3 Haziran 1963’de aramızdan ayrılan komünist şair Nazım Hikmet, ölümünün 55. yıldönümünde İstanbul, Edirne ve Samsun’da yapılan etkinliklerle anıldı.
“NAZIM’IN MÜCADELESİ SOSYALİST TÜRKİYE’Yİ KURMAKTI”
İstanbul’da Maltepe Nazım Kültürevi (NKE) tarafından düzenlenen anmada, NKE adına açılış konuşmasını yapan Yağmur Balıkçı “Nazım’ın mücadelesi Türkiye işçi sınıfının aydınlık Türkiye’yi kurması içindi. Amacı emperyalistlere karşı büyük mücadeleler yürütmek, Sosyalist Türkiye’yi kurmaktı. Nazım; bu mücadelesi uğruna yıllarca hapis yatmış, sürgün yaşamış ama asla mücadelesinden vazgeçmemiştir. Kavgası sanatının, sanatı kavgasının ürünü olan büyük bir şair, ölesiye sevdiği yaşamı yüceltmek için tüm hayatını mücadeleye adamıştır. Bugün Nazım’ın mücadelesini omuzlayarak devam ettiren, mücadele bayrağını yükselten komünistler var ve bugün burada onu anlamak için bir araya gelen sizler varsınız. Programımıza tekrar hoş geldiniz” diyerek alandaki konukları selamladı.
Açılış konuşmasının ardından yapılan Yaren Zeybek Kulübü’nün Zeybek gösterisi vatandaşlar tarafından yoğun alkış aldı.
“Nâzım’ın şiir ateşi sönmedi, bize düşen bu ateşi kuşaktan kuşağa aktarmak, mirasını ve kavgasını sürdürmektir” diyen Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı – Şair Mustafa Köz; “Bir şairin büyüklüğü, yazdığı dönemde ve sonrasında etkilediği diğer şairlerin insanlığa kattığı duyarlılıkla ölçülür” diyerek Nazım’ın yazmaya başladığı günden bugüne olan toplumdaki etkisinden, topluma kazandırdığı yazar ve şairlerden bahsetti. “Nazım’ın izinden gidenler barış için, özgürlük için, ‘büyük insanlık’ için sözcüklerini ve kalplerini birleştirirler” diyen Köz, Nazım’ın evrenselliğine vurgu yaptı.
Nazım Kültürevi (NKE) adına konuşmasını yapan Merve Altun, konukları Nazım’ın ideolojisini ve şiirlerini yükseltmek için birlik olmaya çağırdı. “Şimdi içinden geçtiğimiz bu günlerde satılmamış tek bir vatan toprağı yokken, satılmamış tek bir fabrika yokken zannediyorum burada bulunan bütün Nazım dostları olarak bizim de tek amacımız gayemiz gecelerinde aç yatılmayan, sabahlarında aç kalkılmayan. Eşit ve özgür bir dünyayı kurma hayalidir. Yurtseverliğin geri kafalılık sayıldığı, laikliği savunmanın yasak olduğu bugünlerde biz Nazım’ı daha çok anıyoruz, daha çok anlatıyoruz. Burada, okulda, iş yerinde her yerde Nazım’ı, Nazım’ın aydınlık mücadelesini ve değerlerini bıkmadan usanmadan anlatmaya devam ediyoruz.” diyen Altun, Nazım Kültür Evi adına Nazım’ın mücadelesini en yükseğe taşımak ve Nazım’ın şiirlerini en yüksek sesle söylemek üzere söz vererek sahneyi Nazım şiirlerine bıraktı.
Nazım’ın yoldaşları Tahir ile Zühre Meselesi, Delikanlım, Kartallı Kazım, Nereye Gidiyorsun Ahmet gibi Nazım’ın sevilen birçok şiirini seslendirdi.
Sinevizyon gösterisi ile Nazım’ı kendi sesi ve görüntüsü ile alana taşırken. Program sırasında okunmaya devam eden şiirleri, mücadelesini bir kez daha kendi dizeleri ile hatırlattı.
Nahid Gahramanlı’nın katkılarıyla her yıl gerçekleşen ve yaklaşık 50 kişinin katıldığı satranç turnuvasının birinci, ikinci ve üçüncüleri madalyalarını almak üzere sahneye davet edilirken, organizasyona katkı sağlayan kişilere program sırasında plaketleri verildi.
