NTV canlı yayınında açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu’nun ifadelerinden satırbaşları şöyle:
Seçime katılım oranına bakıldığında hiçbir ülkede bu düzeyde katılım yok. Avrupa Konseyi seçimlerin demokratik olduğuna vurgu yaptı. Halkımız tercih ettiği adaylara oyunu özgürce verdi. İtirazların olması doğal. İstanbul’da aradaki farkın çok az olması ve şaibelerin tespit edilmesinden dolayı itirazlar oldu. Herhangi bir partinin seçim sonuçlarına yönelik itirazını gayri demokratik bulmak doğru değil.
Yeniden sayımın herkesin huzurunda olması gerekiyor ve böyle de oluyor. Sonuçları beklemek ve nihai karara saygı duymak gerekiyor. YSK hangi kararı verirse ona da herkes uymak durumundadır Partimizin itirazları da yasalar çerçevesindedir. Bu sürecin işlemesine kimsenin itiraz etmemesi gerekiyor. AB’nin açıklamalarını objektif görmüyoruz. Ufak tefek bazı mahallerde olaylar oldu ama genel anlamda demokratik ve şeffaf bir seçim oldu. Oyların yeniden sayılması demokratik sürecin parçasıdır. AB’nin sorumlu bir şekilde açıklama yapması gerekiyor. Seçim sürecinde taraf tutmaları önceden ters teptiği için taraf tutamadılar. Şimdi de taraf tutmasınlar.
(ABD) Ziyaretimiz faydalı geçti. S-400’ü neden almak zorunda olduğumuzu açıkladıktan sonra böyle olduğunu bilmiyorduk dediler. ABD’nin satmadığını ve Türkiye’nin bir yerden karşılamak zorunda olduğunu söyledik. Bunları anlatmamız lazım. İkincisi NATO üyesi bazı ülkelerde S-300’ler var. NATO üyeliğiyle çelişmez. Söz söyleyecek kişi NATO Ganel Sekreteri’dir. Herhangi bir NATO üyesinin istediği savunma sistemini alabileceğini söyledi. Bunu bu noktaya getirmek çok yanlış. Türkiye’nin NATO üyeliğini sorgulamak yanlış.
Onların Rusya düşmanlığı var. Onlar düşman diye bizim de düşman olmamız gerekmez. Egemen ülke olarak kararlarımızı veririz. Sürekli yaptırımlardan bahsediyorlar. Müttefikliğe zarar verenler onlardır. Bir terör örgütüyle işbirliği yaparak müttefikliğimize zarar veren onlar.
Bu süreçte S-400, F-35’lere yönelik bir tehdit oluşturduğunu söylüyorlar. Rusya’ya bu hava savunma sisteminin tamamen Türkiye’nin kontrolünde olmasını istedik. Rusya’nın elinde olan değil, yeni yapılan bir sistemi istedik. Bir çalışma grubu oluşturalım ve F-35 başta olmak üzere NATO sistemlerine tehdit oluşturup oluşturmayacağını incelesin dedik. ABD’nin endişesi doğruyla bu teklifimizi kabul eder. İsrail’ni elindeki F-35’ler Suriye’de uçuyor. Suriye’de S-400 sistemleri var. Türkiye’nin kontrolünde olacak bir sistem nasıl oluyorda tehdit oluşturuyor. Teknik heyet önerimize henüz bir yanıt gelmedi.
S-400’lere acil ihtiyacımız var, neden kullanılmayalım. Bu kadar parayı kozmetik bir ürün için vermiyoruz ki. Patriot vereceklerinin garantisi yok. Pompeo’nun kendisine de sordum, patriot satma garantisi veriyor musunuz diye hayır dedi. Pence’in Türkiye teklifimizi reddetti açıklaması da doğru değil. ABD patriot satarsa alırız ama satmazsa ikinci bir S-400 ya da başka bir hava savunma sistemi alabiliriz. Ama bizim acil ihtiyacımız var. Bulunduğumuz yer gül bahçesi değil.
İlk alacaklarımız acil ihtiyaçlarımızı karşılamak için Teknoloji transferi ise bir günde olacak bir şey değil. Biz müttefiklerimizden almayı tercih ederiz. İkinci teklifi arkadaşlarımız değerlendiriyor. Bir önceki teklife göre daha rasyonel bir teklif.
F-35 ya da Rusya yapımı uçakları var. F-35 olmazsa ben yine ihtiyacım olan uçağı başka bir yerden almak durumundayım. Ta ki kendi uçağımı üretene kadar. F-35 ortaklığından Türkiye’yi çıkarıyoruz demek yanlış. En kötü senaryoyu ortaya koyalım. Türkiye hiç olmadı başka yerden almak durumundayız. Varsayımlarla konuşmayalım. Çelişkili açıklamalar geliyor ama dördüncü F-35 de Türkiye’ye teslim edildi.”
Kara Harp Okulu'ndaki mezuniyet töreninde teğmenlerin kılıçlı yeminine ilişkin idari soruşturmada, Yüksek Disiplin Kurulu süreci…
İngiliz ekonomist Dr. Rodney Shakespeare, Sputnik'e verdiği demeçte, Kuzey Akım 2 hakkında yaptığı açıklamada hasarlı…
Trump'ın terörle mücadeleden sorumlu kıdemli direktör olarak atadığı Gorka, Ukrayna'da devam eden savaş hakkında “Zelensky'ye…
Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri yaptığı açıklamada en önemli önceliklerinin İsral saldırılarının durdurulması olduğunu ifade…
Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen heyelanda 9 işçinin hayatını kaybettiği…
İçişleri Bakanlığı’nca kayyum atanan Tunceli Belediyesi Eş Başkanı Birsen Orhan, savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle…