oluyorsa bu sıradan bir şey değil. Bundan birileri kazanıyor, birileri kaybediyor. Ben 13 maddelik krizle kısa, orta uzun vadede yapılacak mücadeleyi, yol haritasını açıkladım. Benim yol haritası belirlememden Erdoğan müthiş bir rahatsızlık duydu. Döviz baronlarından yana olduğumu söyledi. Ben de şunu söylüyorum, dolar düşükken alanlar, dolar 7 lira olduğu zaman bozduranlar kimler? Bütün bunlar Merkez Bankası’nda, Türkiye Bankalar Birliği’nde ve BDDK da var. Rakamlar toplu olarak verildiği için kişi bazında şu kazandı veya bu kaybetti diyemiyorum. Bunu hükümetin açıklamasını istiyorum.
Çok net kazanlar var. Dövizle ihale alanlar. Sıradan rakamlar değil. Bunlar ilginç rakamlar. Kamu-özel işbirliği projeleri var. Bu projelerin yatırım tutarı 49 milyar 318 milyon dolar. Bunların sözleşme değeri ise 120 milyar dolar. Bunlar kazandılar. Dolar 3 lirayken aldılar, şimdi rakamlar çok daha yüksek. Yine aynı şekilde otoyol, köprü geçişleri var. Dolara endeksli. Bunlar da iyi para kazandılar. Üç hazine garantisi verdikleri var; bunlar da kazandılar. Kim kaybetti o çok açık. İşçi, memur, emekli, çiftçi, sanayici kaybetti. Üreten kesimlerin tamamı kaybetti. Fabrikasıyla, emeğiyle toprağıyla üreten kesimlerin tamamı kaybetti. Sıcak parayla ilgili akılcı bir politikaya ihtiyacımız olduğundan bahsettim. Sıcak para spekülatif amaçla gelip vurgunu vurup gidiyor. Bunu Erdoğan’ın açıklaması lazım. Buradan elde edilecek olağanüstü gelirle ciddi sermaye transferlerine de hazırlık yapılmış olabilir. MÜSİAD öyle diyor. 40 milyar gelirse yatırım ciddi yatırım yapılır. Şirketler çok ucuzladı.
Pek çok çevre konuşuyordu. Dün aldığı önlemleri daha önce niye almadı. Doların 7 lira olacağını herkes biliyordu, konuşuyordu. Rahip meselesi krizi önceledi o kadar. Yoksa rahibe bağlı bir olay değil. Çok daha köklü bir olay. Krizin geleceğini Erdoğan da çok iyi biliyordu, seçimleri niye erkene aldı? Krizin geleceğini biliyordu. Seçimleri erkene alalım, bu işi bitirelim dedi. Siyasetçi biliyorsa bürokrasi de biliyordur. Bir yıl içinde ödeyeceği para 240 milyar dolar. 240 milyar doları nereden bulacak?
Hükümet Papaz krizini öne çıkararak kendi beceriksizliğini, basiretsizliğini bir anlamda örtmek istiyor. Papaz mı dedi size bu kadar borçlanın? Trump mı dedi size bu kadar borçlanın? Türkiye çok derin bir kriz içindedir. Bunu çözmek için herkes elinden geleni yapmalıdır.
Hepimiz aynı gemideyiz doğru. İyi de geminin tek kaptanı, tek makinisti, tek çarkçıbaşı ustası, tek kamarotu var. “Gemiyi limana çek arkadaş” diyoruz. Gemi kayalıklara doğru gidiyor. İşin gerçeği bu. Buradan nasıl kurtuluruz? 13 maddeyi saydım. Oturduk arkadaşlarla belirledik. ESK süratle toplanacak, ortak akıl oluşturulacak. Türkiye ortak akıl gerçeğini unuttu. Bir kişinin aklı Türkiye’nin ortak aklı oldu. Bir kişi millet oldu. Biz de o kişiye diyoruz ki sen gayri meşrusun.
“ERKEN SEÇİME DESTEK VERMEYİZ”
Yerel seçimlerin erkene alınacağını düşünmüyorum. Biz yerel seçimlerin zamanında yapılmasını arzu ediyoruz. Parlamentodan da yerel seçimlerin erkene alınmasına ilişkin bir önerinin geçeceğini düşünmüyorum. AK Parti ve MHP’nin oyları yeterli değil. Yeterli olsaydı zaten çok daha önceden yerel seçimler yapılırdı. (Sizden destek isterlerse) Biz destek vermeyiz.
