Salih Tuna da Eygi'den cevap bekliyor: Daha ne kadar susacaksın Şevket Bey?

Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin, 1959'da Fetullah Gülen'in yanı sıra Mehmet Şevket Eygi'nin de Özel Harp Dairesi'nde ‘hizmete’ alındığını açıklamıştı. Pekin'in iddialar üzerine Eygi'ye bir tepki de bu kez sağ cenahtan geldi.

Salih Tuna da Eygi'den cevap bekliyor: Daha ne kadar susacaksın Şevket Bey?

Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin, 1959’da Fetullah Gülen’in yanı sıra Mehmet Şevket Eygi’nin de Özel Harp Dairesi’nde ‘hizmete’ alındığını açıklamıştı. Pekin’in iddialar üzerine Eygi’ye bir tepki de bu kez sağ cenahtan geldi.

Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi’ye “daha ne kadar susacaksın Şevket Bey” diye seslendi. Pekin, Mehmet Şevket Eygi’nin ve Fethullah Gülen’in ABD emperyalizmi ve kontgerilla ile bağlantılarına ilişkin önemli iddiaları dile getirmişti.

KOMÜNİZMLE MÜCADELE FAALİYETLERİ

İstihbarat Dairesi eski Başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, “Fetullah Gülen, Mehmet Şevket Eygi gibi isimler 1959’da Özel Harp Dairesi içinde görevlendirildi. Görevleri, Yeşil Kuşak projesi çerçevesinde komünizmle mücadele faaliyetleriydi.” ifadelerini kullanarak, dönemin siyasal islam şeflerinin ‘şaşırtmayan’ ilişkilerini paylaşmıştı.

Fetullah Gülen’in Özel Harp Dairesi’nin adamı olduğu iddialarını dile getiren Pekin, Gülen’in Özel Harp Dairesi’ne bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu’nun elemanı olduğunu açıklamış, ancak muvazzaf subaylar gibi ‘daimi’ görevli olmadığını da vurgulamıştı.

Pekin, Gülen ve Eygi türü ‘elemanların’ gerektiğinde kullanılmak üzere bağlantıda olunan adamlar olarak açıklamış, “Yerleri, hareket tarzları belli ve bütün bunlara bir takım kolaylıklar sağlanmış, bir takım haklar tanımışlar. Siyasiyse desteklenmiş, tüccarsa ihalede, kredi verilmede kolaylık sağlanmış ya da kanaat önderiyse bunların faaliyetlerine müsaade edilmiş falan gibi. Hatta 1980 yılında İzmir’de Sıkıyönetim Komutanı amiral Fetullah Gülen’i tutukluyor fakat daha sonra serbest bırakıyor.” ifadelerini kullanmıştı.

TAKLAYA GELİP 6. FİLO EYLEMLERİNE SALDIRAN SAĞCILAR

AKP’li yayın organı Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, “Daha ne kadar susacaksın Şevket Bey” başlıklı yazısında 6. Filo eylemleri sırasında solculara saldıran sağcıların ‘taklaya getirildiği’ görüşüyle başladığı yazısını şöyle sürdürdü:

“16 Şubat 69’da Amerikan 6. Filosu’nu protesto eden solculara karşı kimi sağcılar taklaya getirilmişlerdi.

“Emperyalizme ve sömürüye” karşı solcuların tertiplediği mitinge, “Müslüman Türkiye” sloganıyla saldırmışlardı.

Oysa gerçek Müslümanlık, o solcularla birlikte, “Bağımsız Türkiye”, “Hoşt Amerika”, “Amerika, Amerikalı it evine git” sloganları atmaktı.

O yıllarda “komünizm geliyor” korkusuyla nasıl ki kimi sağcılar zillete düşürüldü, bugün de “Erdoğan nefreti” üzerinden solcular ABD’nin yanına yani zillete düşürülmek isteniyor.”

Pekin’in iddiaları üzerine Eygi’ye seslenen Tuna, Eygi’nin 6. Filoyu protesto eden solcuları hedef gösterdiği satırlarını hatırlatarak şu ifadelere yer verdi:

“Bu oyunu en iyi deşifre etmesi gereken de Mehmet Şevket Eygi’dir.

Kanlı Pazar’dan 1 gün önce (Bugün gazetesinde) şu ifadelere imza atmıştı: “Cihada hazır olunuz… Onlarda taş, sopa, demir, molotof kokteyli mi var? Biz de aynı silahları kullanmaktan aciz değiliz…”

Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Pekin Paşa, 1959’da Fetullah Gülen’in yanı sıra Mehmet Şevket Eygi’nin de Özel Harp Dairesi’nde “hizmete” alındığını geçenlerde açıkladı.

Söz konusu “daireyi” (gladyo) de ABD’nin kurduğunu (Kıbrıs harekâtından sonra ABD Türkiye’ye ambargo koyup gladyonun ödeneği kesilince) Ecevit faş etmişti.

Mehmet Şevket Bey neden susuyor?”

‘DİN İMAN DİYENLERİN İPLERİ NATO’CULARIN ELİNDE’

Tuna’nın yazısı, Komünistler gibi Salih Tuna da cevap bekliyor dedirtti.

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) de haftalık gazete Sosyalist Cumhuriyet’in bu hafta yayınlanan 100. sayısında, konuyu kapağa taşımış, ‘din iman’ diyenlerin ve ‘askeri vesayete karşı geliyoruz’ diyenlerin iplerinin NATO’cuların ve darbecilerin elinde olduğunun altını çizmişti: