Kılıçdaroğlu'ndan Mansur Yavaş ve İnce açıklamaları

"Havalimanının isminin üzerinde çok da durmadım. Bu kadar şaibeli bir yerin isminin Atatürk olması doğru değildi"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CNN Türk canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtlıyor. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından başlıklar şöyle:

‘BU KADAR ŞAİBELİ BİR YERİN İSMİNİN ATATÜRK OLMASI DOĞRU DEĞİLDİ’

“Devleti devlet yapan gelenekleridir. Cumhuriyete gölge düşürmektir. Devlet yönetiminde aslolan ihaleye fesatlık karıştırmamaktır. Bizim devleti yönetme anlayışı ile Erdoğan’ın anlayışı arasında fark var. Her kuruşun hesabını vermek ahlakı gösterir. Havalimanı açıldı, maliyetini bilen var mı? Yok. İhale öncesi hazine garantisi verilecek diye duyurulmadı? Bir ihale yapıldı yandaşlar için. Neden yolcu garantisi verdi? Havalimanının isminin üzerinde çok da durmadım. Bu kadar şaibeli bir yerin isminin Atatürk olması doğru değildi.

29 Ekim Ankara’da kutlanır. Bu devletin bir geleneğidir. Her yerde etkinlik yaptık. Cumhuriyetimizi kutladık. Cumhuriyetin değerini yüceltmek hepimizin görevidir. İlk kez cumhuriyet tarihinde Ankara dışında yapıldı. Bu benim katılıp katılmama olayının dışında. Devlette gelenek kalmadı. Ailelerde, STK’larda gelenekler vardır. Devleti ayakta tutan kurallardır. Devlet dediğimiz kavram büyük derecede yara almış oluyor. Devlet hepimizin devletidir.”

‘ERDOĞAN’IN İSTEDİĞİ KARAR ÇIKACAK, GÖRECEKSİNİZ’

“(‘Öğrenci andı’ hakkında) Büyük bir ihtimalle Erdoğan’ın istediği karar çıkacak. Her etnik kökenden insanımız var. Eskiden beri okunuyor. Irk temelli bir şey yok. İtiraz ettik, Danıştay da kabul etti. Erdoğan’ın Danıştay’ı küçümseyerek meydan okuması insanın ağırına gidiyor. AYM, Danıştay neden var? Devlet hiç yanlış yapmaz mı, kim denetleyecek onu? Bunları söylerken yargıyı aşağılıyor. Herkes yargı kararına uymak zorundadır. Hakimlere gözdağı verdi. Büyük bir ihtimalle Erdoğan’ın istediği karar çıkacak. Göreceksiniz.”

HDP ile ittifak iddiaları hakkında:

“Biz işbirilği yapacağız ama kiminle? İktidarın uygulamalarından rahatsız olanlarla. Bizim işbirliğimiz A partisi, B partisiyle değil, seçmenle… İşbirilği vatandaş ile yapılır. Doğrudan her vatandaşın oyunu isteyeceğiz. Bizim belediye başkan adayımız herkesi kucaklayacak. Doğrudan doğruya her vatandaşın oyunu isteyeceksiniz. İşbirliği vatandaş ile yapılır.”

“Andımız konusunda parti sözcümüz açıklama yaptı. Biz şimdi Danıştay’ın kararı bekliyoruz. İstiklal Marşı’ndan söz ediyor sayın Erdoğan. İkinci kıta, “Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet bu celal” sözlerindeki ırk ne, kimden bahsediyoruz? Erdoğan İstiklal Marşı’nı da bilmiyor. O kadar çok geciken karar var ki. Osman Kavala bir yıldır içeride. Merkel telefon etti, Türk kökenli Alman gazeteci serbest bırakıldı. Sormazlar mı adama bu rezalet nedir diye. Devletin sağlıklı yönetildiği kanısında değilim. Erdoğan devleti var. Hakim karar verir, hoşunuza gitmezsen tepeden tırnağa fırça. Cumhurbaşkanlığı yapmıyorsun ki sen, kim senin gibi düşünmüyorsa onları azarlıyorsun.”

‘EVİ SATTIM, ERDOĞAN HARAM YEMESİN, FAİZ YEMESİN DİYE ÖDEDİM’

32 tazminat davası açılmış. Kesin olarak kaybettiğim tek dava var. Burhaniye’deki evi sattım. Aslında Tayyip Erdoğan haram yemesin, faiz yemesin diye ödedim. Rekor tazminat kararları çıktı. Bir kuruşum olmasa da sonuna kadar mücadele edeceğim. Benim parayla pulla işim yok. Evi sattım, bir miktarda borç aldım. Yakın akrabalarımdan. 900 bin TL ödedim.Bir kuruş dahi Cumhuriyet Halk Partisi’nin kasasından çıkmadı. Benim de açtığım davalar var. Bir insanın değeri 5 para ise 5 kuruşluk dava açarsınız. ”

Yerel seçimler hakkında:

“AK Partili seçmen nefes almak için Bakırköy’e, Beşiktaş’a, Kadıköy’e gidiyor. Evine geliyor, benim neden yeşil alanım yok diyor. Biz herkese çok iyi hizmet veriyor, belki bunu çok iyi anlatamıyoruz. Ya böyle bir işbirliği çıkmazsa, millete nasıl hesap verecekler. Biz AK Parti’ye onunla bununla işbirliği yapıyorsun demiyoruz. Belediye başkanı adayı çıkacak.

