TKH: Sivas Katliamı'nın unutulmasına ve ülkemizin gerici zihniyetin elinde yok edilmesine izin vermeyeceğiz!

Türkiye Komünist Hareketi, Sivas'ta 35 aydın ve yurttaşın katledilişnin yıldönümünde bir açıklama yayımladı. Komünistler, "Biz komünistler, ne Sivas’ın unutulmasına, ne de ülkemizin geleceğinin bu gerici zihniyetin elinde yok edilmesine izin vermeyeceğiz!" dedi.

TKH: Sivas Katliamı'nın unutulmasına ve ülkemizin gerici zihniyetin elinde yok edilmesine izin vermeyeceğiz!

Türkiye Komünist Hareketi 2 Temmuz 1993 günü gerçekleşen Sivas Katliamı’nın 25. yılında yazılı bir açıklama yayımladı.

25 yıl önce Sivas Madımak Oteli’ni tekbirler ve sevinç çığlıklarıyla ateşe veren zihniyet ile bugün ülkeyi saran karanlığın siyasal ilişkisinin gün gibi ortada olduğu belirtilen açıklamada, emperyalist-kapitalist sistemin ihtiyaçları ve çıkarları doğrultusunda, “vesayetlerden kurtuluyoruz” söylemiyle desteklenen AKP iktidarının, bugün başta laiklik olmak üzere cumhuriyetin tüm ilerici kazanımlarını ortadan kaldırdığına dikkat çekildi.

Başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’da emperyalizmin hamiliğinde cihatçı teröre verilen desteğin ülkemizde yol açtığı siyasal, toplumsal ve ekonomik sonuçların unutulmaması kaydedilen açıklamada, “Bu açıdan 25 yıl önce Sivas Madımak otelinin önünde biriken ve 35 insanımızı yakarak katledenler, sadece Sivas’ı değil bugün bir ülkeyi ve hatta Ortadoğu’nun geleceğini de yakmaya devam etmektedir.” denildi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

Sivas katliamının unutulmasına ve ülkemizin gerici zihniyetin elinde yok edilmesine izin vermeyeceğiz!

Bundan tam 25 yıl önce 2 Temmuz 1993 yılında Sivas’ta, günlerce önceden başlayan provokasyonlar sonrasında gerçekleşen gerici bir kalkışmayla,​ 35 aydın ve yurttaşımız dünyanın gözleri önünde yakılarak katledildi.

Geçen 25 yıl boyunca bu insanlık dışı katliamın failleri tam olarak bulunamamış, katliamla ilgili dava AKP iktidarı tarafından zaman aşımına uğratılarak faillerin yargılanmasının önüne geçilmiştir. Zaman aşımına karşı yapılan itirazı görüşecek Yargıtay mahkemesinde, yakanların avukatlığını üstlenenlerin bulunması ise büyük bir skandal olarak hafızalarımızdaki yerini tutmaktadır.

25 yıldır süren bu hukuk garabetine bir hafta önce bir yenisi daha eklenmiş, dosyası ayrılan üç firari sanığın yargılandığı duruşma sadece 1 dakikada bitirilmiş ve duruşma 28 Kasım’a ertelenmiştir.

25 yıl önce Sivas Madımak Oteli’ni tekbirler ve sevinç çığlıklarıyla ateşe veren zihniyet ile bugün memleketimizi sarıp sarmalamış olan karanlığın siyasal ilişkisi bizler açısından gün gibi ortadadır.

Bakan ve milletvekili koltuklarında gericiliğin temsilcileri olarak karşımıza çıkan ve katliamcı yobazların avukatlığını üstlenen AKP kurucularını unutmadık. Unutturmayacağız!

Bunlar 12 Eylül’den önce yeşil kuşak projesinin memleketimizdeki uzantısı olup 6.filoyu kendilerine kıble ettiler, devrimcileri, aydınları ve yurttaşlarımızı katledip başta ABD olmak üzere emperyalizm ve sermayenin desteğiyle 12 Eylül’ün çocukları olarak büyütülüp bugünlere getirildiler.

Emperyalist-kapitalist sistemin ihtiyaçları ve çıkarları doğrultusunda, “vesayetlerden kurtuluyoruz” söylemiyle desteklenen ve önü açılan bu gerici siyasal hareket, karşı-devrimci bir misyon ile bugün başta laiklik olmak üzere cumhuriyetin tüm ilerici kazanımlarını ortadan kaldırmış bulunmaktadır.

Bununla birlikte Suriye’de ve Ortadoğu’da emperyalizmin koçbaşı olarak cihatçı teröre verilen desteğin ortaya çıkardığı siyasal, toplumsal ve ekonomik sonuçların ülkemizde yarattığı yıkım da unutulmamalıdır.

AKP eliyle Suriye’ye karşı beslenen emperyalizm beslemesi cihatçılığın ülkemizi vurduğu son 3 yılda yaşanan bombalı katliamlarda kaybettiğimiz yüzlerce yurttaşımız unutulmamalıdır.

Bu açıdan 25 yıl önce Sivas Madımak otelinin önünde biriken ve 35 insanımızı yakarak katledenler, sadece Sivas’ı değil bugün bir ülkeyi ve hatta Ortadoğu’nun geleceğini de yakmaya devam etmektedir.

Katliamda sorumlulukları açık olan ve bugün halâ yüzsüzce “pencereleri açmadıklarından dolayı insanlar ölmüş” diyerek katliamı meşrulaştıran tescilli yobazların düzen muhalefeti tarafından AKP’den kurtulma söylemiyle solcu ve kahraman ilan edildiği günlerden geçmekteyiz.

Biz komünistler, ne Sivas’ın unutulmasına, ne de ülkemizin geleceğinin bu gerici zihniyetin elinde yok edilmesine izin vermeyeceğiz!

Sivas katliamcılarının siyasi iktidar tarafından kollanmasına bugüne kadar boyun eğmediğimiz gibi düzen muhalefetinin Sivas katliamında payı olanları aklamasına da izin vermeyeceğimizi ve bu durumu kabullenmeyeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.

Ülkemizin AKP iktidarından ve yarattığı karanlıktan kurtuluşu, yobazlara karşı yobazları sahte umut haline getirmekle, sağcılığı sağcılıkla ikame etmekle gerçekleşmeyecektir.

2 Temmuz 1993 günü Madımak otelinin önünde biriken ve 35 insanımızı katledenler, ellerindeki benzin bidonlarıyla sadece Sivas’ı değil bir ülkeyi, bir ülkenin geleceğini de yakmaya başlamıştır.

Ne Sivas’ın unutulmasına ne de ülkemizin geleceğinin bu gerici zihniyetin elinde yok edilmesine izin vermeyeceğiz!

Sivas’ta katledilen 35 insanımızın ışığı komünistlerin elinde sosyalist cumhuriyet mücadelesinin meşalesi olmaya devam ediyor ve ülkemizin dört bir köşesini aydınlatacağı güne kadar da öyle olmaya devam edecektir.

Türkiye Komünist Hareketi

Genel Merkez

02.07.2018