DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası yaptığımı bir açıklamayla “Krizin bedelini emekçiler değil, yüksek gelirlerle kârlarına kâr katan sermaye kesimleri ödemeli” dedi.
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası krizin faturasının emekçilere çıkarılmaya çalışılmasına karşı bir açıklama yayınladı. Açıklamada “Sermaye şimdi de “kriz” var diyemiyor ancak “darboğaz” var, batıyoruz çığlıkları altında, ücretlerimizi, çalışma hakkımızı, vergilerimizi gasp ederek, yani sömürü çarkını güçlendirerek işçi sınıfının yenilgisi üzerinden krizi yine hasarsız bir biçimde aşma hevesinde. ” ifadesine yer verdi.
Kriz hakkında açıklama yapan Birleşik Metal-İş ayrıca sermayenin sürekli kar oranlarının arttığına da vurgu yaparak “Bu süreç ne yazık ki, işçileri diz çöktürmek için işleyen süreçler olarak gelişti. ‘İşten çıkartma mı, yoksa ücretlerde düşüş mü?’ sorusunun cevabı bazı demir çelik fabrikalarında ne yazık ki bazı işçi sendikalarının da onayıyla yüzde 35’lere varan ücret kayıplarını gündeme getirdi. Buna karşın sermaye kesimlerinin karlarında yaşanan artışlar dikkat çekiciydi. 2009 yılında, satışlar düştü ancak Türkiye’nin ilk 500 büyük firmasının yüzde 82’si kâr elde etti. Yine ilk büyük 500 firma kârını yüzde 10, ikinci büyük 500 firma ise kârını yüzde 30 oranında arttırdı. Peki bu nasıl gerçekleşti? Yanıt basit ve sade. Küresel krizi aşabilmek için dünyadaki yaklaşık üç milyar dolar, yani emekçinin bir yıl boyunca ürettiği toplam değerin üçte biri devlet bütçeleri aracılığıyla özel sektöre kaynak olarak aktarıldı.” ifadesini kullandı.
Sendikanın emekçiler için talepleri şu şekilde:
19 Mart tarihinde başlayan protestolara katılan toplam 189 kişi, İstanbul Adliyesi'ndeki iki ayrı davada hakim…
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “24 bin konutun inşaatını başlattılar” dediği Sazlıdere Barajı’nın etrafında onlarca iş…
Yaklaşık 3 yıldır AYM kararlarına rağmen cezaevinde tutulan Can Atalay, CHP'li milletvekili Servet Mullaoğlu aracılığıyla…
Kronik kalp ve böbrek hastası tutuklu öğrenci Esila Ayık'ın kalp hastalığı cezaevinde ilerlerken tutukluluğuna itiraz…
Gazeteci Furkan Karabay, Erdoğan ve ailesinin şikayetiyle hakkında açılan "Cumhurbaşkanına hakaret", "hakaret" ve "iftira" iddialarıyla…
Ebubekir Şahin, RTÜK tarafından yayıncı kuruluşlara kesilen cezaları "Yayıncılarımız hatalarıyla bizleri 'cezacı başkan' konumuna düşürüyorlar"…