Bahçeli: Sosyal ve ekonomik memnuniyetsizlikler siyasal itirazlara dönüştürülmek isteniyor
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ""Sosyal ve ekonomik memnuniyetsizliklerin siyasal itirazlara dönüştürülmesi için titiz bir çaba harcanmaktadır." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bütçe görüşmeleri ve yeni yıl nedeniyle verilen aranın ardından, 2019 yılının ilk grup toplantısında konuştu.
Bahçeli’nin açıklamasında yine muhalefete yönelik saldırgan ifadeleri öne çıktı. “Gizemli eller devrededir.” diyen MHP lideri, “Sosyal ve ekonomik memnuniyetsizliklerin siyasal itirazlara dönüştürülmesi için titiz bir çaba harcanmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle:
“Ülkemizde basın özgürlüğü ile ilgili tartışma yaşanmaktadır… Sınır Tanımayan Gazetceiler Örgütü, Türkiye’de muhalif basının sindirildiğini belirterek, eleştiri dozunu gittikçe artırmaktadır. Türkiye’nin kara listeye girmesi için ince bir işçilik söz konusudur. FETÖ’yle mücadele sürecinin basın özgürlüğüne tehdit olduğu bile değerlendirilmiştir.
Yeni hükümet sistemine geçişle birlikte Türkiye’nin otoriterliğe kaydığı söylenmektedir. Bu iddiaların hepsi zırva ve hayal ürünüdür… İhanetin, suçun, cinayetin özgürlüğü olmaz. Darbeye teşebbüsün özgürlüğü hiç olmaz… Güvenlik duvarı yıkılıp vatanımız harap olduğunda ne özgürlüğünden bahsedeceğiz.
Özgürlük insan hakkıdır, buna itiraz yoktur. Milli haklara, maneviyata saldırmak da bir nevi eşkiyalıktır ve yeri ceza hukukundadır… 10 yıldır çektik, özgürlük tıpkı demokrasi gibi birilerinin tekeline girerek derin manasından koptu… Bize onursuz özgürlük dersi verenlerin, durum ve konum hatırlatması yapanların kuyumuzu kazmalarına asla izin vermeyeceğiz.
“ÜLKÜCÜLERİ CANİ OLARAK GÖSTERDİLER”
“Bunları tanıyor, emellerini biliyoruz. Bunların iç ve dış temsilcilerini dişlerimizi sıkarak izliyoruz. Yıllarca üniversitelerde eğitimlerini tamamlamaya çalışan ülkücüleri eli kanlı caniler gibi göstermeye çalışan özgürlük şarlatanlarını ne unuttuk ne de affettik. Bize onursuz özgürlük dersi verenlerin, tehditkâr bir seda ile kurum ve hatırlatma yapanların, kızarmayan yüzleriyle kuyumuzu kazmalarına asla izin vermeyeceğiz. Bunların maskesini indirmeye ant içeceğiz:
“RUH SAĞLIĞI YASASI’ ÇAĞRISI
Vatandaşlarımızın maddi vce manevi zorluklarının yanında ruhsal olarak sorun yaşadıklarını görüyoruz. Ağırlaşan problemlerin farkındayız. Haklar sınırların ve yetkileirn açık ve net şekilde belirlendiği bir toplumsal sözleşemye yani ruh sağlığı yasasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de bu alanda bir boşluk hakimdir. Ruh sağlığı yasasının bu yıl içerisinde TBMM’den çıkarılmasını temenni ediyorum. Bu konuda bir kanun teklifi hazırlayan genel başkan yardımcımızı tebrik ediyorum.
TAKSİM’DE ‘ÖSO’ BAYRAKLI KUTLAMA
Sosyal dokumuzu bozmak, siyasi dengemizi baltalamak, toplumsal huzuru boğazlamak için tezgahlar ithal edilmektedir. Mesela, Taksim’deki yıl başı kutlamaları sırasında bir grubun Suriye bayrağı açması infiale yol açmıştır. Açık bir provokasyondur ve bu olayın arkasındaki isimler ortaya çıkarılmalıdır. Konu önemlidir, ihmali halinde ağır sonuçlar doğacaktır. 31 Mart öncesi huzuru kaçırmak istiyorlar, 1 Nisan sabahı için hazırlık yapıyorlar.
“SOSYAL VE EKONOMİK MEMNUNİYETSİZLİKLER SİYASAL İTİRAZLARA DÖNÜŞTÜRÜLMEK İSTENİYOR”
Gizemli ve gizli eller devrededir. Sosyal ve ekonomik memnuniyetsizliklerin siyasal itirazlara dönüştürülmesi için titiz bir çaba harcanmaktadır. 24 Haziran 2018’de milli uyanışı kundaklayan iç ve dış odaklar 31 Mart 2019’da aynısına mahkûm olacaklar. CHP’sinden İP’ine kim Türkiye’nin tarihsel yürüyüşünü kesmek istiyorsa onunla hesabımız mahşere kalmadan bu dünyada görülecektir. Herkes ayağını denk alsın.
ABD’NİN SURİYE ÇEKİLME KARARI
ABD Başkanı Trump, 2018’de IŞİD’i yendiklerini iddia ederek Suriye’den çekileceklerini duyurmuştu. Trump Suriye’deki ABD varlığını sorgulamış, geri döneceklerini ifade etmiştir. Beyaz Saray sözcüleri tarafından takvim duyurulmuştu. Biz Suriye’den çekilme iradesine ihtiyatla yaklaştık. Gerçekten de Trump bir süre sonra Suriye’den çekilme konusunda zaman vermediğini ifade etmiştir. ABD Başkanı daha ileri giderek Suriye’den çekilsek bile Kürtleri korumak istiyoruz demiştir.
BOLTON’UN SÖZLERİ
Balton musun, Dalton musun bilmem ama şunu açıkça söylerim: Türkiye neyi nasıl yapacağını sana ve patronlarına mı soracaktı? Bu nasıl bir küstahlıktır, bu nasıl bir terbiyesizliktir!