Avrupa Ordusu polemiği
Paris'te 70 dünya liderinin katıldığı 1. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 100. yılı etkinliklerinden önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ortaya attığı ortak Avrupa ordusu fikri ses getirdi. ABD Başkanı Donald Trump fikre sert tepki gösterirken, Almanya Başbakanı Angela Merkel ortak orduya yeşil ışık yaktı.
HABER MERKEZİ
Paris’te 70 dünya liderinin katıldığı 1. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 100. yılı etkinliklerinden önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ortaya attığı ortak Avrupa ordusu fikri ses getirdi. ABD Başkanı Donald Trump fikre sert tepki gösterirken, Almanya Başbakanı Angela Merkel ortak orduya yeşil ışık yaktı.
70 dünya liderini Paris’te buluşturan 1. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 100. yılındaki anma törenlerinden önce gündemi belirleyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Avrupa Ordusu” sözleri oldu.
Medyada Rusya tehdidine karşı diye sunulan tartışmalı Avrupa Ordusu fikrinin ABD ile Avrupa Birliği arasında daha görünür hale gelen rekabet ve çelişkiler nedeniyle gündeme geldiğini düşünmek gerekiyor.
Macron’un “Gerçek bir Avrupa ordusuna sahip olmadıkça Avrupalıları koruyamayacağız. Tehditkar olabileceğini gösteren ve sınırlarımıza dayanmış bir Rusya’ya karşı, daha egemen, ABD’ye bağımlı olmayan ve tek başına kendini savunan bir Avrupa’ya ihtiyacımız var” ifadeleri Rusya’yı en büyük tehdit olarak öne sürse de ABD ve NATO’dan gelen tepkilerin görmezden gelinmemesi gerekiyor.
58 yıllık hayal bu kez gerçek olur mu?
Macron’un ortaya attığı Avrupa Ordusu tartışması yeni değil. Ortak bir bayrağa, parlamentoya ve para birimine sahip olan Avrupa Birliği ülkeleri için ortak ordu oluşturma fikri ilk kez 1950 yılında ortaya atılmıştı.
1950’de New York’ta yapılan NATO Bakanlar Toplantısı’nda Almanya’nın Sovyetler Birliği’ne karşı yeniden silahlandırılması fikrine karşılık Fransa Savunma Bakanı René Jean Pleven, tarihe “Pleven Planı” olarak geçen Avrupa Savunma Topluluğu planını sundu. Kumanda kademesinde hiçbir Alman subayın yer almaması gibi ağır şartlar içeren plan Almanya tarafından kabul edildi ancak Fransız parlamentosu anlaşmayı onaylamayınca ortak ordu fikri pratiğe asla dökülemedi.
Özellikle 2015’te Kırım’ın Rusya’ya katılmasının ardından Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in Avrupa ülkelerinin ulusal ordular yerine ortak ordu kurması yönünde bir çıkış yapmasıyla tartışmalar yeniden alevlenmişti.
25 ülkenin savunma iş birliğini artırmasını öngören Yapılandırılmış Daimi İş birliği (PESCO) ortak savunma alanında önemli bir adım olsa da bir Avrupa Ordusu’ndan bahsetmek için henüz çok erken. Öte yandan, AB Komisyonu 2021-2027 bütçesi çerçevesinde çok ciddi bir artışa giderek ilk defa savunmaya yaklaşık 28 milyar avro gibi yüklü miktar ayırmayı planlıyor.
Fransa ve Almanya’nın yanı sıra, İtalya ve İspanya da ortak bir ordu kurulması fikrine sıcak bakıyor. Bunların yanı sıra Macaristan, Çekya, Polonya ve Slovakya da ortak ordu kurulması fikrine olumlu yaklaşıyor. Bununla birlikte Letonya ve Litvanya’nın ortak Avrupa ordusu yerine güvenlikleri için NATO şemsiyesini tercih ederken Avusturya, İsveç, Finlandiya ve İrlanda gibi ülkeler ise “askeri tarafsızlıklarını korumak” için ortak ordu fikrine karşı çıkıyor.
