Elektrik 15 yılda yüzde 240 zamlandı!

Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, son 15 yılda elektrik birim fiyatının yüzde 240 zamlandığına dikkat çekerek, “Elektrikte de tanzim satış uygulaması olsun!” dedi.

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Ankara Şube Yönetim Kurulu, yazılı bir açıklamayla elektrik birim fiyatlarındaki yüksek oranlı zamlara dikkat çekerek, elektrikte de tanzim satış uygulaması başlatılmasını istedi.

AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından günümüze kadar elektrik zamlarıyla yurttaşların belini bükmeye, uluslararası ve yerli sermaye yanlısı politikalar ile emekçilerin her geçen gün canını yakmaya devam ettiği vurgulanan açıklamada, “17 yıllık AKP iktidarında; iğneden- ipliğe, elektrikten doğalgaza, soğandan ekmeğe her şeye zam yapılmış, yurttaşlar en temel gereksinimlerini temin etmek için ödedikleri faturalar yüzünden günden güne yoksullaşmıştır” denildi.

Açıklamada enerji fiyatlarının yıl yıl getirilen zamlar şu verilerle aktarıldı:

“2004 yılında meskenlerde tek terimli/tek zamanlı elektrik TL/kWh birim fiyatı 0,158 TL/kWh iken, 2008 yılında bu fiyat 0,189 TL/kWh’ye, 2012 yılında ise 0,299 TL/kWh’ye yükseldi. 2013 yılına geldiğimizde elektrik birim fiyatı 0,359 TL/kWh, 2015 yılında 0,393 TL/kWh, 2016 yılında 0,407 TL/kWh, 2018 yılında ise 0,448 TL/kWh’ye, 2019 yılında 0.537 TL/kWh’e yükselerek 15 yılda ortalama %240 oranında artış olmuştur. Yani halkımız 15 yılda sadece elektrik birim fiyatında %240 daha yoksullaşmıştır.

DAĞITIM ŞİRKETLERİ BORÇ BATAĞINDA

Elektrik tüketim birim fiyatlarında halkı zamma boğan AKP iktidarı dağıtım bedelini ve kayıp-kaçak bedelini katmerleştirirken; temel, ulaşılabilir, ucuz olması gereken elektriğin satışını özel dağıtım şirketlerine özelleştirme ile verme yoluna gittiğine dikkat çekilen açıklamada, “Bugün Enerji Dağıtım Şirketlerinin bankalara olan borcu 50 milyar doları aşmıştır. Önümüzde Türk Telekom örneği olanca çıplaklığı ile durmaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türk Telekom hisselerini rehin bırakarak aldığı krediyi ödemeyen Oger Grubu’nun TT`deki hisselerinin kredi veren bankaların kuracakları özel amaçlı ortak girişim şirketi tarafından devralmasına izin vermesinin anlamı, Türk Telekom’dan kârı Oger grubuna, zararı ise halkın sırtına yüklemekten başka bir anlam taşımamaktadır.” denildi.

Ciddi borç batağına giren elektrik dağıtım şirketlerinin de benzer akıbetle karşılaşma ihtimali oldukça yüksek olduğuna dikkat çekilen açıklamada Türk Telekom örneğine yer verilerek “Dağıtım şirketlerinin banka borçları Hazine’ye, dolayısıyla halkın cebine yansıması kaçınılmaz gibi gözüküyor. Dağıtım şirketleri bu bataktan çıkmak için elektrik fiyatlarının arttırılmasını istedikleri gün gibi aşikarken, elektrik fiyatlarında seçim öncesi yüzde 10 indirim yapılıp; dağıtım şirketlerine fatura üzerinden yüzde 15,7 kaynak aktarılarak dağıtım şirketleri bir nebze de olsa rahatlatılma yoluna gidilmiştir. Yapılan bu gizli zam ile asgari ücretliler çay ve simit ile karınlarını doyurmaya mahkum edilirken, birilerinin cepleri şişmeye devam ediyor.” ifadeleri kullanıldı.

Yıldan yıla fiyat artışlarının grafikle de gözler önüne serildiği açıklamada “Grafikte görüldüğü gibi 2004 yılında aylık tüketim miktarı 250 kWh olan 4 kişilik bir ailenin aylık fatura ödemesi 39,5 TL iken, 2019 yılında 250 kWh elektrik tüketen aynı ailenin ödediği aylık fatura bedeli 134,25 TL’ye ulaşmıştır.” ifadelerine yer verildi.

Açıklama “Ekonomik krizle boğuşan, parasının hiçbir kıymeti kalmayan dar gelirliler tanzim satışlarda sebze meyve kuyruğunda ömür tüketirken iktidara yakın birileri ihalelere girerek, devletten nemalanarak, rant içeren devasa projeleri kaparak günlerini gün etmektedirler. Buradan iktidara sesleniyoruz; elektrikte, suda, doğalgazda da tanzim satışları başlatılsın! Halka ucuz, temiz, ulaşılabilir elektrik, doğalgaz satışları tanzim satış kanalıyla sunulsun.” çağrısıyla son buldu.