Trump: ABD, BM İnsan Hakları Konseyi'nden çekiliyor

BM 73. Genel Kurulu görüşmeleri başladı.

Trump: ABD, BM İnsan Hakları Konseyi'nden çekiliyor

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, BM Genel Sekreteri Guterres’in konuşmasıyla başladı. İlerleyen saatlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan da Genel Kurul’a hitap edecek… Öte yandan Trump BM Genel Kurulu’na geç kaldı. ABD Başkanı konuşma sırasını kaçırdı.

BM 73. Genel Kurulu görüşmeleri başladı.

ABD Başkanı Donald Trump, BM Genel Kurulu’nda konuşma yapacağı saatte salonda olamadı. Geç kalan Trump konuşma sırasını kaçırdı.

Trump’ın konuşmasından satır başları:

Benim yönetimim altında ABD, tarihinde en fazla gelişmeyi kaydetti. (Salondan tepkiler geldi) Bu tepkinizi beklemiyordum. ABD’nin ekonomisi gelişiyor. Güvenliğimizi gittikçe arttırdık. Askeri gücümüzü en güçlü hale getirdik. ABD daha güçlü, daha güvenli, daha zengin bir ülke. İki yıl önce ben göreve başlamadan öncesine kıyasla. Biz bunları sadece ABD halkı için değil dünya için yapıyoruz. Ulusların komşularının haklarını koruduğu ortamlarda, güvenlik, barış ve özgürlük yükselişte olur.

Dünyayı daha da zenginleştiriyoruz. ABD her zaman işbirliğini destekleyecektir. ABD hiçbir zaman nerede ne yapmanız gerektiğini söylemeyecektir. Tek isteğimiz ABD’nin egemenliğine saygı duyulması. Göreve başladığımdan beri çok güçlü ortaklıklar içine girdim. Kuzey Kore ile iletişime geçtik. Haziran’da Singapur’da Kim Jong-un ile görüştüm. Görüşmelerimiz oldukça kıymetli geçti. Ve Kore yarımadasının nükleerden arınması konusunda ciddi adımlar attık. Güvenlik tedbirleri aldık. Nükleer testler durdu. Bazı askeri tesisler hizmetini bitirdi bile. Rehin alınan askerlerimiz salıveriliyor. Artık ABD’de huzur içindeler. Şu andan sonra yapılması gereken çok şey olmasına rağmen, Kim Jong-un’a çok teşekkür etmek istiyorum. Şu an olduğumuz nokta herkesin anlayabileceğinden çok daha iyi nokta.

Geçtiğimiz yıl Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiğim ziyaretten sonra Körfez ülkeleri bizimle çalışarak, terörizmle daha ciddi şekilde mücadele ediyor. Yemen’deki korkunç iç savaşın son bulması için elinden geleni yapıyorlar. Nihai karar bu bölgelerdeki ülkelerin vereceği kararlardır. Bu bölgelerde Ürdün ve Mısır’la bölgesel ittifaklar kurduk. ABD’nin askeri güçleri sayesinde ve buradaki birçok ulusun işbirliğiyle, şu ana kadar kana susamış DEAŞ bitmek üzere. Radikal İslami terörizmin destek bulmasını engelleyeceğiz.

Suriye’deki çatışmalar bizi çok üzüyor. Yapmamız gereken çatışmaların bitirilmesi. Esad rejimi tarafından bir kez daha kimyasal silah kullanılırsa ABD harekete geçecektir. Ürdün’de gördüğümüz üzere en merhametli politika, bu mültecileri evlerine en yakın yere yerleştirmektir.

İran’daki diktatörlük konusunun ele alınması lazım. Bu ülke komşularına saygı duymamaktadır. İran kendisini zenginleştirmek için buldukları kaynakları yağmalamaktadır. İran’ın hazinesinden çalınan milyonlarca dolar vardır. Dini kullanarak insanları savaşa teşvik etmek iyi bir şey değildir. Bu ülkenin genişleme politikaları vardır. İşte bu yüzden Ortadoğu’daki ülkeler kararımız destekledi ve bende nükleer anlaşmadan çekildim. Bu anlaşma 2015 yılında yapılmıştı. Bu anlaşmadan sonra İran’ın askeri bütçesi yüzde 40’dan fazla arttı. Suriye ve Yemen’de kaosa neden olundu. ABD bu çalışmada ekonomik bir yaptırım başlattı. Böylece bu ülkenin kanlı gündeminin önüne geçmeyi planlıyor. Geçtiğimiz ay yaptırımlar yürürlüğe girdi ve önümüzdeki tarihlerde daha fazlası yürürlüğe girecek. Biz ülkelerin terörü finanse etmesine izin veremeyiz. Dünyadaki hiçbir şehirde nükleer füze başlığı bulunmamalıdır. Biz bütün ülkelerden İran’ı izole etmesini bekliyoruz.

Bu bağlamda bu yıl içerisinde çok ciddi bir adım da attık. Bu adımı aslında burada bulunan bütün ülkelerin kendi başkentine saygıyı duymasını içeriyor. İsrail büyükelçiliğini Kudüs’e taşıdık.