Programa Haluk Tolga İlhan (Abdal) konseri ile devam edilirken, hep bir ağızdan türküler söylendi. Nazım Hikmet’i anmak için sahneye çıkmanın kendileri için çok kıymetli olduğunu belirten Haluk Tolga İlhan, sevilen türkülerini ve şarkılarını seslendirdi.
Etkinlik “Nazım Hikmet Memleket, Memleket Nazım Hikmet” sloganı ile etkinlik sona erdi.
“BURJUVA MEDYASI NAZIM’IN POLİTİK KİMLİĞİNİ SİLMEYE ÇALIŞIYOR”
Edirne Nazım Hikmet Kültür Merkezinde düzenlenen, Edirne halkının yoğun katılım sağladığı etkinlikte ise NHKM Edirne adına açılış konuşmasını gerçekleştiren İrfan Tunca ‘’Ülkemizin uzunca bir süredir emperyalist politikaların ve gerici karanlığın içinde olduğunu, işçi ve emekçilerin alınteriyle kurulan işletmelerin teker teker patronlara peşkeş çekildiğini, savaş, ölüm ve katliamların günlük yaşamın rutin bir parçası haline getirildiğini, ancak tüm bu karanlığın içinde bu ülkenin gerçek sahiplerinin, ilericilerin, yurtseverlerin bıkmadan, usanmadan, yorulmadan tıpkı yıllar önce rüzgara karşı yürüyen yoldaşımız Nâzım gibi mücadele ettiğini’’ ifade etmiştir. Tunca, ‘‘Nâzım Hikmet’in bu topraklarda boyun eğmemenin, teslim olmamanın, en kötü günlerde bile umudu büyütmenin adı olduğunu, eşit ve özgür bir dünya için her şeyi göze alan, yıllarını hapiste geçiren, yazdıklarıyla bu topraklarda dünden bugüne sosyalizmin en güçlü sesi olabilen Nâzım Hikmet’in onurlu bir aydın ve partili bir komünist olduğunu’’ belirtti.
Açılış konuşmasının ardından söz alan şair Cengiz Kılçer, her ölüm yıl dönümünde, burjuva medyasının Nazım’ı popülist bir şekilde haber yapmaktan bıkmadığını, onun politik şair kimliğini ve tarihsel önemini silmeye çalıştığını ifade ederken, aynı yok saymanın devlet kurumları tarafından da yapıldığını, Nazım’ın uluslararası bir şair olarak kabul görüldüğü halde, onun komünist kimliği nedeniyle büyük şair oluşunun da görmezden gelindiğini belirtmiştir. Bağımsızlık savaşına şiirleri ve mücadeleci duruşu ile destek veren Nazım Hikmet’in, kişisel menfaati adına hiçbir şey talep etmediği halde, 95 yıldır adını yaşatan hiçbir resmi kurumun olmadığını da belirtti.
Konuşmaların ardından anma programı Grup Yeni İnsan ve Grup Largo’nun ezgileri, sinevizyon gösterimi ve Nazım Hikmet’in şiirlerinin okunması ile devam etti.
“NAZIM KOMÜNİST BİR MİLİTANDI”
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Samsun İl Örgütü ve Sosyalist Liseliler, düzenlediği etkinlikte ise Nazım Hikmet’in kısaca yaşamının anlatıldığı giriş konuşmasında Nazım’ın kartpostallara sıkıştırılmasının onun sadece güçlü bir aşk şairi gibi tariflenmesinin yanlışlığına vurgu yapıldı.Nazım Hikmet’in komünist bir militan, boyun eğmeyen bir yurtsever ve inançlı bir devrimci olduğu vurgulandı. Nazım’ın şiirlerinde anlattığı karanlık kişilerin, burjuvaların, gericilerin, yobazların bugün hala karşımızda olduğu ve onlara karşı mücadelede Nazım’ın şiirlerinin hala elimizde güçlü bir silah olduğu kaydedildi. Nazım’ın şiirleri çeşitli kişilerce seslendirildi ve Nazım şiirlerinden bestelenmiş şarkılar söylendikten sonra Hayır gazetesinin yaygın dağıtımı yapılarak etkinlik sonlandırıldı. Etkinlikte, 2 Haziran’da aramızdan ayrılan Ahmet Arif de unutulmadı.