İstanbul İkitelli’de bulunan Özel Akgün Tem Hastanesi “ekonomik” gerekçelerle hizmete kapandı. Hastanenin kapanmasının ardından 180 emekçi haklarını alamadan işten çıkartıldı.
Konuyla ilgili olarak bugün hastanenin önünde Sınıf Tavrı direnişe geçen emekçiler ile bir basın açıklaması düzenledi.
Açıklamada “Tüm haklarımızı alana kadar yasal ve meşru bir mücadele yürüteceğimizi ilan ederiz” denildi.
Açıklamanın tamamı şu şekilde;
“Basına ve kamuoyuna,
Bizler Özel Akgün Tem Hastanesi emekçileriyiz. Hastanenin farklı birimlerinde çalışan, ancak aynı şey için; insan hayatının korunması için alınterini ortaya koyanlarız. Aramızdaki mesleki farklara rağmen yaşadığımız sömürü ve hak gaspı aynıdır.
Özel Akgün Tem Hastanesinin kapanmasıyla yalnızca bölge sakinleri değil, aynı zamanda biz emekçiler de mağdur olmuş durumdayız. Ancak mağduriyetimiz sadece haklarımızın gasp edilmesinden ötürü değil, aynı zamanda emeğimizin de hiçe sayılmasındandır. Biz hastane emekçileri olarak bu durumu kabul etmiyoruz. Hastanenin her noktasında yurttaşlara hizmet sunan, gerektiğinde günlerce ailesiyle bile görüşemeyen biz emekçiler, emeğimizin bu derece değersizleştirilmesine izin vermeyeceğiz.
Tüm haklarımızı alana kadar yasal ve meşru bir mücadele yürüteceğimizi ilan ederiz. Bizim gibi emekçiler olan halkımızın verdiğimiz mücadeleye desteklerini sunacaklarından en ufak bir şüphemiz bulunmuyor. Meslekleri ne olursa olsun, tüm değerleri yaratan emekçiler kendi arasındaki dayanışmasını mutlaka göstermelidir.
Bugüne kadar sunduğumuz emeklerin karşısında isteğimiz basittir; tüm ücret alacaklarımız ve yasal haklarımızın sonuna kadar ödenmesini talep ediyoruz. Ne kıdem hakkımızdan vazgeçeriz, ne de ücret alacaklarımızdan.
Bununla birlikte, Özel Akgün Tem hastanesinin kapanması sadece bir hak gaspına değil, “sağlıkta dönüşüm” adı altında pazarlanan piyasalaşma sürecinin de sonuçları açısından da öğretici olmuştur. Özel sağlık kuruluşlarının sağlık emekçileri için güvencesizleşme, yurttaşlar için de ulaşılabilir sağlık hizmeti sunulmasının önündeki engeldir.
Bu nedenle tüm sağlık emekçilerinin güvenceli iş hakkı sağlanmalı ve yurttaşlara parasız ve eşit bir sağlık hizmeti sunulmalıdır.
Bu doğrultuda sonuna kadar mücadele edeceğimizi duyurur, tüm emekçileri ve sınıf mücadelesi verenleri mücadelemizi desteklemeye çağırırız.
Özel Akgün Tem Hastanesi Emekçileri”
Açıklamanın ardından konuşan Sınıf Tavrı Yönetim Kurulu üyesi Av. Erkan Kılıç da “Akgün emekçileri elbette haklarını yasal olarak sürdürecek ancak buradan Akgün patronlarını uyarıyoruz; neye güveniyorsanız güvenin Sınıf Tavrı Akgün hastanesi emekçileri ile birlikte iki elini yakanızda tutacak” ifadelerini kullandı.
Kılıç şöyle konuştu:
“Yıllarca yurttaşlara sağlık hizmeti sunmak için bu hastanenin çatısı altında yan yana gelen emekçiler bugün hakları için yan yana geldi. Çünkü Özel Tem Akgün hastanesi patronları kısa bir süre önce hastanenin içini yangından mal kaçırır gibi boşalttı ve 180 emekçi arkadaşımızın hakkını vermedi.
Biz bu senaryoyu biliyoruz. Biz bu senaryoyu Flormar’dan, Cargill’den, 3. Havalimanı’ndan, Yünsan’dan biliyoruz. Bu senaryoda işçilerin emekçilerin haklarını gasp edilmesi var. Sömürülmeleri var, patronların zenginliklerine zenginlik katmaları var, varlıklarını ve zenginliklerini güvence altına almak için kimi zaman işyerlerine kilit vurup emekçileri kapı dışarı etmek var. Biz bu senaryoyu reddediyoruz.
Akgün emekçilerinin yıllardır bu hastanede emek verdi ancak emekleri yok sayılarak kapı dışarı edildiler. Akgün emekçileri elbette haklarını yasal olarak sürdürecek ancak buradan Akgün patronlarını uyarıyoruz; neye güveniyorsanız güvenin Sınıf Tavrı Akgün hastanesi emekçileri ile birlikte iki elini yakanızda tutacak. Haklarını söke söke alacak. Bu mücadelenin başarıyla sonuçlanacağına inanıyoruz. Bu basın açıklaması sadece bir başlangıç.”
Öztutan şöyle devam etti: “Türkiye’de dillendirilen ekonomik krizi hayatımızın her alanında yaşıyoruz. Bugün burada hakları için yan yana gelen Akgün hastanesi emekçilerinin yanında olduğumuzu söylüyoruz. Patronlarda şöyle bir özgüven var; işçinin her türlü hakkını kesiyor, sen bunu şikayet edersen seni işten çıkarırım. İşçinin yoksulluğunu, işe ne kadar ihtiyacı olduğunu biliyor. İşçiyi yalnız görünce hemen kapısının önüne koymakla tehdit ediyor. Ve diyor ki bak senin hakların var, ödenmemiş maaşların var, fazla sesini çıkarma, sesini çıkarırsan hakkını vermem. Hiçbir şekilde hakkını alamazsın diye tehdit ediyor. Bunu özgüven nereden kaynaklanıyor? Patronlar diyor ki, işçiler zaten birlik değil, yan yana gelemez, ben onları istediğim gibi ezerim, istersem çalışırken işyerinden çıkartırım istersem işten çıkardıktan sonra sesin çıkarsa hiçbir hakkını vermeden onu dışarıda kapının önüne koyarım.
Bugün buradaki işçi arkadaşlarımız aslında şunu gösterdiler; biz birbirimizi yalnız bırakmıyoruz, haklarımız için yan yana geliyoruz. Biz de onlarla yan yana geliyoruz. Çünkü aynı süreci şantiyelerde de yaşıyoruz.”
Bu haber en son değiştirildi 16 Kasım 2018 17:38 17:38
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…