Beykoz'da yağma: Erdoğan'ın yakınlarına ihalesiz rant

Eski Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek döneminde, birçok arazinin AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ailesi veya yakınlarına tahsis edildiği ve imar planlarına aykırı bir şekilde yapılaşmaya açıldığı dile getirildi.

Beykoz'da yağma: Erdoğan'ın yakınlarına ihalesiz rant

Remzi Gür’e kafe, Albayrak’ın vakfına okullar zinciri, Bilal Erdoğan’ın vakfına mesire yeri, eski müsteşara özel imar izinleri veren Beykoz Belediyesi, kamu zararına yol açmanın yanında SİT alanlarını imara açarak suç işledi.

Cumhuriyet’ten Miyase İlknur’un haberine göre; orman alanları ile kaplı ve birçok yeri yapılaşmaya kapalı olan Beykoz’daki araziler eski Başkan Yücel Çelikbilek döneminde Erdoğan’ın ailesi ve yakınlarına ya tahsis edildi ya da imar planlarına aykırı bir şekilde yapılaşmaya açıldı.

‘İMAR BARIŞI’NDAN YARARLANDI

Remzi Gür’ün I. derece sit alanında yaptığı ve hakkında yıkım kararı bulunan “kafe”sini yıkmak şöyle dursun bir de imar barışından yararlandırılırken II. derecede sit ve orman içi dinlenme alanında kalan Dereseki mevkiinde Berat Albayrak’ın vakfına bağlı ‘NUN Okulları’nın devasa kampus yapmasına izin verildi. Danıştay’ın planları iptal kararına rağmen ‘NUN Okulları’nın inşaatı durdurulmadı ve her yıl genişleyerek büyüdü.

Kavacık’ta 2007 yılında Beykoz Belediyesi’ne ait arazi kat karşılığı ihaleye çıkarıldı. İhaleyi o sırada kamu bürokratı olan ve bir kamu hastanesinde başhekimlik yapan Dr. Eyüp Gümüş kazanıyor.

Bürokrat olan birinin nasıl ticari bir işe giriştiği sorgulanmadan belediye arazisini alan Eyüp Gümüş, dört kat karşılığında Medistate hastanesini inşa etti. Hastanenin açılışını da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yaptı.

Hastaneyi yapan Eyüp Gümüş birden Sağlık Bakanlığı’na müsteşar oluverdi. Erdoğan ailesinin sağlık sorunları için gittiği tek adres olan Medipol Hastanesi’ne de Kavacık’ta üniversite ve hastane binası için özel imar verildi.

BİLAL’İN VAKFI’NA İHALESİZ TAHSİS

Damat Bey’in vakfı Beykoz’da faaliyet gösterirken Bilal Erdoğan’ın Vakfı mahrum bırakılırsa ayıp olurdu doğrusu. Beykoz Belediyesi tarafından halka dinlenme tesisi yapılması amacıyla Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na ait Beykoz Alibahadır C Tipi Mesire Yeri 29 yıllığına 12 Mayıs 2014 tarihinde belediye tarafından kiralanıyor. İhaleye dahi çıkarılmadan alanda 2 kır kahvesi, 2 kır lokantası, 1 adet büfe ve 10 adet de yöresel satış standı yaptırıldıktan sonra tesislerin kullanım hakkı Bilal Erdoğan’ın Okçular Vakfı’na tahsis ediliyor.

ANADOLU’DAKİ DÜŞÜK TİRAJLI GAZETELERE İLAN

Kavacık’ta 17 bin metrekare kapalı alanı bulunan hastanenin arazisine sahip olan Beykoz Belediyesi, 2017’de araziyi kat karşılığı olarak ihaleye çıkardı. İhale ilanı Anadolu’daki düşük triajlı yerel gazetelere verildi.

İhaleye İstanbul’dan başvuran o tarihte kamu kurumunda görev yapan bir doktor girdi ve dört kat karşılığında ihaleyi kazandı. Kat karşılığı verilen ihalenin kat kiraları ise aylık 50.000 TL gibi komik bir ücret karşılığında aldı. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi olan Eyüp Gümüş kamu görevlisi olmasına karşın ihaleyi alarak burada Medikal Sağlık A.Ş adına Medistate Hastanesi’nin inşaasına başladı.