Tüm dünyadan yabancı mallar ABD’ye serbest bir şekilde geliyordu. Fakat diğer ülkeler bu hakkı bize tanımadılar. Artık hiçbir ülke ABD’den tek taraflı yararlanamayacak. Bazı ülkeler bize karşı haksız avantaj elde ettiler. Bu bağlamda yüzlerce milyar dolar ticaret açığı yaşadık. Kötü ticaret anlaşmalarından çıktık. Geçtiğimiz ay Meksika’yla çok başarılı bir anlaşma yaptık. Dünya Ticaret Örgütü’nün örgütün kurulu olduğu ilkeleri ihlal ettiğini tüm liderler kabul edecektir. Ülkelerin sahip olduğu şirketler sistemi kendi amaçları için kullanmışlardır.

Geçtiğimiz 20 yıl içerisinde 13 trilyonluk ticaret açığına maruz kaldık. Artık mağdur durumuna düşmeye izin vermeyeceğiz. Artık zenginliğimizin yağmalanmasına izin vermeyeceğiz. ABD, Çin ürünlerine 200 milyar dolar kadar ek vergi yüklemiştir. Kıymetli meslektaşım Başkan Şi’ye saygım çok büyük fakat ticaret başkadır. İdarem altında ABD her zaman kendi çıkarlarını öne koyacak. Geçtiğimiz yıl bu kürsüde konuşmamda, BM İnsan Hakları dairesinin bu kurumu utandırdığını söylemiştim. BM temsilcimiz Nikki Haley’nin çok kapsamlı bir reform uyarısı vardı. Bu bağlamda hiçbir adım atılmadı. ABD bu nedenle insan hakları konseyinden çekiliyor. ABD, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne desteğini çekmektedir. ARtık, UCM’nin meşruluğu kaybolmuştur. ABD, Amerikalılar tarafından yönetilir. Biz küreselleşme doktrinini reddediyoruz. Tüm dünyadaki ülkeler kendi ülkelerini korumalıdır.

ABD tüm dünyada temiz kömür, doğal gaz gibi enerji kaynaklarını paylaşmaya hazırdır. OPEC gibi kurumlar dünyadaki ülkeleri büyük kayıplara uğratıyor. Ben bunu sevmiyorum. Biz bu ülkelerin çıkarlarını koruyoruz. Onlar fiyatları yükseltiyor. Artık fiyatlar düşmeli. Artık biz bu korkunç fiyatlara katlanamayız. Polonya gibi AB üyesi ülkeleri takdir ediyoruz. Rusya’ya bağlı olmamak için boru hattı projeleri yürütüyorlar. Avrupa politikalarını değiştirmezse, Rus gazına bağımlı olacaktır. BAtı yarımkürede Rus güçlerinin genişlemesi vardır. ABD, artık dış yatırımları daha yakından izleyecek. Tüm dünyayla işbirliğine açığız.

ABD göç konusundaki yeni küresel anlaşmaya katılmayacaktır. Göç krizi sonucundaki nihai sonuç halklara kendi ülkelerinde aydınlık gelecek inşa ederek yapılabilir. Şu an bir insani krizle karşı karşıyayız.

BM, tüm dünyada en çok dış yardım sağlayan kurumdur. Bu yardımlar ülkelerin fonlarıyla oluyor. Biz ABD’nin verdiği fonları yakında inceleyeceğiz. Bu noktadan sonra sadece dostlarımıza dış yardımda bulunacağız. Biz diğer ülkelerden de kendi savunma maliyetlerini hesaplamalarını istiyorum. BM’nin sınırsız bir potansiyeli var.

Umudumuz en üst seviyede olmalı. Tehditlere karşı özür dilememeliyiz. Bizden önceki birçok lider kendi tehditleriyle başa çıkmaya çalıştı. Söylenmiş tüm kelimelerde aynı şey var, çocuklarımıza nasıl bir dünya bırakacağız? Şu an kafalarımızdaki hayaller çeşitli ve zengindir. Şu an bu salonda temsil edilen ülkeler kadar çeşitlidir. Gerçekten de iyi bir tarih yazıyoruz.

Hindistan’a bakın, 1 milyardan fazla nüfusu olan bir ülke yoksulluktan çıktı orta seviyeye gelin. Suudi Arabistan’da Kral Selman reformlarla ülkeyi geliştirdi. Birçok ülke, kendi vizyonlarını, kendi geleceklerini inşa etmeye çalışıyor. Aslında genel olarak bu güzel ülkeler sayesinde dünya çok daha güzel bir yer. Her bir ülkede içerisindeki halklar ile gelecekleri için çalışan insanlar görüyoruz.

Biz aslında ABD’nin nasıl bir ulus olması gerektiğini biliyoruz. Biz Amerika’da özgürlüğe, hukukun üstünlüğüne ve çok güçlü bir bağımsızlığa inanıyoruz. Biz ülkemizi çok seviyoruz. Bu büyük salonda bulunan herkesin vatansever bir kalbi olduğunu biliyorum. Herkesin kendi memleketine bağlılığı vardır. Bizim görevimiz bu güzel değerleri silmek değil, kucaklamak. Bu antik bilgelikle uluslarımızı daha güvenli hale getirmek ve halklarımızın sınırsız potansiyelini gerçekleştirebiliriz. Demokrasi ve barış ancak bu şekilde gelişebilir. İşte bu yüzden de egemenlik ve bağımsızlığımızı her şeyin üzerinde tutmalıyız. Bu sayede barış için içlerimizde tutku yeniden yanacak. Yeni amaçlar bulacağız. Dünya daha iyi bir yer haline gelecek. Vatanseverlik, gurur ve müreffehliği seçelim. Baskı kurmak ve çatışma yerine bu güzel değerleri seçelim. Her zaman güçlü, egemen ve adil olalım.