TKH: Suriye operasyonu ABD ile anlaşmalı

Suriye'deFırat'ın doğusuna yapıacak operasyon öncesi TKH'den ""ABD emperyalizmiyle kurulan stratejik ittifak sona ermeden ülkemiz güvenliğe kavuşmayacaktır!" açıklaması geldi.

TKH: Suriye operasyonu ABD ile anlaşmalı

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz gün “bir kaç gün içinde başlanılacağını” duyurduğu, Suriye’de Fırat’ın doğusuna yönelik askeri operasyon öncesi Türkiye Komünist Hareketi’nden (TKH) önemli bir açıklama geldi.

TKH açıklamasında yapılacak operasyonun Türkiye’nin yeniden bir savaşa gireceğinin beyanı olduğu belirtilirken, “ABD emperyalizminin peşinden giderek, komşu Suriye’nin yıkımına ortak olan AKP dış politikası, bugün ülkemizi bir kez daha yeni bir savaşla karşı karşıya bırakmak üzeredir.” ifadeleri kullanıldı.

Operasyona ilişkin “ABD emperyalizmine rağmen yapılıyor” gibi verilen görüntünün demagojiden ibaret olduğuna dikkat çekilen açıklamada “Bu operasyon ABD emperyalizminin bölgesel çıkarlarına hizmet edecek bir siyasal çerçevenin dışında görülemez. Suriye’nin bölünmesi, Irak’ın bölünmesi ve uyumlu Kürt yönetimlerinin iş başına getirileceği bir siyasal hedefin varlığı herkes tarafından görülmelidir.” denildi.

Bölgede ABD emperyalizmiyle işbirliği içinde bir egemenlik alanı yaratmaya çalışan Kürt siyasi hareketinin askeri ve siyasi işbirlikçiliğin başka bir suçlusu olarak ayrıca kaydedilmesi gerektiği vurgulanan açıklama “Kürt emekçilerinin kurtuluşu da, bütün Ortadoğu halkları gibi, emperyalizme karşı duruşla ve Türk ve Arap halklarıyla dayanışmayla mümkündür.” ifadesiyle son buldu.

Açıklamanın tamamı şöyle

ABD emperyalizmiyle kurulan stratejik ittifak sona ermeden ülkemiz güvenliğe kavuşmayacaktır!

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan Fırat’ın doğusuna askeri operasyonun bir kaç gün içinde başlayacağı açıklaması, ülkemizin yeniden bir savaşa gireceğinin beyanıdır.

Ortadaki tablo, ülkemizin güç gösterisi ve hamasetiyle değerlendirilmeyecek ölçüde daha geniş bir çerçeveden ele alınmalıdır. Öncelikle emperyalizm planlı Büyük Ortadoğu Projesi’nin Suriye’nin yıkımına neden olduğu süreç, bugün bir kez daha ülkemizin bir savaşın içine girmesiyle sonuçlanmıştır.

Emperyalizm planlı, İsrail destekli, gerici Körfez ülkelerinin yürüttüğü ve cihatçı terör gruplarının kullanıldığı ve Suriye’nin yıkımını hedefleyen Suriye savaşı, bugün ülkemizi vuran bir bumeranga dönmüştür. Bütün bu sürecin en büyük yanlışı, emperyalizmin Suriye’yi yıkma projesine AKP iktidarının destek ve ortak olmasıdır. ABD emperyalizminin peşinden giderek, komşu Suriye’nin yıkımına ortak olan AKP dış politikası, bugün ülkemizi bir kez daha yeni bir savaşla karşı karşıya bırakmak üzeredir.

AKP’nin yanlış dış politikasının sonuçlarını bugün ülkemiz fazlasıyla yaşamaktadır.

Bir yandan ABD emperyalizmi ile stratejik müttefiklik ilişkisi kuran AKP diğer yandan Suriye’nin kuzeyine düzenleyeceği askeri operasyonu, ABD karşıtı sahte bir tutumla propaganda etmesi bir demagojiden ibarettir. Geçen hafta ABD’nin Suriye temsilcisinin Türkiye’de ve Suriye’nin kuzeyindeki temaslardan sonra bu adımın gelmesi manidar bulunmalıdır. AKP iktidarının, Suriye’nin kuzeyine yönelik operasyon açıklaması, emperyalist merkezlerle danışıklı dövüştür.

Bugün Fırat’ın doğusuna yönelik askeri operasyonun sermaye devleti tarafından dillendirilen “terör yapılanmasına” karşı yapıldığı iddia edilse de, bu operasyon ABD emperyalizminin bölgesel çıkarlarına hizmet edecek bir siyasal çerçevenin dışında görülemez. Suriye’nin bölünmesi, Irak’ın bölünmesi ve uyumlu Kürt yönetimlerinin iş başına getirileceği bir siyasal hedefin varlığı herkes tarafından görülmelidir.