Konuyu ilk olarak köşesinde gündeme taşıyan Hürriyet gazetesinden Yalçın Bayer, işin içinde sadece Eyüp Gümüş’ün olmadığını belirterek şu bilgileri vermişti:

“Bu hastanenin aylık kazancı 970.000 YTL olarak hesaplanmıştır. Bu resmen devleti soymaktır! İşin içinde sadece Dr. Eyüp Gümüş yoktur. İşin içinde 25 ortak var. Eyüp Gümüş yüzde 5 hisse sahibi ve diğer ortaklar ile beraber yüzde 50’lik ortaklık payını oluşturmaktadır. Diğer yüzde 50’lik ortaklık payı ise gizlidir! (AKP’li bazı ünlülerin adı geçiyor, bilen açıklasın bakalım.)

Belediye Başkan Yardımcısı Metin Tolon, şantiye ile yakından ilgilenen isimdir. İnşaatın yaz sonu bitirilmesi ve kira ödemesinin hâlâ başlamaması yüzünden belediye yönetimi kızgındır. Çünkü seçim dönemi gelirken kaynaktan mahrum kalmıştır. Ruhsat projesinin nasıl değiştirildiği de ayrı bir sorundur.”

Hastanenin projesi ünlü Japon Mimar Tatsuya Yamamoto tarafından, kullanılan alan ve özel yapısı ile denizaltı konseptine uygun olarak inşa edildi. Toplam 12 kattan oluşan ve 35 milyon dolara mal olan hastanenin açılışını bilin bakalım kim yaptı?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Eyüp Gümüş’ün hastane açıldıktan sonraki görevi ne oldu?

SİCİLİNDE İNTİHAL VAR

Hızla yükseldi ve 2014 yılında Sağlık Bakanlığı’na müsteşar oldu. Hem de sicilinde pek çok soruşturma ve cezalar olmasına karşın. Gümüş’ün siciline göz attığımızda ne ararsan var.

Tez intihalinden kamuda çalışırken ticari faaliyette bulunmaya kadar pek çok konuda suçlamaların hedefi olan Eyüp Gümüş için müsteşarlığa atandığında Saygı Öztürk köşesinde şunları yazmıştı:

-“Eşinin ve reşit olmayan veya mahcur çocuklarının kazanç getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek,

-Eşi Sevtap Gümüş, Kavacık Medical Sağlık Hizmetleri ve Ürünleri Ticaret ve Sanayi AŞ’de Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmasına karşın bu durumu kurumuna bildirmediği için 2 Eylül 2013 tarih ve 11480 sayılı kararla “kınama” verildi.

-Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yaptığı dönemde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ’de iş yeri hekimliği yapmak.

-Beykoz Belediyesi’nin Kat Karşılığı İnşaat Yapım İhalesi’ne, Devlet Memuru Dr. Eyüp Gümüş olarak şahsen katılmak ve söz konusu ihalenin uhdesinde kalması.

-Devlet Memuru Dr. Eyüp Gümüş olarak Kavacık Medical Sağlık Hizmetleri ve Ürünleri Ticaret ve Sanayi A.Ş.’yi kurarak yönetim kurulu başkanlığını yapmak.

Bu suçlamalar için müfettişler “kademe ilerlemesinin durdurulmasını” önerdi. Ancak 29 Temmuz 2009 tarih ve 137192 sayılı ceza onayı ile Gümüş’e “Aylıktan kesme” cezası verildi. Peki, Devlet Memurları Kanunu’nun 132 maddesi ne diyor: “Aylıktan kesme cezası ile tecziye edilenler 5 yıl boyunca daire başkanı, dengi ve daha üstü kadrolara, bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine atanamazlar.”

