Bu anlayış ölüm getiriyor: Demiryollarında sadece 39 hat bakım görevlisi kaldı!
TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın raporunda sermaye yanlısı sağcı politikalarla halkın kara trafiğine mahkum edilişi verilerle ortaya kondu.
TMMOB Makine Mühendisleri Odası’nın bugün yayınladığı ‘Ulaşımda Demiryolu Gerçeği Oda Raporu’yla hem yeni faciaların ‘sürpriz’ olmayacağı vurgulandı hem de yıllar yılı sağcı iktidarların halkı karayollarına mahkum eden politikası ortaya kondu.
Pamukova, Çorlu ve Ankara’da onlarca kişinin hayatını kaybettiği Yüksek Hızlı Tren (YHT) kazalarının ‘kamu işletmeciliği ve mühendislik bilimlerinin gereklerinin terk edilmesinden kaynaklandığı’ belirtilen raporda, ‘kaza’ gibi sunulan bu ‘cinayetler’ ilgili meslek kuruluşları ve uzmanların uyarılarına rağmen seferlerin başlatılmasının trajik bir sonucu olduğu belirtildi.
ADIM ADIM BİTİRDİLER…
TCDD’nin Cumhuriyet’in kuruluşu öncesine dayanan 163 yıllık tarihindeki kazanımlarının ‘serbestleştirme’ ‘özelleştirme’ ve ‘yeniden yapılandırma’ politikalarıyla tasfiye edildiği vurgulanan raporda kurumdaki çalışan sayısının 70 yılda yaşadığı büyük düşüşe de dikkat çekildi. Buna göre TCDD’nin 1959 yılında 66 bin 595 olan çalışan sayısının 2000’de 47 bin 212’ye, 2012 sonunda ise 17 bin 747’ye geriledi. Başka bir deyişle 17 yıl içinde 30 bine yakın TCDD çalışanı işini kaybetti.
Raporda bir başka önemli husus da tren kazalarının en önemli sebeplerinden biri olarak gösterilen, ana hat bakım görevlilerinin sayısı. Buna göre de aslında binlerce yol ve geçit bakım görevlisinin çalışması gereken hatlarda bakım görevlisi sayısı yıllar içinde 39’a kadar düştü.
Raporda TCDD’nin 163 yıllık demiryolu kazanımlarının tasfiye edildiği ise şu ifadelerle aktarıldı:
“Serbestleştirme ve TCDD’nin yeniden yapılandırılmasıpolitikası uyarınca 163 yıllık demiryolu kazanımları tasfiye edilmektedir. Neoliberal politikalarca dayatılan ve bütün resmi dokümanlarda ifade edilen serbestleştirme (dolayısıyla özelleştirme) ve TCDD’nin yeniden yapılandırılması politikaları uyarınca;
– kurum parçalanarak şirketleştirilmiş,
– altyapı ve işletmecilik bölünmüş,
– kamu hizmeti anlayışı yerine piyasacı yaklaşım benimsenmiş,
– mühendislik hizmetleri ve kriterleri ile teknik mükemmellik yaklaşımı terk edilmiş,
– altyapı ile bakım, sinyalizasyon, elektrifikasyon yatırımları ihmal edilmiş,
– bakım atölyeleri kapatılarak azaltılmış,
– TCDD’nin taşınmazları ve limanları satılmaya başlanmış,
– kurumun meslek lisesi, basım ve dikimevleri, çamaşırhaneleri ve eczaneleri kapatılmış,
– hastaneleri elden çıkarılmış,
– birçok istasyon ve atölye kapatılmış ya da işlevsizleştirilmiş,
– birçok kamusal hizmet taşeronlardan alınmaya başlanmış,
– güvencesiz çalışma biçimleri yaygınlaşmış,
– azaltılan personelle çok iş çıkarma benimsenmiş,
– kurumda kadro ve nitelik düzeyinde önemli gerilemeler olmuş, siyasi ve ehil olmayan kadrolaşma yaygınlaşmıştır.”
YETMİŞ YILDA YÜZDE 55’TEN YÜZDE 4’E DÜŞTÜ
Demiryolu yapım maliyetinin karayoluna göre düz arazide sekiz kat, orta engebeli arazide beş kat daha ekonomik olduğu ifade edilen raporda ayrıca enerji tüketim toplamı içinde demiryollarının payının yüzde 2, karayollarının ise yüzde 80’in üzerinde olduğu belirtildi.
Resmi verilere göre 1950’de karayolu yolcu taşımacılığı oranı yüzde 49.9 iken günümüzde bu oran yüzde 88.8’e yükseldi. Karayolu yük taşımacılığı oranı ise aynı dönemde yüzde 17.1’den yüzde 89.2’ye fırladı. 1950’de yolcu taşımacılığının yüzde 42.2’si demiryolu ile yapılırken, bu oran günümüzde yüzde 1’e geriledi. Demiryolu yük taşımacılığı da yine dramatik bir düşüşle yüzde 55.1’den yüzde 4.3’e geriledi.
Rapor doğru bir demiryolu politikasına dönüş için ise şu tavsiyelerde bulunuldu:
“BÜTÜN TESİSLER VE ATÖLYELER YENİDEN İŞLEVLİ HALE GETİRİLSİN”
“Ulaşım politikaları karayolu, demiryolu, denizyolu, havayolu taşımacılığının seri, ekonomik, çevreci, güvenli ve hızlı, tek bir taşıma zinciri oluşturacak şekilde birleştirilmesini içeren ‘Kombine Taşımacılığa’ yönelim ekseninde belirlenmelidir. Yük ve yolcu taşımada ağırlık demiryolu taşımacılığına verilmeli, demiryolu yük ve yolcu taşımacılığı planlı olarak geliştirilmelidir. Demiryollarının altyapı, araç, arazi, tesis, işletme ve taşınmazlarına yönelik bütün serbestleştirme ve özelleştirmeler, belediyeler ve üçüncü şahıslara devirler durdurulmalıdır. Hizmet dışı bırakılan bakım-tamir atölyeleri ve bütün tesisler yeniden işlevli kılınmalıdır.”
“KADRO KIYIMI SON BULSUN, BÜTÜN HATLAR BÜTÜNLÜKLÜ BİR TARZLA ONARILSIN”
TCDD’nin parçalanarak işlevsizleştirilmesi, siyasi kadro atamaları ve her düzeydeki uzman kadro kıyımına son verilmelidir.
TCDD’nin yanlış politikalarla oluşan personel açığı siyasi değil bilimsel mesleki teknik ölçütler içinde giderilmeli, mühendislik bilimlerinin kriterlerine ve ehil kadroya önem verilmelidir. TCDD, nitelikli personel yetiştirilmesi için üniversiteler ve meslek odalarıyla işbirliği yapmalı, meslek içi eğitim geliştirilmelidir.
Demiryolu modlarındaki atıl kapasitelerin değerlendirilmesi için işletme iyileştirmeleri yapılmalı, ulaşım güvenliğini etkileyen bütün hatlar ciddi ve bütünlüklü bir tarzda onarılmalı, elektrifikasyon ve sinyalizasyon gereksinimleri ivedilikle karşılanmalıdır.