Avrupa Birliği (AB) süreci çerçevesinde bölgesel kalkınma iddiasıyla kurulan 26 kalkınma ajansına yönelik Sayıştay raporu, bu kuruluşların ne durumda olduğunu gözler önüne serdi. Raporda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın koordine edemediği alanlar da tek tek sayıldı.
Kalkınma ajanslarının en önemli işlevlerinden birisinin, başarılı bazı projelerin desteklenmesi olduğu belirtilen Sayıştay raporunda, hibe şeklinde ve geri ödemesiz bu desteklerin bölgesel kalkınmaya, ülke kalkınmasına destek olmak amacıyla karşılıksız verildiği kaydedildi. Raporda, “Kamu kaynaklarının karşılıksız ve hibe şeklinde verildiği bu modelin sağlıklı çalışması vatandaşın parasının doğru kullanımı için oldukça önemlidir” denildi.
Sözcü‘den Saygı Öztürk’ün haberine göre, ajans sistemiyle ilgili 69 eksiklikten bazıları şöyle sıralandı:
– Ajansların kuruluşuna temel teşkil eden, görev ve sorumluluk sahasını belirleyen bölge sınıflandırmasının yeniden yapılması gerekmektedir.
– Kalkınma ajansları tarafından hazırlanan ve bölgesel kalkınma açısından önemli olan bölge planları etkin şekilde uygulanamamakta, planlar genel anlamda üst ölçekli birer niyet dokümanı olarak kalmakta ve işlevlerini tam olarak yerine getirememektedir.
– Tek ilden oluşan üç ajans dışındaki diğer ajansların kalkınma kurulları yeniden oluşturulmadığından 2016 yılından bu yana faaliyet gösterememektedir.
– Yönetim kurulu üyeleri, mevzuata aykırı olduğu halde temsilcisi oldukları kurum ve kuruluşların projeleri ile ilgili oylamalara katılıp görüş bildirebilmektedir.
– Personel ücret uygulamalarında koordinasyonun sağlanamaması nedeniyle hukuk dışı uygulamalar yapılmakta ve farklı ücret politikaları uygulanmaktadır.
Sayıştay’ın hazırladığı raporda, kalkınma ajanslarının diğer kurumlarla yeterli bir çalışma yürütmediği belirtildi. Raporda, şu ifadelere yer verildi:
– Devlet destek ve teşvik uygulamalarında görev alan (KOSGEB, TÜBİTAK, TKDK) kurumlarla kalkınma ajansları arasında yeterli işbirliği ve koordinasyon bulunmamaktadır.
– Kalkınma ajanslarını denetlemek üzere altı farklı denetim ve kontrol mekanizması bulunmasına rağmen yapısal sorunlar dolayısıyla uygulamada denetim boşluğu yaşanmaktadır.
– Ajanslardaki iç denetim yapısı, uluslararası iç denetim standartlarına uygun olmayan özellikleri nedeniyle etkin şekilde işlememektedir.
– Bağımsız denetim kuruluşları tarafından yapılan dış denetim ajanslara yeterli katkıyı sağlayamamaktadır.
Bu tablo, emperyalist düzenin çıplak halini ortaya koyuyor. Alaska’da Rusya’yla el sıkışan Trump, Washington’da da…
Diğer taraftan UKKTH eğer ki Ortadoğu’da Amerikancılığa ve Amerikan Barışı’na, Türkiye’de burjuva çözüm sürecine meşruiyet…
Türkiye'de 7 yıldır yaşayan Japon Youtuber Yoshi Enomoto, oturma izninin reddedildiğini duyurdu ve ülkesine geri…
Türkiye’nin en büyük müzik etkinliklerinden biri olan Zeytinli Rock Festivali'ne yeniden yasak geldi. Bölge İdare…
İnan Güney'in tutuklanmasının ardından Beyoğlu Belediye Başkan Vekili belli oldu. Belediye Meclisi'nde yapılan seçimin son…
Hatay'da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 219 kişinin hayatını kaybettiği Atilla Eren Apartmanı davasında, hakkında…