Baba kızından, kız da babasından "Cumhurbaşkanı'na hakaret" iddiasıyla şikâyetçi oldu
Ankara'da bir baba ve kızı, 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret' suçlamasıyla karşılıklı olarak birbirinden şikayetçi oldu.
Her yıl binlerce kişiyi davalık olduğu, AKP’nin baskı aracı haline gelen “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması bu kez aile içi bir kavgada cezalandırma aracı olarak karşımıza çıktı.
Ankara’da M.C. isimli baba, üniversite öğrencisi kızı A.T.C.’den ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçunu işlediği iddiasıyla şikâyetçi oldu. Ardından da A.T.C., babası M.C.’nin ‘Erdoğan’a hakaret’ ettiğini öne sürerek, savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Birgün‘den Uğur Şahin’in haberine göre, kızının Erdoğan’a hakaret ettiğini öne süren baba M.C., 14 Ocak 2019’da savcılığa suç duyurusunda bulundu. Dilekçesinde, “Kızım A.T.C., sayın Cumhurbaşkanımız ve şahsıma hakaret etmiştir, çok zoruma gitmiştir” ifadesine yer veren M.C., kızının cezalandırılmasını istedi: “Kızım A.T.C., 13. 10. 2018 Cumartesi, saat 13.05 sularında e-mail üzerinden yazışmalarımız esnasında, sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan hakkında hakaret içeren, eklerde sunduğum mesajı atmıştır. Kızım A.T.C., sayın Cumhurbaşkanımız ve şahsıma hakaret etmiştir, çok zoruma gitmiştir. Gereğinin yapılmasını arz ederim.”
“BABAM AKP KARŞITI BİR İNSANDIR”
Babasının suç duyurusu üzerine A.T.C. hakkında, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ten soruşturma başladı. 17 Ocak’ta, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu’nda ifade veren A.T.C., suçlamaları reddetti ve babasıyla arasının bozuk olduğunu söyledi. A.T.C., savcılıktaki ifadesinde şunları dile getirdi: “M.C. benim babamdır ve babamla aramız bozuktur. Kendisi sürekli beni arayarak ve mesaj göndererek bazı ithamlarda bulunmaktadır. İhbara konu mesajda bu şekilde babamın bana gönderdiği mesajlar sırasında benim o anki sinirle babama karşı yazdığım bir mesajdır. Zaten babam da siyasi olarak AK Parti karşıtı bir insandır. Bizi de sürekli bu şekilde yetiştirmeye çalışmıştır.”
A.T.C. hakkında kovuşturma başlaması için Adalet Bakanlığı’ndan izin gerekiyor. Fakat aradan geçen sürenin ardından bu sefer de A.T.C., babasının Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiğini bildirerek, savcılığa suç duyurusunda bulundu. A.T.C., dilekçesinde şunları kaydetti: “Babam M.C., Facebook hesabında, arkadaş olduğu kullanıcılarla siyaset içerikli sohbetlerde bulunmuş olup, bu sohbetlerde sayın Cumhurbaşkanı’mıza ve birçok siyasi lidere ağza alınmayacak sözler yazmış ve nefretini dile getirmiştir. Aile içindeyken de sık sık Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret ediyordu. Babam M.C.’den davacı ve şikâyetçiyim.”
Savcılık ise M.C. hakkında takipsizlik kararı verdi.
“BAKANLIK İZİN VERMEMELİ”
A.T.C.’nin avukatı Ülkü Şahin, “Bu olay bize muhbirliğin aile içine kadar indiğini gözler önüne sermektedir” dedi. “Bu örnekte cumhurbaşkanlığına hakaret suçu, aile içinde bir cezalandırma yöntemi olarak kullanılmak isteniyor” ifadesini kullanan Av. Şahin, şunları söyledi: “Baba, eşi ve kızının terk etmesi ve boşanma davası nedeniyle kızına duyduğu öfke ve kin nedeniyle çok defa kızına hakaret dolu mesajlar göndermiş, çeşitli kanallarla tehditlerde bulunmuştur. Hiç açılmaması ve takipsizlik verilmesi gereken bu soruşturmada Bakanlık’tan izin verilmemesini ümit ediyoruz. Zira müvekkilimin ifade hürriyetine yapılacak bu türden bir müdahale AYM ve AİHM içtihatlarına göre hak ihlalidir. Ek olarak ise kovuşturma izni verilmesi devletin yargısı ve kolluğunun bu tür bir kin oyununun aleti haline getirilmesi sonucunu doğuracaktır ki bu durum benzer vakaların artması açısından kötü bir emsaldir.”