Üsküdar’da sabaha karşı camiyi yıktılar. Evlerini terk etsinler diye. Üsküdar’ı alacağız, oradaki rantı vatandaşa vereceğiz. Onlar ranttan biz halktan yanayız. Türkiye’nin her tarafından CHP adayını çıkaracak.

MANSUR YAVAŞ VE MUHARREM İNCE AÇIKLAMALARI

“Mansur bey (Yavaş) ile görüşüyoruz. Belediyelerde iyi bir noktada olmak istiyoruz. İsimlerin üzerinde tartışmanın, dar alana hapsetmenin bir anlamı yok. (Akşener’in açıklamaları hakkında) Mansur bey için de yıpratan bir süreç olur. Bu tartışmalar için çok erken, 5 aylık bir süre. Türkiye sadece Ankara’dan ibaret değil. İstanbul, İzmir vb. var. ”

(Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki ‘gel Muharrem’ eleştirisine dair) Muharrem beyin kendi görüşü. Bu konulara girmeyelim. Türkiye’nin çok ciddi sorunları var. Biz geçmişe takılıp kalırsak geleceği inşa edemeyiz. Biz onlar gibi düşünmüyoruz. İlla işbirliği yapalım demiyoruz. Elbette milletvekilleri konuşur. Aday adayları birbirleri ile konuşur. Bunun önüne geçemezsiniz.”

Adayların belirlenmesi süreci:

“Örgütümüzü dinliyoruz. Bunları konuşmak için erken, 5 ayımız var. Partide çok önemli adımlar atıldı. Seçilen adayların hesap verebilir olması lazım. 100 adayı belirlerken vekillerimiz bir rapor gönderdiler. Parti Meclisi’ne götürdük, kabul edildi. 50’den fazla ile gidecek vekil arkadaşlarımız. Yine bize rapor gönderecek. Anketler yapılıyor şu anda. Ben ilkeleri koyuyorum, arkadaşlarımız çalışmaları yürütüyorlar. Kente demokrasiyi getiriyoruz. Kentle kırsal arasında sağlıklı ekonomik ilişki kuruyoruz. Sayın Bahçeli nasıl bir beka sorunu olduğunu düşünüyor, bilmiyorum. Tek adam suntasına, rejimine inanmıyoruz.”

‘DOLAR BARONU SENSİN’

“Beni Erdoğan dolar baronu olarak suçladı. Dolar baronu sensin, ülkeyi bataklığa sürükleyen sensin. Hiçbir zaman AK Partili seçmeni suçlamadım. Verdiğimiz demokrasi mücadelesi çok önemli. Temel ekonomik krizin içindeyiz. Bizim dışında sorunları dile getirecek kimse kalmadı. Erdoğan benim sorularıma yanıt veremiyor, niçin?”

Brunson’ın salıverilmesi hakkında:

“Trump’ın attığı tweetler dışarıdan gelen eleştiri. Hiçbir ülke yüzde yüz dost olamaz. Trump bu tweetleri attı, papazı neden serbest bıraktın? Trump’a yalvardılar, neden heyet gönderdiniz. Siz de onur da yok mu?”

Ömer Çelik’e yanıtlar:

“Adil Öksüz’ü kim dile getirdi. Kaşıkçı cinayetini kapatmak istiyorlar. Erdoğan’ın danışmanı olayı fazla eşelemeden Suudi Kral ile arayı iyi tutmak istiyorlar. Erdoğan bu cinayeti biliyordu. Ses kayıtları vardı. Bunu bildiği halde neden 10 gün sonra konsoloslukta arama yaptı. Niye 10 gün beklendi. Konsolosun evini arıyorsun, konsolos yurt dışına çıktıktan sonra. Bunun bir tezgah olduğu da belliydi. Katiller belli yerlere yerleşiyor. Katiller herkesin gözü önünde uçtu. Katilleri serbest bırakanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Savcı da suçlu. Kral Selman sana neden teşekkür etti? Benim ülkemde cinayet işlendi. Katiller yurt dışına gitti, kimi suçlayacağım Suudi Arabistan’ı mı? Telefon üzerine bunlar serbest bırakılmıştır. Savcı görevini yapmamıştır. Bunları engelleyen siyasi iradedir. Erdoğan’ın hesap vermesi lazım. Katillerle işbirliği yapan siyasi lider konumuna düşer.”