Yenikapı'da Kudüs bahanesiyle seçim mitingi
'Cumhur İttifakı'nı oluşturan partiler İstanbul Yenikapı Meydanı'nda, 'Zulme lanet Kudüs'e destek' adıyla seçim atmosferini aratmayan bir miting düzenledi...
Yenikapı Miting Alanı’nda “Zulme Lanet Kudüs’e Destek” adıyla yapılan mitinge Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici katıldı.
Üç isim konuşmalarında şu ifadeleri kullandı:
ERDOĞAN
Bugün İstanbul, Yenikapı yine müstesna bir gün yaşıyor. Yüreği Kudüs için yanan yüz milyonları temsil eden tüm kardeşlerimi selamlıyorum. Kudüs sadece bir şehir değildir, bir semboldür. Kudüs kıbledir. İlk kıblemizi koruyamazsak, son kıblemizin geleceğine güvenle bakamayız. İslam dünyası Kudüs imtihanında sınıfta kalmıştır. Sadece İslam dünyası değil, tüm insanlık da Kudüs imtihanında sınıfta kalmıştır.
Osmanlı Devleti, 4 asır boyunca Kudüs’ü barış ve esenlik içinde yönetmişti. 1. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı, şehri terk etmek zorunda kaldı. O günden beri Kudüs gün yüzü görmedi. BM’nin 1947’deki kararına göre Kudüs, özel statülü bir şehir olacaktı. Bu karar Filistin’in işgalinden başka bir sonuç doğurmadı. 1967’de Kudüs’ün işgaline sessiz kalan BM, İsrail’in gerçekleştirdiği haksız, hukuksuz tüm eylemleri sadece seyrederek buna ortak olmuştur. Niçin ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyorum anlıyor musunuz?
Amerika’nın attığı adıma karşı etkili bir tavır koymayan BM, zaten yıpranmış olan meşruiyet zeminine bir darbe vurdu.
Bunlar siyonist. Bir siyonizm mücadelesiyle karşı karşıyayız. Asıl mücadele siyonistlerle. Onların Müslümanlara olan düşmanlığı affedilir gibi değil.
Mescid-i Aksa giderek sıklaşan bir şekilde radikal siyonistlerin çizmeleriyle kirletiliyor.
Hz. Ömer, Kudüs’ü neredeyse kimsenin burnunu bile kanatmadan fethetmişti. Asırlar sonra, Kudüs’e yürümek için yüzlerce insanı toplayan Haçlılar, 600 bin kişi olarak girdikleri Anadolu’dan tüm vahşetlerine rağmen 100 bin kişi olarak çıktılar.
Biz Müslümanlar kınamakta başka bir şey yapmıyoruz, yapamıyoruz. Bizim için Çanakkale neyse, Kudüs’te odur.
Müslümanlar, kendi aralarındaki çatışmalarda ne kadar vicdansızsa hasımlarına karşı o derece pısırık, korkak bir görüntü içinde. Müslüman sıfatı taşımak öyle kolay değildir. Ama biz bu işi çok kolaya ingirgedik.
Tüm Müslümanlara diyoruz ki, gelin birlik olalım, zalimlerin karşısına tek yürek olarak çıkalım. Kudüs nöbetini devralma sırası bize gelmiştir.
BM Güvenlik Konseyi’ni tıkayan tek ülke şu an Amerika’dır.
İsrail’in uyguladığı devlet terörünün durdurulmaması halinde, dünya kimsenin kendini güvende hissetmediği bir noktaya gidecektir. Mazlumların yanında yer almayan bir küresel düzen, zalimlerin oyuncağı olmaya mahkumdur.
İsrail halkını da yönetimlerinin kendilerini sürüklediği felakete karşı harekete geçmeye davet ediyoruz.
BAHÇELİ
Gazze’deki masumlar için ayaktayız, Beytüllahim’deki mağdurlar için arayıştayız. Türk ve İslam yurtlarının feryatlarından dolayı yaslıyız. Yaşanan her acının karşısındaki haysiyet kalesiyiz. Çünkü biz büyük Türk milletiyiz. Çünkü biz İslam’ın canla, kanla harcı karılmış suruyuz. Mescid-i Aksa şimdilerde mahçuptur. Siyonizm kutsallarımıza meydan okumaktadır. Haçlı emellerini tekrar belini doğrultmuştur.
Müslüman Türkler olarak dilsiz şeytanlığı ayaklarımızın altına alıp ezeceğiz. Kudüs kan ağlıyor, Mescid-i Aksa bu yüzden hüzünlü. Filistinli kardeşlerim bu sebeple mazlumdur. Kudüs imanımızın itibarıdır. Ancak gitti demekle gitmez, düştü demekle düşmez. ABD tek kelimeyle yangına körükle gitmiştir. ABD Başkanı, skandal bir kararla büyükelçiliğini Kudüs’e taşımıştır. ABD Başkanı bu hakkı nereden almıştır? Bu düşmanlık değil midir? Tüm dünyanın gözü Kudüs’e sabitlenmiştir. Bölge adeta barut fıçısıdır. Ortadoğu’daki istikrarsızlık daha da şiddetlenecektir. Görünen yakın gelecek maalesef budur. Siyonizmin lobi çalışması, Trump’ın densizliği, Netanyahu’nun cani politikaları zehirli meyvesini vermiştir. Kıyamet günü senaryolarına derinlik katılmıştır.
14 Mayıs, terörist devlet İsrail’in karanlık yüzünün tescillendiği gündür. Trump, siyonizmin maşalığına talip olmuştur. Gazze’de dram vardır, acı vardır. İsrail bebek katilidir. İsrail engelli, sivil, silahsız insanlara silah sıkacak bomba atacak kadar kudurmuştur. İsrail’i ve zulmünü lanetliyorum. ABD’yi kınıyorum. Netanyahu ve çetesi döktükleri kanların bedeli ama bu dünyada ama mahşerde ödeyeceklerdir. Zulüm, yapanın yanına kar kalmaycaktır.
Hani Riyad, hangi delikte Abu Dabi, nereye kayboldu Kahire? Kaçak güreşiyor, cılız kınama mesajlarıyla durumu kurtarmaya çalışıyorlar. Alayına yazıklar olsun. Korkaklık bunların ruhuna işlemiş, işbirlikçilik bunların karakteri haline gelmiştir. Kudüs’ü bir asır önce bırakmak zorunda kalmıştık. Bu sefer zorlayacağız, zorbaların üzerine gideceğiz. Çünkü Kudüs düşerse tarih düşer. Kudüs düşerse, Ankara kaybeder, İstanbul kavrulur.
DESTİCİ
Hem bu işgal girişiminden hem de ABD’nin uluslararası hukuka mugayyir davranışından sonra ilk olarak tepki gösteren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şahsım, camiam ve milletimiz adına şükranlarımızı sunuyorum. İnanıyorum ki bugün büyükelçiliklerini Tel Aviv’den Kudüs’e getirenler yarın Tel Aviv’de bulamayacaklar Allah’ın izniyle. Bugün sizlerle bizleri bir araya getiren ve milyonları buradan toplanmasına vesile olan Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. İnşallah bu birliktelik kıyamete kadar devam edecek. Birliğimizi, dirliğimizi ve Türkiye’nin istikrarının kimsenin bozmasına izin vermeyeceğiz.”
http://gazetemanifesto.com/2018/05/18/mavi-marmarada-esini-kaybeden-topcuoglu-yenikapidaki-miting-kudus-icin-degil-secim-icin/