Yandaş yazar Brunson'ın bırakılmasını istedi, 'acı hakikat'i açıkladı
AKP'li yazar Fuat Uğur, ABD ile gerginliğe yol açan 'Rahip Brunson'un evhapsine ilişkin, dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Türkiye’de evhapsine alınan ABD’li Rahip Andrew Brunson’la ilgili Washington yönetiminin yaptırım tehditleri tepkiyle karşılanırken, Türkiye Gazetesi yazarı Fuat Uğur’dan dikkat çeken bir çıkış geldi.
Brunson hakkındaki iddianamede yapılan suçlamalarından hiç bir tatmin edici delile dayanmadığını belirten Uğur, “Dua kod adlı gizli tanığın açıklamalarına dayalı, hiçbir tatmin edici delil sunmayan, o tanığın afaki sözleri üzerine inşa edilmiş bir iddianame.” dedi.
Sözlerine “Şimdi diyeceksiniz ki Amerika’da FETÖ’cülerin organizasyonuyla sahneye konan Rıza Zarrab ve Hakan Atilla davaları adı altındaki komedi karşısında bunun bir kıymet-i harbiyesi yok.” diyerek devam eden Uğur, buna katıldığını ifade ederken, daha sonra da “acı hakikat” olarak nitelediği gerçeği dile getirdi.
“ABD’NİN KOYNUNDASIN”
Yazısında Türkiye’nin emperyalist dünya düzenine bağlılığına dikkat çeken AKP’li yazar, “ABD süper güç. Sen de onun koynundasın. NATO ile finans sistemine göbekten bağlılığınla ve en başta da dolar nedeniyle.” dedi.
Yazısının konuyla ilgili bölümünün sonunda, Brunson’un cezaevinden tahliye edilip ev hapsine alınması kararı için “Allah’tan Trump ve Pence’in edepsiz açıklamalarından önce ev hapsine çıkarılmış oldu” diyerek memnuniyetini ifade eden Uğur, yargının bundan sonraki ilk duruşmada gereğini yapacağını belirterek, ABD’li rahibin beraat etmesi gerektiği mesajını verdi.
Uğur’un yazısında o bölüm şöyle:
“Şimdiye dek Andrew Craig Brunson hakkındaki iddianamenin ne denli zayıf olduğunu kanıtlarıyla birlikte yazanlar oldu.
Gerçek şu; iddianame zayıf. Dua kod adlı gizli tanığın açıklamalarına dayalı, hiçbir tatmin edici delil sunmayan, o tanığın afaki sözleri üzerine inşa edilmiş bir iddianame. Rahibin 15 Temmuz ile ilgili Amerikalı bir arkadaşına attığı mesaj ise tam tersine “Darbeden duyulan memnuniyeti” ifade etmiyor.
Brunson’ın telefonunda ByLock var denildi ama doğru olmadığı ortaya çıktı. FETÖ bağlantısı konusunda yeterli delil yok. Hatta hiç yok. PKK bağlantısıyla ilgili olarak da bir iki gizli tanığın “Buraya Kürtler ve Suriyeli mülteciler geliyordu ve onlara bizden gizli eğitim veriliyordu, bizi aralarına almıyorlardı” şeklindeki sözleri var. Bunlar mahkemeye delil olarak sunulabilir mi emin değilim. Yine de en iyi cevabı hukukçular verebilir. Tabii bu konuda konuşacak hukukçu çıkarsa.
Şimdi diyeceksiniz ki Amerika’da FETÖ’cülerin organizasyonuyla sahneye konan Rıza Zarrab ve Hakan Atilla davaları adı altındaki komedi karşısında bunun bir kıymet-i harbiyesi yok.
Doğru, ama bu durum acı hakikati değiştirmiyor.
Amerika her türlü hukuk dışılığı yapıp dünyaya dayatabiliyor. Kıyasıya eleştiriliyor, yerden yere vuruluyor ama Washington tınmıyor. Çünkü ABD süper güç. Sen de onun koynundasın. NATO ile finans sistemine göbekten bağlılığınla ve en başta da dolar nedeniyle.
Deniz Yücel davası ile karşılaştıranlar var. O davada Almanya adamı konsolosluğunda bir ay sakladığı için suçüstü yakalandığından çok kuvvetli deliller olmasa da elimiz güçlüydü.
Bu yüzden Türkiye böylesi durumlarda “karşılık” vermesi gerektiğinde öyle kuvvetli, reddedilemez delillerle, kanıtlarla ortaya çıkmalı ki kimse itiraz edemesin.
Allah’tan Trump ve Pence’in edepsiz açıklamalarından önce ev hapsine çıkarılmış oldu.
Kısaca bundan sonraki ilk duruşmada yargı gereğini yapacak, yapmalı.”