Liberal aymazlık devrede: Ümit Kıvanç da emperyalist koroya dahil oldu
Liberal aymazlık devrede: Ümit Kıvanç da emperyalist koroya dahil oldu.
ABD, İngiltere ve Fransa’nın başı çektiği emperyalist koronun, Suriye’ye yeni bir müdahale aracı olarak kullandığı “kimyasal saldırı” yalanına “yazar-belgesel sinemacı” Ümit Kıvanç da dahil oldu. Kıvanç, Gazete Duvar’daki “Bir büyük savaş ihtimali” başlıklı yazısında, Suriye’nin kimyasal saldırıyı daha önce de yapmış olduğu için denemekten çekinmeyeceğini belirterek, şu skandal ifadelere imza attı;
“Kendisi hunhar bir otokrat. İktidar propaganda aygıtı Suriye ile ilgili her veriyi çarpıttığı, insanî yardımdan ajans haberciliğine her türlü faaliyeti devlet hizmeti ve bir tür savaş organizasyonu şeklinde sürdürdüğü, yeter ki “Esed” gitsin diye DAİŞ’i bile uzun süre bağrına bastığı için, bu yalan dolan makinesine karşı itiraz, içeriğinden bağımsız olarak, makbul sayılıyor. Âdetâ gönüllü Rusya-Suriye lobisi gibi davrananlar var. Ayrıca bütün Suriye ve “Suriyeli” haberleri, Türkiye’de mevcut iktidara muhalefet imkânı sunup sunmamasına göre rağbet görüyor ya da görmezden geliniyor.
Bütün bunlardan sonra, kimyasal silah meselesine değinebiliriz. Gerçekler şunlar:
• Son saldırıyı kim yaptı, bilmiyoruz.
• Ortada kimyasal saldırı var mı, bunu da bilmiyoruz.
• Suriye ordusu kimyasal saldırı yapar mı? Yapar. Yaptı. Kaç defa.
• Şu anda yapar mı? Yapar. Kimyasalla savaş alanında elde edilen yıldırıcı, ezici ağır sonuç, anlayabildiğim kadarıyla başka şeye benzemiyor. Geçen Nisan’daki Han Şeyhun hadisesi için de aynı argüman kullanılmıştı: Kazanıyorken neden yapsın? Yaptı. Yapıyor. Bu bir uluslararası diplomasi meselesi değil. Sahada kesin sonuç alma meselesi. Ayrıca neredeyse geleneği var buralarda. Şu anda yapmaması ihtimali daha mâkûl, ama kesin cevap için yetersiz.
• Ceyş el-İslâm böyle bir şey yapmış olabilir mi? Bal gibi olabilir. Onlar da yapar. Yaptılar. Suriye’deki her türden cihatçı böyle şeyler yapabilir. Yaptılar. Yapıyorlar.
• Onlar için de “şimdi niye yapsınlar?” sorusu geçerli. Anlaşma yapıp Doğu Guta’dan çekilme aşamasında niye yapmış olsunlar? Bilmiyoruz. Mantıklı görünmüyor, ama oradaki dinamiği bilmiyoruz. Çekilmeye itiraz eden radikal grup olur, son bir hamle olur, iletişim kazası olur… Kesin yapmamışlardır, diyemeyiz.
• Rusya, “Uzmanlarımız gitti baktı, kimyasal saldırı izi yok,” açıklaması yaptı. İnanılır mı? İnanmak için en ufak sebep yok. Şahsen, Han Şeyhun’da Suriye ordusunun faili olduğu bir kimyasal silah saldırısının gerçekleştiğine inanmamın en güçlü sebebi, Rusya’nın başlangıçta çekingen tavrı ve birbirini tutmayan açıklamalarıydı.
• Batılılar samimi mi? Kesinlikle değiller. Beş-on Suriyeli çocuğun kimyasal silahla, acı çeke çeke ölmesi herhangi birinin umurundaydı sanki! Ayrıca şu ana kadar bu savaşta neler oldu, kimse kılını kıpırdatmadı.
Samimiyet, iddianın tarafsız uzmanlarca doğru dürüst araştırılması için uğraşmayı gerektirir. Bunun için Rusya ile işbirliği yollarını aramalıydılar, samimi iseler. Bu şahane çözüm olduğu için değil; çünkü başka yolu yok.
Şimdilik, ortalığı daha fazla telaşa vermemek için, bu kadar. Umarım uyuyup kalktığımızda bu yazı ve benzerleri tamamen geçmişe ait kalmaz ve biz önümüzdeki günlerde başka türlü savaş haritaları takip etmek zorunda olmayız.”