Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Almanya’nın başkenti Berlin’deki Türk Şehitlik Camisi Konferans Salonu’nda ”Hedef Kitle: Gençlik” konulu konferansa katılarak konuşma yaptı.
Bilginin ve teknolojinin zirveye tırmandığı bir zaman diliminin yaşandığını söyleyen Erbaş, “Elimizde telefonlar. O telefon sadece telefon değil, onun dışında çok şeyler için kullanılıyor artık bağımlılık yapmış. Bağımlılık zararlı şeyler için oluyorsa o kötü bir bilgidir. Öyle enteresan silahlar yapıyorlar ki. Bir millet kendisine dışarıdan gelen saldırılar için kendilerini savunmak için kullansa ırzını, vatanını, bayrağını ve namusunu kullanmak için faydalı. Peki bu silahlar ne için kullanılıyor? İşgal için kullanılıyor. Terör örgütlerine satılıyor çok para kazanacaklar ya. Yani para denilen şey kazanılırken helal yoldan kazanmak lazım ama kazanmak için her yol mübah anlayışı 20. ve 21. asrın gördüğü en büyük kötülüktür. Faiz onun için yaygındır. Faiz tefecilik haksız kazanç. Maalesef bu kötülüğü yaşıyoruz.” dedi.
Dünyanın başına gelen kötülüklerin en büyük sebebinin “insanların ahirete inanmaması” olduğunu söyleyen Erbaş, ”Ahirete inanmıyor insanlar, çok önemli bir noktadır. Dünyanın başına gelen kötülüklerin en büyük sebebi, insanların ahirete inanmaması. Türkiye’de ankette soruyorlar. Müslüman mısın? Müslümanım diyenler yüzde 98. Ahirete inanıyor musun? İnanıyorum diyenler yüzde 90. Bu nasıl bir şey. Nasıl Müslümanlık. Ahirete inanmayan birisi Müslüman olamaz zaten” ifadelerini kullandı.
Bu haber en son değiştirildi 10 Aralık 2019 09:51 09:51
Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, PKK lideri Abdullah Öcalan için yaptığı çağrının yankıları sürüyor. Cumhurbaşkanı…
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkardığı…
ABD'li Senatör Lindsey Graham, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma…
Kadına yönelik şiddeti tek başına biyolojik bir mesele olarak erkek saldırganlığıyla açıklamak en hafif tabirle…
Bu düzen çürümüştür. Şimdi bu çürümüş düzeni yeni anayasa ile tescillemek istiyorlar. Medeni kanunu tartışmaya…