Reklam
Kategoriler: Sol Şeritz-kutu-2

Komünistlerden İdlib açıklaması

Reklam

Komünistler, Tahran’da yapılan zirveyle eş zamanlı olarak bir İdlib açıklaması yaptı. “İdlib Suriye Devleti toprağı olarak, Suriye Devleti’nin yönetimine teslim edilmelidir” talebinin paylaşıldığı açıklamada Komünistler, Türkiye’nin terörün yanında yer almaması ve cihatçı terörün destekçisi emperyalistlerin planlarının karşısında durması çağrısını da paylaştı.

Türkiye Komünist Hareketi (TKH), İdlib zirvesiyle eş zamanlı olarak yayınladığı açıklamada, Suriye’de emperyalizm destekli cihatçı terörün 7 yılı aşkın süredir devam ettirdiği savaşa başından beri karşı duruşunu ifade ederek, İdlib’in Suriye Devleti’nin toprağı olduğunun altını çizdi.

Açıklamalarında “İdlib cihatçı terörün yuvalandığı merkez haline gelmiştir. İdlib’in terörden temizlenmesi Suriye Devleti’nin meşru hakkıdır.” ifadelerine yer veren Komünistler, cihatçıların emperyalizmin desteğiyle sürdürdüğü savaşa dair Suriye’nin teröre karşı sürdürdüğü mücadeleyi “Suriye topraklarını parçalamaya niyetlenen emperyalizme karşı verilen bir direniş” olarak ifade ettiler.

15 Temmuz darbe girişiminin hatırlatmasının da “Ülkemiz cihatçı terörün destekçisi değil, tersine onunla mücadele etmesi gerektiğini 15 Temmuz darbesinde açık olarak görmüştür.” şeklinde ifade edildiği açıklamanın tamamı şöyle:

İdlib Suriye Devleti’nin toprağıdır!

Suriye’de emperyalizm destekli cihatçı terörün yol açtığı savaş bugün 7 yılı aşkın bir süredir devam etmektedir. Yüzbinlerce insanın ölümüne, milyonlarca insanın yaşadığı topraklardan göç etmesine ve yüzlerce yerleşim biriminin yıkımına neden olan bu savaşın maliyeti ortadadır. Bu savaşın suçlusu en başta emperyalizm ve onlar tarafından başından beri desteklenen, yönlendirilen ve maşa olarak kullanılan cihatçı terördür.

Suriye savaşı, ABD başta olmak üzere emperyalist devletler ve işbirlikçi Körfez ülkeleri ile Siyonist İsrail yönetimi tarafından planlanmış ve “siyasal İslam ve cihat” adına bizzat emperyalist istihbarat örgütlerinin güdümünde gerici terör örgütleri tarafından yaşama geçirilmiştir.

Terör örgütlerinin kullandığı silahlar ve bu örgütlere aktarılan paralar, bu karanlık güçlerin arkasında kimler olduğunu açık olarak göstermektedir. Bu savaş emperyalizmin Büyük Ortadoğu Projesi’nin yaşama geçirilmesinden başka bir şey değildir. Siyasal İslamcı olarak kodlanan cihatçı terörün, dün olduğu gibi bugün de emperyalizmin beşinci kolu olarak işlev gördüğü Suriye savaşında bir kez daha görülmüştür.

Bugün Suriye savaşı 7 yılı geride bırakırken, İdlib ili cihatçıların sığındığı bir coğrafya haline gelmiştir. Emperyalist merkezler tarafından üretilen “kimyasal saldırı” yalanı, Suriye Devleti’nin İdlib’teki teröre karşı operasyonunu engelleme girişimidir. Bütün dünyada ve en son ülkemizin de terör listesine dahil ettiği örgütlerin bulunduğu İdlib iline yönelik Suriye Devleti’nin kendi topraklarını terörden temizleme operasyonuna karşı çıkan emperyalizm, bir kez daha suç üstü yakalanmıştır.

İdlib cihatçı terörün yuvalandığı merkez haline gelmiştir. İdlib’in terörden temizlenmesi Suriye Devleti’nin meşru hakkıdır. Aynı zamanda İdlib, bizzat Suriye Devleti’nin, kendi toprağını savunması ve ülkesinde teröre karşı mücadele etmesi bakımından, bu hakkı kullanması uluslararası hukuk açısından meşru sayılmalıdır. Ortada Suriye topraklarını parçalamaya niyetlenen emperyalizme karşı verilen bir direniş bulunmaktadır.

Bu direniş karşıya alınarak, emperyalizmin çıkarları doğrultusunda konum almaya çalışanlar ülkemizi yeni bir felakete sürüklemektedir. Ülkemiz cihatçı terörün destekçisi değil, tersine onunla mücadele etmesi gerektiğini 15 Temmuz darbesinde açık olarak görmüştür. FETÖ’nün emperyalist merkezlerle bağı ile bugün Suriye’de tıpkı FETÖ gibi gerici yapılanmaların emperyalistlerle bağı ortak noktalarıdır.

Ülkemiz, terörün yanında yer almamalıdır.

Ülkemiz, cihatçı terörün destekçisi emperyalistlerin planlarının karşısında durmalıdır.

Ülkemiz, komşusu Suriye’nin istikrarının kendi istikrarı olduğunu görmeli, Suriye’nin bir bölgesinin cihatçı terör örgütleri tarafından işgalinin Türkiye’ye ciddi bir tehdit olduğunu ilan ederek sınırlarını kapatmalıdır.

İdlib’de bulunan Türk askeri geri çekilmelidir. Türk askeri, emperyalizm tarafından yönlendirilen cihatçı teröre kalkan olmamalı, emperyalist planlara Türk askeri ortak edilmemelidir.

İdlib Suriye Devleti toprağı olarak, Suriye Devleti’nin yönetimine teslim edilmelidir.

TÜRKİYE KOMÜNİST HAREKETİ

07 Eylül 2018

Bu haber en son değiştirildi 8 Eylül 2018 17:58 17:58

Reklam

Önceki Haberler

Hamas: İsrail’in saldırılarını durdurması en önemli önceliğimiz

Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri yaptığı açıklamada en önemli önceliklerinin İsral saldırılarının durdurulması olduğunu ifade…

25 Kasım 2024 00:41

İliç’teki heyelana ilişkin ÇED’i kapsayan yeni bilirkişi raporu: Bakanlık yetkilileri kusurlu değil

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen heyelanda 9 işçinin hayatını kaybettiği…

25 Kasım 2024 00:33

Tunceli Belediyesi Eş Başkanı Birsen Orhan serbest bırakıldı

İçişleri Bakanlığı’nca kayyum atanan Tunceli Belediyesi Eş Başkanı Birsen Orhan, savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle…

25 Kasım 2024 00:22

Narin cinayeti: Salim Güran’ın tutuklanmasına sebep olan raporun detayları ortaya çıktı

Narin Güran cinayetinde amca Salim Güran ve baba Arif Güran'ın araçlarının içinde bulunduğu 5 araç…

24 Kasım 2024 23:44

RTÜK Başkanı Şahin: RTÜK sansür kurumu değildir

Şahin, " Bilinmelidir ki RTÜK sansür kurumu değildir. Anayasamız net bir hükümle sansürü yasaklar" ifadelerini…

24 Kasım 2024 22:43

Saadet Partisi’nin yeni genel başkanı belli oldu

Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…

24 Kasım 2024 20:09
Reklam