Adnan Oktar Örgütü içinde uzun yıllar kalan ve itirafçı olan Altuğ Eti, “Operasyonlar sayesinde bu örgütün iç yüzünü gördüm” diye konuştu.
Adnan Oktar Örgütü’nde 33 yıl kalan ve yapılan soruşturma kapsamında tutuklanan Altuğ Eti, itirafçı oldu. Örgütle ilgili bildiklerini savcılığa anlatan Eti, itirafçı olarak tahliye edildi. Adnan Oktar’ın tebliğcisi ve bir dönem dış ilişkilerin yürütülmesinde aktif olarak görev aldığını anlatan Eti, Sözcü’den Can Özçelik’e konuştu.
Örgütle 1986 yılında tanıştığını ifade eden Eti, “Ben örgütün felsefe ve ideolojisini en iyi bilenlerdenim, çünkü Türkiye’nin en iyi eğitim danışmanlarından biriyim. Başından bu yana örgütün içindeyim. Ama 2012’li yıllardan sonra örgütün iç yüzünü anladım ve örgütten uzaklaşmaya başladım” diye konuştu.
Operasyon sayesinde örgütten kopabilmeyi başardığını anlatan Eti, “Operasyon yapılmasaydı, örgütten ayrılamazdım” ifadelerini de kullandı.
Eti, “Örgütten ayrılmak o kadar kolay değildir. Adnan Oktar örgütten ayrılmana izin verirse veya seni örgütten atarsa sorun yoktur. Yok kendin ayrılmak istersen, o vakit başına gelmeyen kalmaz. Ne herhangi bir iş yapabilirsin, ne mesleğini icra edebilirsin, ne de toplum içinde yaşayabilirsin. Sosyal medyada hakkında binlerce asılsız, karalama haber yayınlanır, hakkında yüzlerce sahte davalar açılır, kendini her gün bir adliyede, savcılıkta, hâkim önünde bulursun. Hiçbir iş yapamaz hale gelirsin. Örgütten ayrılmadan önce kritik işler yaptım.” açıklamasında bulundu.
Örgütü amaçlarınız doğrultusunda kullanın
“Bugüne kadar 9 bine yakın konferans verdim. 2012 yılından önce verdiğim tüm konferanslar örgüt adınadır. Verdiğim konferans ve etkinliklerde Adnan Oktar Örgütü’nün propagandasını yaptım. Örgüte alan açtım ve eleman kazandırdım. 2010-2012 yılları arasında örgüt adına masonlarla, tapınakçılarla, Yahudi hahamlarla görüşmeler yaptım ve çeşitli faaliyetlerde bulundum. Amerika’da mason localarında konferanslar verdim. Orada üst düzey askerlere konferanslar verdim. Bu faaliyetlerdeki amaç; ‘Adnan Oktar Örgütü tam sizin aradığınız kişi. Adnan Oktar Örgütü’ne güç verin, destek verin ve amaçlarınız doğrultusunda kullanın’ mesajını vermekti.”
Adnan Oktar Örgütü’nün tabandan yayılan değil tavandan aşağıya doğru inen bir örgütlenme yapısı olduğunu anlatan Eti, “Dinlerde olan Mesih beklentisini Adnan Oktar manipüle etti. Adnan Oktar 1983 yılına kadar tek başınayken daha sonra bir kaç öğrenci etrafında toplanmaya başlıyor. Cami sohbetleri yaparken etrafındaki kişilerle bu organizasyonu kuruyor. O dönemde sosyal medya olmadığı için bunu gençlik grupları üzerinden yapıyordu. Mesela Etiler, Bebek, Bağdat Caddesinde gençlik gruplarının içerisine girer yapıyorlardı bunu. O gruplar içerisinde yer alan popüler gençlere ulaşarak örgütü ve Adnan Oktar’ı tanıtıyorlar. Ben de Adnan Oktar’ın tebliğcilerinden biriyim. Biz o popüler gençlere ulaşıyor ve örgüte eleman kazandırıyorduk. Çok sayıda tanınmış ve ünlü kişiyi bu şekilde örgüte getirdim” diye konuştu.
İlk zamanlarda örgüte katılan gençlerin para, makam arayışında olmadığını söyleyen Eti şunları söyledi: “Zaten biz iyi okullarda okumuş, gelir düzeyi yüksek kişileriz. O zamanki gençliğin aradığı şey sevgi, dostluk, dayanışma ve arkadaşlık bizim için çok önemliydi. Adnan Oktar’ın örgütüne katılanlar ilk zamanlar Oktar için değil, tebliğ yapan kişi için yani arkadaşı için geliyordu. İlk zamanlarda Adnan Oktar kendini kamufle ediyor, gerçek yüzünü elemanlardan saklıyordu. Dini konuları kendi yorumlarıyla bize aktarıyor ve bizde ‘Din bu imiş’ diyerek saf saf inanıyorduk. Adnan Oktar, Kuran’da geçen Mehdilikle ilgili konularını bize anlatıyor, kendisinin tarif edildiğini ima ediyordu. Biz de Adnan Oktar’a inanıyorduk. Sonradan anladım ki, Adnan Oktar yalnızca kendi çıkarları için saf ve temiz dini duygulara sahip bulunan kişileri sömüren ve kendi çıkarları için kullanan birisidir.”
Oktar’ın ‘FETÖ’ ilişkisi
Adnan Oktar Örgütü’nün FETÖ ile ilişkisine de dikkat çeken Altuğ Eti, “Her iki örgütte ABD’deki güç merkezlerinin desteğini almaya ve onlara hizmet etmek için yarışmaktadır. Adnan Oktar’ın Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’ndan Harun Tokak ile sık görüştüklerini biliyorum. İlk zamanlarda Adnan Oktar, Fetullah Gülen ile bir sıkıntı yoktu. 15 Temmuzdan sonra FETÖ Terör Örgütünün güç yitirdiğini görünce bu kez FETÖ aleyhinde konuşmalar yapmaya başladı. Adnan Oktar’ın, 17-25 Aralık’tan sonra Harun Tokak’la görüşerek arabuluculuk yapmak istediğini biliyorum” diye konuştu.
Adnan Oktar’ın Fetullah Gülen’i ‘Kahtani’ (Mehdi’nin geleceğini haber veren kişi) olarak gördüğünü vurgulayan Altuğ Eti, “Adnan Oktar bir dönem Fetullah Gülen’in kendisine zemin hazırlayan kişi olduğunu ima ediyordu” dedi.
Örgütün iç yüzünü görmesinin uzun bir zaman aldığını ve yapılan operasyon sayesinde Örgütten ayrılma cesaretine kavuştuğunu belirten Eti, Örgütte bulunan bir kısım elemanların kandırılmış olduklarını, bunların gerçekleri görerek Örgütten ayrılmalarını temenni ettiğini belirtti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya'nın nükleer olmayan hipersonik ekipmanlarla donatılmış bir balistik füzeyi fırlatarak, Batı'ya…
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jean-Pierre yaptığı açıklamada ne ABD'nin ne de Ukrayna'nın bölgedeki gerilimi arttırmada…
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikâyetiyle 11 yıl 8 ay hapis…
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eski basın danışmanı Ahmet Sever, Mustafa Varank’ın açtığı 'Ak trol' davasından…
"Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Fatih Altaylı, "Olağan ve alışık…
MHP’li vekillerin altın kaçakçılığı ve kara para iddiaları siyaseti karıştırdı. Bahçeli’nin tavrı, Dubai bağlantıları ve…