Bu fikrin özünde tek başına Rusya tehdidinin olduğunu söylemek ise meseleyi hafife almak olur. ABD ile Almanya ve Fransa arasında giderek açılan açının son halkası sayılabilecek Avrupa Ordusu tartışmaları çok kutupluluğa doğru giden dünyada emperyalizmin sosyalizme karşı geliştirdiği mevcut sistemin sonuna yaklaşıldığının işaretlerinden biri sayılmalı.
Trump’tan sert tepki
Nitekim, ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Avrupa Ordusu önerisine karşı çok sert tepki gösterdi.
ABD Başkanı Donald Trump sosyal medya hesabından “Emmanuel Macron Avrupa’yı ABD, Çin ve Rusya’ya karşı korumak için kendi ordusunu kurmayı önerdi. Fakat Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nda sorun Almanya’ydı. Bu durum Fransa için nasıldı? ABD savaşa girmeden önce Paris’te Almanca öğrenmeye başlamışlardı. NATO için ya ödeme yapın ya da yapmayın” diyerek ağır bir cevap verdi.
Merkel’den ‘Avrupa ordusu’na yeşil ışık!
Almanya Başbakanı Merkel ise Avrupa Ordusu’na yeşil ışık yaktı. Merkel, Avrupa Parlamentosunda (AP) Avrupa’nın geleceğine ilişkin yaptığı konuşmada Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin birlikte olduklarında ortak çıkarlarını ve değerlerini daha iyi savunabileceklerini belirtti.
Merkel, AB’nin dış sınırlarını koruması gerektiğini, bunun için Sahil Güvenlik Ajansı’nın (Frontex) güçlendirilmesini isterken Avrupa Ordusu’nun NATO’ya karşı bir ordu olmayacağının altını çizerek, NATO içinde ortak bir Avrupa ordusu ile yer alınabileceğini kaydetti.
NATO ‘Avrupa Ordusu’na karşı
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Avrupa Ordusu kurulsun” çağrısına karşı çıkarken, kıtanın güvenliğinin Türkiye gibi ülkeler olmadan düşünülemeyeceğini söyledi.
AB’nin savunma kapasitesini geliştirme çabalarını memnuniyetle karşıladığını ve bunun NATO’yu da güçlendireceğini belirten Stoltenberg, ABD ile ilişkilerin bozulmaması gerektiğine dikkat çekerek “Stratejik bağımsızlık gibi bir süreçten çok fazla bahsediyorsanız, önemli stratejik işleri kendi başınıza yapacağınız anlaşılır ve bu akıllıca değildir” dedi.
AB’den çekimser açıklama
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ise “Avrupa ordusu kurmaya çalışmıyoruz, burada kimse Avrupa ordusundan bahsetmiyor. Üye ülkelerin bölgede ve dünyada daha fazla güvenlik sağlayabilen aktörler olmaları için yatırım yapıyoruz.” dedi. Brüksel’de AB üyesi ülkelerin savunma bakanlarını bir araya getiren AB Dışişleri Konseyi sonrasında basın toplantısı düzenleyen Mogherini, birliğin savunma alanında attığı adımlar hakkında değerlendirmeler yaptı.
AB’nin savunma girişimlerinin tamamıyla NATO’yla uyumlu olduğunu ifade eden Mogherini, birliğin üye ülkelere savunma alanındaki yatırımlarını daha verimli hale getirmeleri için ön ayak olduğunu söyledi. Üye ülkelerin ulusal güçleri üzerinde tam egemenlik hakları bulunduğunu vurgulayan Mogherini, AB girişimlerinin üyelerin savunma alanındaki kabiliyetleri arasında bulunan farklılıkları gidermeyi amaçladığını kaydetti.
AB’nin askeri bir birlik olmadığını ve hiçbir zaman da olmayacağının altını çizen Mogherini, “Avrupa ordusu kurmaya çalışmıyoruz, burada kimse Avrupa ordusundan bahsetmiyor. Üye ülkelerin bölgede ve dünyada daha fazla güvenlik sağlayabilen aktörler olmaları için yatırım yapıyoruz.” açıklamasında bulundu.