TMMOB’dan İstanbul’da çöken binalara ilişkin rapor: ‘Sütlüce’ye benzer sayısız yapı var!’
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, İstanbul’da zemin kayması nedeniyle yaşanan bina çökmeleriyle ilgili olarak oda binasında basın toplantısı gerçekleştirdi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, İstanbul’da zemin kayması nedeniyle yaşanan bina çökmeleriyle ilgili olarak oda binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. TMMOB yapılan basın toplantısında, hazırladığı ön raporunu açıkladı. Hazırlanan raporda, Beyoğlu’nda çöken dört katlı binaya benzer sayısız yapı olduğuna dikkat çekildi.
İstanbul’da İki milyon yapının en az yarısı kaçak ve ruhsatsız
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, İMO İstanbul Şubesi’nin olaydan hemen sonra bir heyet oluşturarak bölgeye gönderdiğini, heyetin ağırlıkla gözleme dayanarak ön teknik değerlendirme metnini hazırladığını anlatarak “Yıkılan binanın çapraz altında bulunan inşaatın temel kazısı derinleşince binanın dayanma yapısı çökmüş, oturduğu zemin boşalmış, bina birkaç saat içerisinde temel kazısı yapılan parsele doğru devrilerek yıkılmıştır. Zemindeki boşalmaya eş zamanlı olarak binanın kaydığının tespit edilmesi can kaybını önlemiş, ancak telafisi zor maddi kayıp meydana gelmiştir” bilgisini verdi. Türkiye’deki yaklaşık 20 milyon yapının 13 milyonunun, İstanbul’daki 2 milyon yapının da en az yarısının kaçak ve ruhsatsız olduğunu savundu.
‘Sorumluluk; yapı denetim firması, müteahhit ve belediyenindir’
Nusret Suna, 1938 yılında çıkarılan Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanunu’nun revize edilmesi gerektiğini dile getirerek, Sütlüce’deki bina ile Ümraniye’deki perde duvarının yıkılma nedenlerinin örtüştüğünü anlattı. Suna, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Çünkü sorun yapı üretim ve denetim sistemindeki zaaflardan kaynaklanmaktadır. Bu olayın sorumlusu son derece doğal olan sağanak yağış değildir. Sorumluluk, 2753 ada 28 parselde derin kazı gerektiren inşaat faaliyetine, mevcut duvarı yeteri kadar güçlendirmeden izin veren proje müellifi, yapı denetim firması, müteahhit ve belediyenindir. Olayda dahli bulunanların sorumluluk üstlenerek özeleştiri yapması, yanlışların tekrarlanmasını önleyecek bir işleyişi hayata geçirmesi gerekmektedir. Aksi halde bu ve buna benzer olaylar yaşanmaya devam edecektir. İMO, Sütlüce olayında meslektaşlarının ne derece sorumluluğu bulunduğunu tespit edecek, sürecin takipçisi olacak, mevzuatın ve kanunun verdiği yetkiyi kullanmaktan imtina etmeyecektir.”
“İstanbul genelinde Sütlüce’dekine benzer sayısız bina bulunmaktadır. Son bir hafta içerisinde önce Sütlüce’de bir bina birkaç gün sonra Sancaktepe’de bir ilkokulun ve son olarak da 30 Temmuz’da bir inşaatın istinat duvarı yıkıldı. Bütün bunları tesadüfle nasıl bilimsel olmazsa, lokal olayları tartışmak, tek bir yıkımı ele alıp neden-sonuç bağlamına işaret etmek, münferiden suç-ceza ilişkisi tanımlayıp kamusal sorumluluğu yok sayma da sorunun çözülmesini mümkün olmaktan çıkarmaktadır.”