Fırat’ın doğusunda ABD emperyalizmiyle işbirliği içinde bir egemenlik alanı yaratmaya çalışan Kürt siyasi hareketi, askeri ve siyasi işbirlikçiliğin başka bir suçlusu olarak ayrıca ifade edilmelidir. Suriye’nin parçalanmasına hizmet eden emperyalizm işbirlikçiliği, bugün ortaya çıkan büyük tablonun dışında farklı anlamlarla açıklanamaz. Bugün Kürt sorunu emperyalist devletlerin masasında bir gündeme, Kürt siyasi hareketi de emperyalist devletlerin kullandığı bir “araca” dönüşmüş, emperyalizmin bölgeye yerleşmesinin dayanağı olmuştur.

Bütün bu süreçten tek çıkar sağlayanın ise emperyalizm olduğu açıktır. Türkiye’nin de üyesi olduğu NATO’nun gerçek sahibi ABD emperyalizmi, Kürt kartı üzerinden Türkiye’yi provoke etmekte, bölgesel çıkarlarını Kürtler ve Türkleri karşı karşıya getirerek yaşama geçirmektedir. Bu açıdan, AKP tarafından dile getirilen Fırat’ın doğusuna yönelik askeri operasyonunun, milliyetçi hamaset dışında gösterdiği gerçekler daha büyüktür. ABD emperyalizmi, bölgesel hesapları, İsrail çıkarlarını savunması ve hedefinde İran’ın bulunması nedeniyle bugün Suriye’nin parçalanmasında hiçbir sakınca görmemektedir. Bunun Kürtler ya da Türkler eliyle olmasının ABD emperyalizmi açısından önemi yoktur. Dün Şii-Sünni, bugün Fars-Arap ve Türk-Kürt düşmanlığı üzerinden bölge halkları karşı karşıya getirilmiş ve Ortadoğu’da yeni bir savaşın kapıları açılmıştır.

AKP iktidarının, ABD emperyalizmine rağmen görüntüsü altında yapacağını duyurduğu Fırat’ın doğusuna askeri operasyonunun hangi pazarlıklarla kararlaştırıldığı ise kamuoyu tarafından düşünülmelidir. Korkarız ki bu pazarlıkların bir boyutu İran karşıtı cepheye ülkemizin de dahil olması diğer boyutu ise Akdeniz ya da Karadeniz’de Türkiye’nin boyun eğmesidir. Yakın gelecekte bu durum ortaya çıkacaktır.

Kürt emekçilerinin kurtuluşunun ABD emperyalizmi ile mümkün olamayacağı bir kez daha görüleceği üzere Türkiye’nin çıkarlarının da Kürt sorunu üzerinden yeni bir savaşla sağlanamayacağı bilinmelidir. Asıl düşman ABD emperyalizmidir!

ABD emperyalizmiyle kurulan stratejik ittifak sona ermeden ülkemiz güvenliğe kavuşmayacaktır!

Suriye’nin bölünmesi üzerine ve buradan ülkemizi de tehdit eden Türk-Kürt düşmanlığı üzerinden ayrıştırılması kozunu elinde tutan ABD emperyalizminin kurduğu bu oyun adım adım hayata geçmektedir. AKP iktidarı, bu oyunun içinde yer alarak büyük hata yapmış ve bugün ülkemizi bir kez daha savaşa sokarak ülkemizin başına neler getirebileceğini bir kez daha göstermiştir. Kürt siyasi hareketinin işbirlikçiliği ise tarih önünde kayıt altına alınmıştır.

Suriye’nin parçalanmasına hizmet edecek adımlardan kaçınmalı, Türkiye, altına imza attığı Astana anlaşmasında belirttiği gibi Suriye’nin bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğünü tanıdığını bir kez daha ifade etmelidir.

Suriye’nin parçalanmasına hizmet edecek her adım bilinmelidir ki emperyalizminin çıkarlarına hizmet etmek olacaktır.

Mesele emperyalizme karşı ülkemizin tam bağımsızlığını kazanmasıdır!

Kürt emekçilerinin kurtuluşu da, bütün Ortadoğu halkları gibi, emperyalizme karşı duruşla ve Türk ve Arap halklarıyla dayanışmayla mümkündür.

TÜRKİYE KOMÜNİST HAREKETİ
MERKEZ KOMİTESİ
14 Aralık 2018