İstanbul, Taksim’de sokak köpeğine yemek veren Begüm Koşkan, A.T. adlı şahsın saldırısına uğradığını söyledi.
BirGün’den Yaşar Gökdemir’in haberine göre Begüm Koşkan, olayın dün sabah Taksim Meydanı’nda yürürken gerçekleştiğini söyledi. Koşkan, şunları anlattı:
“Yerde sakin sakin bir tane köpek yatıyordu. Ben yanımda mama bulundururum, yolda kedi-köpek gördüğümde vermek için. Köpeği görünce mamayı yanına koydum. Birden arkadan sesler geldi, döndüğümde arkadan sinirli sinirli bir adam bana doğru geliyor. Yol soracağını düşündüm, ancak yanıma geldiğinde ‘Sen ne yaptığını zannediyorsun o….’ dedi. Bunun üzerine birkaç adım geriledim hemen. Ben gerileyince yerde kocaman bir kaldırım taşı vardı. Kaldırım taşına doğru yönelince ben zaten arkama döndüm ve koşmaya başladım. O sırada polis diye çığlık çığlığa bağırmaya başladım.”
O sırada bir polis arabasının geçtiğini belirten Koşkan, şöyle devam etti:
“Çevredekiler adamın gittiği yönü gösterdi. Adamı bulduk biraz ileride. Bana saldırma nedeni, o köpeği onu ısırmasıymış, ben ona nasıl yemek verirmişim. Bu arada polis merkezine gittik ve orada da bana ‘Seni mahvedeceğim’, ‘Bu iş burada bitmedi’, ‘o…’ diyerek hakaret etmeye devam etti. Polis tutanağında var.”
Saldırganın kendisinden şikayetçi olduğunu de belirten Begüm Koşkan, şunları anlattı:
“Ben onu şikâyet ettim, bir de utanmadan beni şikâyet etmiş. Hayvanlara yaptıkları muamele suç olmadığı için ancak bize bir zarar geldiğinde yaptıkları yanlarına kar kalmayabiliyor. Bugün orada bana üzerinde hiçbir ısırık izi vs. olmayan o şahıs ‘bana saldıran köpeğe nasıl yemek verirsin’ diye üzerime saldırdığı gibi başka bir gün birisine bambaşka bir bahaneyle saldırabilir. Hayvanlara yapılan eziyet insanlara yapılan eziyetin habercisidir. Bu nedenle nasılsa bu köpeğe/kediye zarar verirsem başıma bir şey gelmez diye düşünenlere prim verilmemesi ve hayvanların da yaşam hakkının korunması gerektiği kabul edilmelidir.”
Türkiye’de solun yön arayışı, kendi bağımsız hattını örgütlemekten geçecek. Solu konu edinen bu sayımızın yol…
Daha açık konuşalım: TKP, kendi tabanından ve örgütünden basınç yedikçe yalpalamakta, bu baskıya göğüs geremediği…
2010 yılındaki ilk yetmez ama evet süreci AKP iktidarına güç vermiş, devleti ele geçirmenin kapıları…
Sol ne rejimin demokrasi süsü ne de düzen muhalefetinin payandasıdır. Siyaset yapma ya da duyulma…
Kapitalizm ulusal sınırları gevşetip genişletirken küresel sömürüyü de artırır; bu çelişki ancak proleter devrimle çözülebilir…
Kozyatağı sakinlerinin Kadıköy Belediyesi’ne sunduğu resmi durdurma ve bilgi alma dilekçeleri henüz sonuçlanmadan, firma süreci…