Akşener Erdoğan'a seslendi: Elin Trump'ına bükülme, Putin'in karşısında da dik dur
Akşener, Erdoğan'ın 'cezaevi' çıkışına karşılık, "Bu can bu bedende olduğu takdirde ölmeye de, hapse de hazırım. Yeter ki ülkem kalkınsın" yanıtını verdi.
‘İyi Parti’ Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Ben bu arkadaşın ne yapmaya çalıştığını biliyorum. Yapılmak istenen Meral Akşener’i korkutmak… Elinden geleni ardına koymazsan namertsin. Senden toz zerresi kadar korkarsam namerdim” diye yanıt verdi.
Erdoğan, dün Elazığ mitinginde Akşener’e, “Birileri şu an cezaevinde süre dolduruyor. Aynı yola sen de düşebilirsin” demişti. Akşener ise Erdoğan’a, “Elinden geleni ardına koymazsan namertsin. Senden toz zerresi kadar korkarsam namerdim. Elinde silahı olanlar, tanklar beni korkutamadı da, onlardan korkanlar mı beni korkutacak?” diye seslendi.
Samsun’da taraftarlarına seslenen Akşener’in konuşması şöyle:
“Diyor ki, ‘Ben Denizlilere terörist demedim’. Seçim almak için her şeyi yapıyorsun da soğancıya neden terörist diyorsun. Market sahibine, halde çalışanlara terörist diyorsun. Bunu yüzüne vurduğumda, ayna tuttuğumda tehdit.
Hayır kampanyasında olanlar terörist, 24 Haziran’da Millet İttifakı’nın mensupları terörist, sadece siyasi teröristlik de yok, soğancılar, patates yetiştiricileri de terörist, şu anda PKK’dan daha terörist haberiniz olsun, köylü terörist.
EYT’liler burada mı? Neyse size daha terörist demedi, türedi dedi terörist. Ben bu arkadaşın ne yapmaya çalıştığını biliyorum. Bir çukur kazıp içine düşürmeye çalışıyor. Benim malım mülküm ortada. 28 Şubat’ta da 126 milyar tazminat ödedi. Paramı alanların hepsi zebun oldu. İstersen al paramı ama benim param dokunuyor.
Amaç Meral Akşener ve çevresindekileri korkutmak. Yapılmak istenen Meral Akşener’i korkutmak.
Allah razı olsun Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bir demokrasi örneği gösterdi, seçime gittik, 5 milyon insanın oylarıyla siyasi bir parti olduk.
Sayın Erdoğan o kazdığın çukura düşmeyeceğiz. Samsun’u kaybedeceksin be kardeşim. Maalesef üzgünüm ne yaparsan yap mutfağın evin ateşini düşüremiyorsun. Sizden ricam, bu bir yerel seçimdir, adaylıkarın projelerini, seçim vaatlerini sorgulayın. Beğendiğinize de oy verin. Bizim için Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy veren kardeşlerim de, Ak Parti’ye oy verenler de canımızdır ciğerimizdir, onlara terörist diyemeyiz. Ama CHP ve İyi Parti’ye oy verenler size hakaret ediliyor, gereğini sandıkta yapın. Benim ne olduğumu iyi bilir dedi, el hak daha iyi bilirim.
Çiftçi, köylü, EYT’liler benden daha iyi biliyor. 17 yıl sene sonra senin ne olduğunu hep beraber biliyoruz. Gereğini yapacağız inşallah. İkinci bir sorusu oldu, diyor ki Türkiye’de Kürdistan mı var Meral Hanım söyle? Beri bak efendi, Türkiye’de Kürdistan yok, yok, yok. Ama PKK’lı katillerinin karşısına oturttun, Habur’u sen yaptın.
Bu ülkede ben İçişleri Bakanlığı yaptık biz Kuzey Irak bile demezdik, Irak’ın Kuzeyi derdik çünkü coğrafi tanım olsun, siyasi bir tanım olmasın diye.
Şimdi İmralı’dan bahseden yok çünkü trafik sürüyor. İmralı bir iki, İmralı bir iki. Kandil’in talimat vereceği son kişi benim bu ülkede be. Bu ülkenin cumhurbaşkanısın yerle bir et Kandil’i bakalım yapabiliyor musun?
