Reklam
Kategoriler: Emek PostasıManşet

YETER SÖZ İŞÇİNİN! | Zafer Aydın: İş başa düştü

Reklam

Sendikalar işlevlerini kaybettikçe, işçiler arasında, yalnızlık, çaresizlik, umutsuzluk büyüyor. Güçsüzlük duygusu kuvvetleniyor. Yaşanan yalnızlık, çaresizlik, umutsuzluk ve güçsüzlük duygusunun paramparça edilmesi gerekiyor. İş; dayatılan koşullardan rahatsız olanlara, koşulları değiştirmek isteyenlere düşüyor.

3.Havalimanı işçilerinin talepleri ve eylemleri emeğin hakları açısından, bilinen, görünen ama bilinmez, görünmezmiş gibi davranılan alanlara yeni bir ayna tuttu. Pek çok açıdan turnusol işlevi gördü. Emeğe yönelik neo-liberal saldırganlığın boyutu, emekçilerin mahkûm edildiği çalışma ve yaşama koşulları “ Vay be!”, “Bu kadar da olmaz!” nidaları arasında Soma’dan sonra bir kez daha perdeye yansıdı.

En basit, en temel haklardan bile mahrum bir çalışma düzeninde daha çok kazanma üzerine kurulu sömürü çarkının, azgınca işletildiği görüldü. İşçi talepleri karşısında tek adam rejiminin, işçileri tutuklayarak yaptığı güç gösterisi ise hem işçi taleplerini baskılamak, hem de iktisadi krize karşı yükselecek işçi muhalefetine gözdağı verme amacını taşıyordu.

İktidarın baskıcı uygulamalara destek için sicili malum çevrelerin fütursuzca ve ahlaksızca ortaya koyduğu yaklaşımlar, kölelik düzenini sahiplenmek için harcadıkları çaba ise AKP ile büyüyen çürümenin, emek düşmanlığı boyutuna ilave bir kanıt oluşturdu. Ve elbette işçilerin taleplerini sahiplenme becerisini ve cesaretini gösteremeyen, tutuklanmalarını protesto etmeyi bile aklına getiremeyen en fazla üyeye sahip işçi konfederasyonlarının içler acısı durumunu da ortaya serdi.

3.Havalimanı işçilerine dayatılan koşullar ne sadece havalimanı işçileriyle, ne de inşaat işkolunda çalışan emekçilerle sınırlıdır. Vahşi sömürü çarkı, bazen yaldızlı ambalajlar içinde, bazen en çıplak, en hoyrat haliyle çalışma yaşamının bütününe hâkimdir. Sendikalı-sendikasız, güvenceli-güvencesiz, kadrolu-taşeron milyonlarca emekçi bu sömürü çarkının mağdurudur. Yaşanan ekonomik krizle birlikte bu mağduriyetin daha da büyüyeceği aşikârdır. Sermaye, krizin bedelini emekçilere fatura ederek gelirini, varlığını güvence altına almaya çalışacaktır.

Tehlike kapıyı çalmaya başladı.

Sermaye; işçi çıkarma, üretime ara verme, kısa süreli çalışma, ücretli-ücretsiz izin, ücretleri düşürme gibi uygulamalarla işçinin karşısına çıkarken, sendikalar yine ortalıkta yok. 3.Havalimanından yansıyan vahşi kapitalizm dönemine ait görüntüler karşısında takındıkları suskunluğu, kriz karşısında da sürdürecekleri anlaşılıyor. Sendikalar ölü taklidi yapmaya devam ettikçe, işçilerin haklarını savunmaktan uzak durdukça, işçilerin sorunları büyüyor, çalışma ve yaşama koşulları kötüleşiyor. Sendikalar işlevlerini kaybettikçe, işçiler arasında, yalnızlık, çaresizlik, umutsuzluk büyüyor. Güçsüzlük duygusu kuvvetleniyor.

Yaşanan yalnızlık, çaresizlik, umutsuzluk ve güçsüzlük duygusunun paramparça edilmesi gerekiyor. İş; dayatılan koşullardan rahatsız olanlara, koşulları değiştirmek isteyenlere düşüyor. Başlayabileceğimiz somut zemin tabanda, aşağıda, çalışma ve yaşama alanlarında örgütlenmektir.  Örgütlenmenin bir ayağı, sendikalı sendikasız, işyeri, işkolu ayrımı olmaksızın tabanda geniş katılımlı meclisler, komiteler üzerinden bir araya gelmektir. İkinci ayağı ise kent ve/veya bölge düzeyinde sendika kimliği taşımaya devam eden sendikaların, siyasi partilerin, meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin, çevreyi, doğayı yaşam alanlarını savunan çevreci platformlarının içinde yer aldığı “Emek ve Demokrasi Cephesi” kurmaktır. Bu örgütlenmeler yoluyla kendi göbeğimizi kendimiz kesebiliriz.

Yukarıdan rahmet beklemeden, “Kim çaldıysa, kim yediyse, kamu kaynaklarıyla kim zenginleştiyse o ödesin” diyerek geniş bir direniş odağı yaratmak mümkün ve zorunludur.

Bu haber en son değiştirildi 26 Ekim 2018 16:01 16:01

Reklam

Önceki Haberler

Hikmet Çetin tedbir amaçlı yoğun bakıma alındı

Soğuk algınlığı sebebiyle CHP'nin eski Genel Başkanı Hikmet Çetin, tedbir amaçlı yoğun bakıma alındı.

8 Ekim 2025 17:37

Serdar Öktem’in cenazesine ne MHP’den ne de Ülkü Ocakları’ndan katılım oldu

Sinan Ateş suikastının kilit ismi olduğu belirtilen avukat Serdar Öktem için cenaze töreni yapıldı. Ülkü…

8 Ekim 2025 16:38

Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak: Zorunlu eğitim 12 yıl olmak zorunda

Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, MEB’in zorunlu eğitimi kısaltmaya yönelik hazırlığına tepki gösterdi. Irmak,…

8 Ekim 2025 15:20

7 belediye başkanı daha AKP’ye geçti: Erdoğan rozetlerini taktı

Aralarında CHP'li Göle Belediye Başkanı Gökhan Budak'ın da olduğu 7 belediye başkanı AKP'ye geçti. AKP'li…

8 Ekim 2025 15:03

8 Ekim 1978: Bahçelievler katliamının üzerinden 47 yıl geçti

47 yıl önce 7 TİP'li genç Bahçelievler'de faşistler tarafından katledildi.

8 Ekim 2025 14:59

Erdoğan’a sunulacak yeni anayasa taslağı hazır!

AKP’nin “sivil anayasa” hazırlığı kulisleri hareketlendirdi. Nefes Gazetesi yazarı Nuray Babacan, Saray’da aylardır süren toplantılarda…

8 Ekim 2025 12:59
Reklam