AİLE DOKTORUNA ÖZEL İMAR

Beykoz Belediyesi’nin ayrıcalık tanıdığı tek sağlık kuruluşu Medistate Hastanesi değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aile hekimi olarak bilenen ve cumhurbaşkanı seçildikten sonra Sağlık Bakanlığı’na atadığı Fahrettin Koca da Beykoz Belediyesi’nden nasibini aldı. Nakşıbendi kolu olan İskenderpaşa cemaatine yakınlığıyla bilinen Fahrettin Koca’nın Medipol Hastanesi ve Medipol Üniversitesi’nin Kavacık’taki binaları için Karayolları’na ait 220 bin metrekarelik alanda özel imar planı yapıldı. İlçe meclisinden sonra İBB Meclisi’nde de imar planları değiştirilerek yapılan Medipol Üniversitesi kampusu ve hastanesi Kavacık’ı bölen çevreyolunun iki yakasında heyula gibi yükseldi.

2009’da Haksağ Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi’nin yönetim kurulunda İskenderpaşa cematinin trafik kazasında hayatını kaybeden lideri Mahmud Esad Coşan’ın oğlu ve cemaatin yeni lideri Nureddin Coşan ile birlikte yer alan Fahrettin Koca, yönetiminde bulunduğu Medipolitan Eğitim ve Sağlık Vakfı tarafından 2009’da Medipol Üniversitesi adıyla bir vakıf üniversitesi kuruldu.

Mayıs 2009’da Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından “kamu yararına dönük” eğitim hizmetlerinde kullanılması koşuluyla Maliye Bakanlığı’na devredilen TEKEL’in Unkapanı’nda bulunan binası üniversiteye 49 yıllığına tahsis edilen ilk yer oldu. Mayıs 2009’da “eğitim hizmeti için kullanılacak” denilen alan, Temmuz 2009’da yeni kurulan Medipol Üniversitesi’ne verildi. 2010’da ise TEKEL arazisinin ardından Beykoz Kavacık’ta bulunan yaklaşık 220 bin metrekarelik arazinin imar planlarının değiştirilmesi ve tahsisi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi karar aldı.

ALBAYRAK’IN NUN OKULLARI

Beykoz’da TOKİ’ye ait Dereseki mevkiinde II. derece sit ve orman içi dinlenme alanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 1/500’lik nazım imar uygulama planlarında “özel eğitim tesisi” alanı ilan edildikten sonra bir gecede Berat Albayrak’ın NUN Vakfı’na imar izni ve yapı ruhsatı verildi.

Kültür ve Tabiat Varlıkları’nı koruma ve kullanma koşullarına göre orman içi dinlenme amacı dışında herhangi bir yapılaşmaya izin verilmeyen alanın Çevre Bakanlığı tarafından imara açılması ile ilgili İstanbul Mimarlar Odası tarafından İstanbul 10. İdare Mahkemesi’ne dava açıldı. Yerel mahkeme kararı Danıştay’a taşındı ve Danıştay planları iptal etti. Ancak mahkeme kararı uygulanmayarak okul inşaatı hızla sürdü. Hiçbir görevli inşaat alanına sokulmadı. Önce ilkokul, ardından da orta ve liseye ait binaların inşaatı tamamlandı.

Riva-Beykoz yolu üzerinde yer alan 27 bin 377 metrekarelik 356 parsel ve 54 bin 566 metrekarelik 355 parsel olmak üzere 2 parsel için 2013 yılının ocak ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) konut alanı olarak imara açılması tartışılmış ancak istenen yapılaşma koşullarının çevre yapılaşma şartlarına göre çok yüksek olduğu gerekçesiyle bu teklif reddedilmişti. 82 bin metrekare büyüklüğündeki alanın “Çevresel sürdürülebilirlik açısından kritik öneme sahip olduğu” belirtilerek, her türlü faaliyetin bu özel dokuya zarar vermeyecek düzeyde yapılması gerektiği üzerinde karar kılınmıştı. İBB Meclisi’nde, söz konusu alanda tarımsal faaliyetlerin sürdürülebileceği veya mevcut ağaç ve ağaçlık alanların korunması kaydıyla ağaçlandırma, bitkilendirme, bağcılık, hobi bahçeleri ve fidan yetiştiriciliği yapılabileceği belirtilmişti.

