Tunus’ta hükümetin yeni yıl zamlarına ve IMF ile anlaşma doğrultusundaki kemer sıkma politikalarına karşı 1 Ocak’ta başlayan protestolar bu hafta da devam ediyor.
Pazartesi günü 10 kentte eylemler yapılırken, başkent Tunus’un batısındaki Tebourba kentinde 45 yaşındaki bir kişi polis saldırısı sonucu hayatını kaybetti.
Tunus hükümeti, IMF’den alacağı 2,8 milyar dolarlık yardım fonu karşılığında benzin fiyatlarında, araç, iletişim gibi ihtiyaçlardan alınan vergilerde 2018 yılında yeni zamlar açıklamıştı. Meclisten geçen yasanın ardından vergilerde yüzde 2’den, yüzde 300’e kadar bir artış olacak.
Ayrıca “sosyal güvenlik” adı altında emekçilerden yapılan kesintinin arttırılması, kamu çalışanlarının maaşlarına bütçeden ayrılan miktarın kısılması gibi adımlarla hükümet işçi sınıfı ve emekçilere kemer sıkma politikalarını dayatmak istiyor.
Buna karşı 1 Ocak’ta başlayan protestolar ülke geneline yayılırken, 8 Ocak Pazartesi günü 10 kentte yaygın eylemler gerçekleşti. Eylemlere yoğun polis saldırısı dikkat çekiyor. Eylemlerde yaralananlar olurken, hükümet adına yapılan açıklamada 44 kişinin “bıçak taşımak”, “hükümet binalarını ateşe vermek”, “marketleri yağmalamak” iddialarıyla tutuklandığı ileri sürüldü.
Muhalefetten Halk Cephesi adına açıklama yapan Hamma Hammami, “adaletsiz yasalar geri çekilene kadar sokaklarda olmaya ve protestoları büyütmeye devam edeceklerini” ifade etti.
2025 yılı için 22 bin 104 lira olarak belirlenen net asgari ücret, açlık sınırının yüzde…
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, "Bu hafta içinde İmralı heyetimizin Ada’ya gitme olasılığı çok…
Suriye, İsrail’in Beyt Cinn bölgesinde düzenlediği askeri operasyonu 'tehlikeli bir tırmanış' olarak nitelendirerek şiddetle kınadı.…
Kanal İstanbul projesi hız kazanırken, Arnavutköy’deki tarım arazileri bir bir satışa çıkarılıyor. Şeyha Moza’nın aldığı…
BM’nin “terörist” listesinde yer alan HTŞ lideri Ebu Muhammed Colani’nin eylülde Genel Kurul’da konuşacağı yapacağı…
Filistin Gazeteciler Sendikası, İsrail'in Filistin basınını ortadan kaldırılması gereken stratejik bir tehlike olarak gördüğünü belirtti.