AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD’nin New York eyaletinde, Türkiye ve Pakistan ortak ev sahipliğinde düzenlenen ‘Nefret Söylemiyle Mücadele’ temalı etkinlikte konuştu.
Erdoğan konuşmasında Hindistan’da yaşandığı iddia edilen uygulamalardan söz ederek “Sadece inek eti yedikleri için kırbaçlanan, hatta palalarla dövülen, ölüme mahkum edilen müslüman gençleri neyle savunacağız? ‘Sen nasıl inek eti yersin?’ Böyle bir saçmalık olabilir mi? Biz de inek eti yiyoruz.” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasından bazı bölümler:
”Nefret söylemi küresel ölçekte yükselişte olan İslam düşmanlığı ırkçılık ve yabancı karşıtlığının en yaygın aracıdır. Bu tarz söylemler günün her saatinde sosyal medyada siyasetçilerin içe dışa yönelik beyanlarında normalleştirilmektedir. Ruanda’daki katliamları gerçekleştiren batıyı kimse hesaba çekmemiştir. Orada milyonlar öldürülmüştür. Kimse batıya siz böyle bir katliamı nasıl yaptınız dememiştir. Günümüzde nefret söylemine en fazla maruz kalanlar ne yazık ki Müslümanlardır. Müslüman kadınlar sırf başörtüsü taktıkları için sokakta çarşıda işyerlerinden tacize uğruyor. Nefret söylemini bir kez de burada lanetliyorum. Nefret söylemi, fikir özgürlüğü parantezine asla alınmamalıdır.
Son dönemlerde Hindistan’da Azad Keşmir olaylarıyla bütünleşen bir dönemde, sadece inek eti yedikleri için kırbaçlanan, hatta palalarla dövülen, ölüme mahkum edilen müslüman gençleri neyle savunacağız? ‘Sen nasıl inek eti yersin?’ Böyle bir saçmalık olabilir mi? Biz de inek eti yiyoruz. Bir taraftan inanç özgürlüğü diyeceksiniz. Benim inancımın gereği bu değil. Herkesin vejeteryan olması beklenemez. Ben senin inancına saygı duyuyorum. Sen benim inancıma niye saygı duymuyorsun? Bizim ülkemizde domuz eti yiyenler var biz bunlara müdahale etmedik. Bütün devlet kurumlarına bu konuda (Azad Keşmir) önemli görevler düşüyor. Hem devletlerarası hem de bölgesel ve küresel nitelikli uluslararası örgütler nezdinde gerçekleştirilen somut girişimler daha etkin hale getirilmelidir. BM’de nefret söylemine ilişkin bir veri tabanı oluşturulması fikrini destekliyoruz.
Barış dini olan İslam’ı terörle bir araya getirmek, çok büyük bir iftiradır, ahlaksızlıktır. Böyle bir şey kabul edilemez. Türkiye olarak yükselen İslam düşmanlığı, ırkçılık, nefret söylemiyle etkin mücadele yönündeki çabalara öncülük etmeye devam edeceğiz.
Ben Başbakan olarak İsrail’e gittim İsrail’den Filistin tarafına geçerken eşimle arabada yarım saat sınırda bekletildim. Niye bekletildiğimi anlayamadım. Resmi ziyaret için Tel Aviv’deyim. Oraya geçerken başıma bu olay geldi. İşte İsrail’in devlet liderlerine yaklaşımı budur. Kimi beğeniyorlarsa onun için kapılar açıktır beğenmiyorlarsa kapılar kapalıdır. Hiçbir zaman samimi değildirler.”
Bu haber en son değiştirildi 25 Eylül 2019 16:31 16:31
İstanbul Valiliği tarafından yayımlanan sokakta yaşayan hayvanlara yönelik genelgeyi Valilik binası önünde protesto eden yaşam…
CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan Gökçek Ailesi'nin Mansur Yavaş aleyhine kulis yaptığını iddia etti.
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) 25 Kasım dolayısıyla yaptığı açıklamada "Bugün Türkiye’de başta kadınlar olmak üzere…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, AKP’ye geçeceği yönündeki iddiaları sert bir dille reddetti. Saygı…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan İBB iddianamesi mahkemece kabul edildi. Hazırlanacak tensip zaptının ardından duruşma…
Türkiye Komünist Hareketi MK üyesi Kurtuluş Kılçer, YUrtsever TV'de yayınlanan “Komünistler Diyor Ki” programında gündeme…