Ankara Barosu, 1928 yılında yapılan tarihi Ankara Garı Yerleşkesi’nin Medipol Üniversitesi’ne verilmesiyle ilgili yazılı açıklama yaptı.
“Ankara Garı, üst soyumuzun olduğu kadar bizimdir, bizim olduğu kadar da çocuklarımızın olacaktır” denilen açıklamada, “TCCD Gar Yerleşkesi’nin parçalanarak içindeki kültür varlıklarının tahsis biçiminin değiştirilmesine yönelik uygulama, Ankara’nın son yıllarda kültürel ve mekânsal yoksullaştırılması politikalarının devamı niteliğindedir. Bu uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir” ifadeleri kullanıldı.
“Kültür varlıklarının bir protokolle TOKİ’ye, Milli Emlak Müdürlüğü’ne ve onların aracılığıyla da üçüncü kişilerin kullanımına devredilmesine yönelik uygulama kültür varlıklarının özelleştirilmesi niteliği taşımaktadır” denilen açıklama şu ifadelerle devam etti:
“Bu varlıkların tahsis biçiminin değiştirilmesi idarenin takdir ve tasarrufunda olan uygulamalar olsa da bu takdir, kültür varlığı vasfı olan yapıların eğitim veya benzeri amaçla kullanılmasına olanak tanımamaktadır. Alanın Türkiye’nin demiryolu mekanlarıyla ilişkisi kesilmemiştir ve haliyle hafızamızın parçası olmaya devam etmektedir. Mekanın kullanım kararının değiştirilmesini gerektirecek bir yapısal dönüşüm söz konusu olmamıştır. Bu nedenle Gar alanı kendi bütünlüğü içinde işlevine uygun olarak korunması gerekmektedir.
TCDD Gar Meydanı başta olmak üzere, Gar içindeki yapılar Cumhuriyet tarihi içinde üstlendikleri mekânsal hafıza değerlerinden kopartılmamalıdır. Bu kültür varlıklarının, bir yapı stoku olarak değerlendirilmesi, ayrı ayrı parsellerde kullanım biçimleri değiştirilerek kullandırılması eldeki kültür hazinesinin hızlıca eritilmeye ve yok edilmeye girişildiğini göstermektedir. Bu durum endişe verici olmanın ötesinde hukuk devletine ve Anayasa’ya aykırıdır. Tarih, Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması üst başlıklı Anayasa’nın 63. maddesine göre de Devlet; tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır. Bu nedenle alandaki kültür varlıklarının korunmasına yönelik her türlü tedbirin alınması yurttaşların ve devletin ödevidir.
Baromuz bu ödevin yerine getirilmesi konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecek ve gerekli yasal yollara başvurarak Gar’ın kamusal ve ortak bir hafıza mekan olarak sürekliliği içinde yaşaması sağlanacaktır.”
Ekonomik güven endeksi, ağustos ayında %1,7 oranında artarak 97,9 değerini aldı. Ancak ağustos ayındaki artışa…
Sivan'ın Hafik ilçesine bağlı Düğer köyünde yaşayan yurttaşlar maden ocaklarına karşı direnişlerini sürdürüyor.
Merkezi Hekim Randesu Sistemi'ne, üniversite hastaneleri de entegre ediliyor. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, uygulamanın 1…
TBMM’de oluşturulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda konuşan 22. TBMM Başkanı Bülent Arınç, Bahçeli'nin…
Laiklik Meclisi'nden yapılan açıklamada "Karşı cinsten hastaları muayene ve tedavi etmeyi reddeden hekimlere ilişkin vakalar…
Mısır’da yaklaşık 5 bin Filistinli güvenlik personeli, Gazze’nin savaş sonrası güvenliğini sağlamak üzere 6 aylık…