Dink davası sanığı: Ne surette olursa olsun öldürüleceğini devletime bildirdim
Hrant Dink cinayeti davasında Fethullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlileri ile ana dava hükümlülerinin de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu, 14'ü firari 85 sanığın yargılandığı davada bazı tanıklar yeniden dinlenildi. Duruşmaya sanık Muhittin Zenit'in Dink'in öldürüleceğini önceden devlete bildirdiğini belirttiği sözleri damga vurdu.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin, Fethullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlileri ile ana dava hükümlülerinin de aralarında bulunduğu 4’ü tutuklu, 14’ü firari 85 sanığın yargılanmasına tanıkların dinlenilmesiyle devam edildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, eski Trabzon Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü sağ büro memuru Mustafa Kuletaş’ın, tutuklu bulunduğu Çanakkele Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlantı kurularak tanık olarak bilgisine başvuruldu.
FETÖ üyeliği suçundan tutuklu olduğunu ve polis memurluğundan emekli olduğunu belirten Kuletaş, mahkeme heyeti başkanı ve Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu’nun sorularını yanıtladı.
“HAYAL’İN İFADESİNİ BEN Mİ ALDIM ÇOK ZAMAN OLDU HATIRLAMIYORUM”
Trabzon’da 2004 yılında McDonalds’ın bombalanması olayıyla ilgili polis tutanaklarında imzası bulunan tanık Kuletaş, o dönem olay yerine gitmediğini ve büro elemanı olarak sadece ifadeleri alıp yazdığını söyledi. Kuletaş, “Çok uzun bir süre oldu. Yaşım 60, hatırlamıyorum. Ne desem yalan olur. Yasin Hayal’in ifadesini ben mi aldım hatırlamıyorum. İfadesinin altında imzam varsa ben almışımdır. İmzam yoksa ben almamışımdır. Ama annesi ile babasının ifadesini ben aldım.” dedi.
Kuletaş, “Erhan Tuncel ile yapılan sorguya, mülakata katıldınız mı?” sorusunu da “Hayır. Sorguda ben yoktum.” şeklinde yanıtladı.
ZENİT: CİNAYETİ BİLDİRDİM
Tanık anlatımından sonra söz alan tutuksuz sanık Muhittin Zenit, “Ben Hrant Dink cinayetinden 11 ay önce, Dink’in ne surette olursa olsun Yasin Hayal tarafından öldürüleceğini devletime bildirdim. Üzerime düşen sorumluluğu fazlasıyla yaptım.” diye konuştu.
Zenit, soruşturmanın ilk aşamasında savcılıkta ifade veren Hüseyin Tan adlı kişinin beyanlarının da, çelişki barındırdığını öne sürdü.
Duruşmada dinlenilen bazı tanıklar da sanıkları tanımadıklarını ve olayla ilgili bilgilerinin bulunmadığını savundu.
Duruşma tanıkların dinlenilmesine devam edilmek üzere yarına ertelendi.
‘7 ŞUBAT KRİZİ’ İLE BİRLEŞTİRİLDİ
Öte yandan, tutuklu sanık Ercan Gün hakkında 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve 4 MİT görevlisinin ifadeye çağrılmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamenin de bu dava dosyasıyla birleştirildiği öğrenildi.