“YEREL SEÇİM İTTİFAKI DAHA ERKEN”
Şu anda öyle bir şey yok. Daha çok erken. Yerel yönetimlerin şöyle bir özelliği var. Merkezde olmaktan çok taşrada birlikte olmak çok önemli. Yerel aday önemli. Yerel seçimlerin kendine özgü bir yerel dinamiği var. Bir ittifak arayışının, genel merkezlerin bir araya gelip çok zor olduğunu düşünüyorum. Cumhur İttifakı için de zor. Bir araya gelebilirler ama siyaseten böyle bir gelişmenin çok zor olduğunu düşünüyorum. (Soru üzerine) Olabilir onlar görüşebilirler ama ben Mersin ve Adana’yı alacağız diyorum.
“BİR GECEDE İDDİANAME HAZIRLANDI”
Ben yargı bağımsızlığının olmadığı bir ülkede yargının adalete destek vermediği sürece Türkiye’nin bu tür sorunları yaşayacağını düşünüyorum. Olay bir papaz olayı değil. Merkel istedi pat diye verdiler. Bir gecede iddianame hazırlandı. Başka bir mahkemenin tahliye kararı eline verildi ama Deniz Yücel uçağa bindi gitti. Siz bana hukukun üstünlüğünden söz edeceksiniz. Buna kargalar bile güler. Makron, Putin istedi verdiler. Erdoğan’la Trump arasında bir inatlaşma var. O inatlaşmanın faturasını da Türkiye ödüyor. Bir diplomasi dilini kullanmak gerekiyor hem burada hem Amerika’da. Şu süreçte en fazla konuşması gereken Dışişleri bürokrasisidir. Konuşturmuyorlar çünkü. En son ABD’ye bürokratlar gitti çünkü siyaset kurumuna güvenmiyorlar. “Gidin bari siz ikna edin” dediler. Dışlanmış bir siyasal iktidar var. Ötekileştirilen bir devlet anlayışı var. Bu tablo içerisinde zaten bir şey yapılamaz. Bırakılarsa ne olur? Diyelim ki yarın sabah bıraktılar. Dolar 2 liraya mı düşecek? Yok. Bir yıl içinde finansman ihtiyacımız 240 milyar dolar. Papaz serbest bırakılsa da bırakılmasa da ödeyeceksiniz.
“BÜROKRASİ DARMADAĞIN”
Tıkanmışlığı aşmanın yolu bunu milli bir dava haline getirmektir. Beceriksizlik, basiretsizlik hepsi var zaten. Türkiye yönetilmiyor, Türkiye savruluyor. Hangi bakan ne karar alabilir? Bürokrasi darmadağın, hangi bürokrasi. Eskiden bakanlar bile Maliye müsteşarına giderlerdi. Şimdi bunlar yok ortada. Tam bir kaos yaşıyoruz aslında. Herşey bir kişiye teslim edildi. Trump da böyle; bu da böyle. Bir ipte iki cambaz oynuyor. Karşılıklı restleşiyorlar, rakibini tutup ölçmen lazım. Aynı kiloda olmanız lazım. Gardını ona göre alman lazım. Şunu yapacağım bunu yapacağım o zaman niye ABD’ye heyet gönderdin. O zaman gönderme. Türk lirası değerli. O zaman göndersin dolarları. Yuan getirsin, Ruble getirsin. Onunla alışveriş yapsınlar. Böylece bu işlemler ABD üzerinden de gitmemiş olur.
Bu haber en son değiştirildi 16 Ağustos 2018 18:56 18:56
İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül…
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya'nın nükleer olmayan hipersonik ekipmanlarla donatılmış bir balistik füzeyi fırlatarak, Batı'ya…
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jean-Pierre yaptığı açıklamada ne ABD'nin ne de Ukrayna'nın bölgedeki gerilimi arttırmada…
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikâyetiyle 11 yıl 8 ay hapis…
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eski basın danışmanı Ahmet Sever, Mustafa Varank’ın açtığı 'Ak trol' davasından…
"Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Fatih Altaylı, "Olağan ve alışık…