Taciz sanığı belediye başkanına tahliye
Bolu’nun Taşkesti belde belediye başkanı Saim Çevik, yargılandığı taciz davasının ilk duruşmasında tahliye edildi.
İstanbul’da yaşayan T.D. kendisine iş bulma vaadiyle kandırdığını söylediği başkanın tacizine uğradığını iddia etmiş, Çevik 18 Ekim 2017’de tutuklanmıştı.
Başkan hakkında ‘basit cinsel saldırı’, ‘hürriyeti tahdit’ ve ‘kasten yaralama’ iddiasıyla 25 yıla kadar hapis cezası istenmişti. Çevik ayrıca AKP’den ihraç edilmişti.
‘Camdan kaçtım, bileğim kırıldı’
Bolu Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşması bugün yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanık Çevik, T.D. ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada ifade veren T.D. şunları söyledi: “Bana zorla içki içirdi. Çeşitli mekanlara götürdü. Ben de direndim. Birkaç kez zorla beni öptü, tokat attım. Otomobilde ve oturduğumuz yerlerde tacize uğradım. Onu gerçekten baba gibi görüyordum. O yüzden ilk başlarda ona toz konduramadım. Ta ki beni dudaklarımdan öpünceye kadar. Hatta eve geldik ve bana burada tehditler savurdu. ‘Sen benimsin, sadece benim olacaksın’ diyerek tehdit etti. Dayıma sesli mesajlar gönderdim, konum attım, ‘Gelin bana bu adam tecavüz edecek’ dedim ama attığım konumdan dayım beni bulamadı. Sonra bir ara Saim Çevik tuvalete gidince ben de ışığı yanmayan bir odaya girip, kendimi camdan aşağıya attım. Bileğim kırıldı, kalçam zedelendi. Beni bulup tekrar eve getirdi. Sonra da beni bırakıp gitti. Ben de korka korka, sürüne sürüne evden çıktım. Yolda üç genç gördüm ve yardım istedim, ambulans çağırdılar hastaneye kaldırıldım.”
İddiayı reddetti
Çevik, savunmasında suçlamaları kabul etmeyerek şunları kaydetti: “Benim olayım ve tutuklanmam iftira, kurgu, yönlendirme ve senaryo üzerinedir. Kendisiyle görüştüm. İş bulmak için kendisine hep yardımcı oldum. Üç tane iş buldum ama üç işi de beğenmedi. Olay günü üç saat boyunca oturduk. Sonra bayan arkadaş gitti. Bu kez T.D.’yle yalnız kaldık. Daha sonra ben hasta olan babamı ziyaret etmek için hastaneye gideceğimi söyledim. Yine peşimi bırakmadı. Hastanedeki işim bitince karnının acıktığını söyledi. İçkili restorana gittik. Burada birlikte alkol aldık. Daha sonra eve gittik. Evde hem hasta olan babamın giysileri vardı hem de ben üstümü değiştirecektim. O gece T.D.’yle bu eve geldik. O kadar çok sarhoştu ki sizlere anlatamam. Sürekli kusuyordu. Ben de ‘Hadi evine git’ dememe rağmen yine de eve gitmek istemedi. Artık sabah olmak üzereydi. T.D. bir anda yok oldu. Evin her yerini aradım bulamadım. Sokağa çıktığımda onu yerde yatar vaziyette buldum. Kolundan tutup tekrar eve getirdim. Çekyata yatırdım, ayakkabılarını çıkarttım ve sonra evden ayrıldım. Kapıyı bile açık bıraktım. Sabah da Mudurnu’daki evime geldim. Bu olayı duyunca kendim polise gittim teslim oldum. Kesinlikle suçsuzum. Ben ona gariban diye yardım etmek istedim.”
Çevik, bu olay yüzünden siyasi kariyerini ve belediye başkanlığını kaybettiğini, esas mağdurun kendisi olduğunu savunarak “Yapılan senaryo üzerine tutuklandım. Dört aydır cezaevindeyim. Burada tek bir amaç vardı ve bunu da uyguladılar. Bu ve bununla işbirliği yapan kişilerin tek hedefi vardı. Beni uygunsuz bir şekilde yakalatıp, fotoğraflarımı çekip, akıllarınca beni yok edeceklerdi” diye konuştu.
Mahkeme, adli kontrol hükümlerinin yeterli olacağı kanaatine vardığı Çevik’in tutuklu bulunduğu süreyi göz önüne alarak tahliye edilmesine karar verdi.