Delikanlı gibi soruyorum sen bizleri hapse attırmak isteyebilirsin ama vallahi de billahi de ben sana Trump’tan dayak yedirmem. Dik dur eğilme. Elin Trump’ına bükülme. Putin’in karşısında da dik dur. Samsunluların gücü Türkiye’nin cumhurbaşkanlığı makamını meşgul eden şahsın Amerika’dan da Rusya’dan da sopa yemesine müsaade etmez. Ne zaman ki içeride kükrüyor, dış politikada bir şeyler oluyor, Türkiye bir yerleri taviz olarak veriyor.
Bana dediler ya ne olduğumu iyi bilir. Evet biliyorum, ne yapacak. 31’i akşamı çektiniz kulağı. Yarımda 12:30’da çıkacak, diyecek ki, ‘Aziz milletim verdiğiniz mesajı aldım. Damat attaya gitti. Ekonomi bilin ki daha akılcı bir bakış açısıyla yönetilmeye başlayacak.’ Hatırladınız mı gözünüzün içine bakardı, şimdi yeniden bakmaya başlayacak. Çünkü 4.5 yıl sonra tartıya kendisi çıkacak. Arkasından bütün bakanları değiştirecek, inşallah ilk etapta bu ilk damat, ikincisi şaka gibi bu tarım bakanı gidecek. Türkiye hayvan yetiştiriciliğinde Avrupa’nın birincisiymişiz.
Yine bir şey söyleyeyim 2012 yılında tarım bakanlığından çektiğimiz, Fransa’dan üstün görev madalyası alan bir tarım bakanı var. 126 yıl sonra Fransızların madalya verdiği ilk bakan. Aradan yıllar geçti neden bu madalyanın verildiğin anladık. Meğerse arpayı oradan alıyormuşuz. Yahu arpa her yerde yetişir. Sen Fransa’dan arpa ithalatını ne için yapıyorsun? Nohutu, mercimeği Kanada’dan alıyorsun. Buğday’ı Rusya’dan alıyorsun.
Buğday ithalatı yapıyorsun o senin tarım bakanın 126 yıl sonra niçin Fransız’ların madalyasını almış bunu bir düşün be kardeşim. 2019’da Türkiye’nin tarımını bilerek, isteyerek yok etmiş bunlar.
Bu can bu bedende olduğu takdirde ölmeye de, hapse de hazırım. Yeter ki ülkem kalkınsın.
Hani Müslüm baba diyor ya ‘yakarsa bu dünyayı garipler yakar’. Samsun’u yanan evler yakacak. Şimdi bu arkadaşın kendine hakaret edenlerle bir sorunu yok. Burayı dikkatli anlatmak istiyorum. Kendisine şerefsiz diyenlerle yan yana gelebiliyor. Haliç’te 41 kere yıkayacağız diyenlerle problemi yok ama verdiklerini almayanlarla sorunu var.
Şimdi, hatırlayın 7 Haziran’ı. Neden ben bu kadar kötü kişiydim de bana bakanlık teklif ettiniz? Boyun eğmeyenlerle onun sorunu var. Sayın Erdoğan bu sorunu sana yaşatmaya devam edeceğim.
Sen Kasımpaşa’da top gezdirirken biz 80 ihtilalinin yaktığı, yıktığı arkadaşlarımızla meşguldün. Sen darbede içeriye alınmış, bıyıkları kerpetenle yolunmuş bir arkadaşını gördün mü? Ben gördüm gördüm. Onun için bizim hakkımızda konuşmayı kes.
Ülkücüler Fatiha bilemezdi ya. Ülkücüler Fatiha öğrendi mi Sayın Erdoğan. İki, Türk milliyetçiliğini ayağının altına almıştın, o ayağını kaldırdın mı? Ülkücüler kandan beslenirlerdi, bu konuda fikirlerin değişti mi? Bütün bu soruları cevaplamak zorundasın.
Ne mutlu Türküm’ü bir söyle, söz sana bir güzellik düşüneceğim.”