İBB’nin yapılaşmasına karşı çıktığı arazide imar planı değişikliği için Kalyon Gayrimenkul Yatırım iştiraki RSY İnşaat’ın, arazinin “özel eğitim tesisleri alanı” olarak ilan edilmesi talebinde bulundu. Bu talebi uygun bulan bakanlık yeni plan notlarında en çok 4 kat yapılaşma izniyle her türlü eğitim binaları, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite, anaokulu, kreş, laboratuvar, salon, yurt, misafirhane ve mescit yapılmasına izin verdi.

5 BİN AĞAÇ KESİLDİ

NUN okullarına yer açmak için ormanda 5 bin civarında ağaç kesildiği söyleniyor. Bu arada okul inşatının yapımı bitmesine karşın kampusun arka tarafına her yıl yeni binalar ekleniyor. Orman Bakanlığı’na ait Riva yolu üzerinde Alibahadır Mesire Yeri’ni Orman Bakanlığı’ndan 29 yıllığına 12 Mayıs 2014 tarihinde kiralayan Beykoz Belediyesi halkın dinlenip piknik yapması amacıyla sosyal tesisler yaptı. Beykoz Belediyesi, tesisler tamamlandıktan sonra şubat ayında Okçular Vakfı ile “ortak hizmet protokolü” imzalayarak tesislerin kullanım hakkını 2043 yılına kadar bedelsiz verdi.

Cumhuryet Gazetesi’nden Hazal Ocak’ın konu ile ilgili 15 Şubat 2019 tarihli haberinde belediye meclisinde konu görüşülmeden mesire yerindeki sosyal tesislerin kapısına Okçular Vakfı tabelasını asmıştı. Hazal Ocak “Okçular Riva’yı 12’den vurdu” başlıklı haberinde tahsis kararının meclise gelmeden alındığını şöyle aktarıyor:

“Beykoz Belediyesi Meclisi’nin şubat ayı oturumları gündemine Okçular Vakfı’na ilişkin bir ‘ortak hizmet protokolü’ düzenlemesi teklifi geldi. Teklifte belediyenin Orman ve Su İşleri Bakanlığı tasarrufunda bulunan Beykoz Alibahadır C Tipi Mesire Yeri’ni 29 yıllığına 12 Mayıs 2014 tarihinde kiraladığı anlatıldı. ‘Gelinen süreçte Alibahadır C Tipi Mesire Alanı Gelişim Projesi kapsamında 2 adet kır kahvesi, 2 adet kır lokantası, 1 adet büfe, 10 adet yöresel satış ünitelerinin yapımı belediyemizce tamamlanmıştır’ denilen teklifte Okçular Vakfı’nın dilekçesine de yer verildi. Vakıf belediyeye 4 Mayıs 2018 tarihinde verdiği dilekçede 12 Mayıs 2043 yılına kadar mesire alanı ve içerisindeki tesislerin kullanım hakkının kamu yararı da gözetilerek kendilerine verilmesini, işletme hakkının ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) verilmesini talep etmiş.

OKÇULAR VAKFI’NA DEVİR

Beykoz Belediyesi’nin CHP’li meclis üyesi Aydın Habil, belediyenin Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan kiraladığı bu mesire alanı için 2016 yılında düzenleme ihalesi açtığını ve 12 milyon 480 bin liraya ihale ettiğini belirterek ‘Mesire alanına ilişkin ihale 1 harf eksik yazıldığı için yaklaşık 2 milyon fazladan ihale edildi. Beykoz Belediyesi bütçesindeki artışlarla yaklaşık 18 milyona yapılan mesire alanı Okçular Vakfı’na devrediliyor’ dedi.

Teklifin görüşülme esnasında talep ettikleri halde konuyla ilgili hiçbir ekin ve protokolün kendilerine gösterilmediğini vurgulayan Habil, ‘Ama gelin görün ki tabelalar bile meclisten protokol geçmeden yerlerine asıldı’ dedi.”