'Erdoğan seçimsiz 4 yıl geçireceğinden Batı'yla yeniden barışabilir'
"31 Mart'tan sonra Erdoğan'ın önünde seçimsiz geçecek dört yıl gibi bir süre var. Bu zaman hem ekonomik hem de dış politikada ilişkileri yeniden yoluna koyma fırsatı sunuyor."
Financial Times gazetesi, Erdoğan’ın önünde seçimsiz geçireceği dört yıl olduğunu belirterek, bu seçimsiz süreçte hem ekonomi hem de dış politikada ilişkileri yeniden yoluna koyma fırsatı bulacağını yazdı.
FT gazetesinin bugünkü sayısında “Türkiye Batı ile ilişkilerini hala yeniden yoluna koyabilir” başlıklı bir başyazıya yer verildi.
Yazıda, Erdoğan’ın 2003 yılında iktidara geldiği dönemde ‘istikrarlı bir sivil liderlik, Avrupa Birliği (AB) üyeliği için yeni bir girişim ve iş dünyası dostu bir yaklaşım’ benimsediği; ancak son yollarda otoriterleşmeye doğru evrildiği değerlendirmesi kaleme alındı.
Başyazıda ayrıca, “Rusya’dan askeri ekipman almayı tercih etmesi kaygıları daha da artırdı. Yine de Erdoğan’ın gidişatı değiştirmek ve Türkiye için olduğu kadar Amerika ve Avrupa için de değerli olan ilişkileri yeniden düzene koymak için önünde gerçek bir fırsat var” ifadeleri yer aldı.
Yazının ilgili bölümü şöyle:
“Erdoğan’ın kuruntularına rağmen ekonomik toparlanma için hala en iyi fırsatı Batı sunuyor. Geçen yılki ekonomik kriz döneminde Türkiye, yardım için yüzünü Çin, Katar ve Rusya’ya döndü ancak kaydadeğer bir yanıt alamadı.
AB, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı ve Türk tahvil ve hisse piyasasına para koyan portföy yöneticileri Londra, Frankfurt ve New York gibi şehirlerde bulunuyor. Erdoğan’ın güvensizlikleri, ekonomik gerçekleri değiştiremez.
31 Mart’tan sonra Erdoğan’ın önünde seçimsiz geçecek dört yıl gibi bir süre var. Bu zaman hem ekonomik hem de dış politikada ilişkileri yeniden yoluna koyma fırsatı sunuyor.”
BBC Türkçe’nin haberine göre, başyazıda Türkiye’nin Batı ile ilişkilerinde, ‘ana engelin S-400 füze savunma sistemi’ olmayı sürdürdüğünün de altı çizilirken, şu ifadelere yer verildi:
“Erdoğan, demokratik bir reformcuya dönüşmeyecek ancak ülkesinin Batı ile ilişkilerini onarmak için elinde bir şans var.
İran, Irak ve Suriye’ye sınırı olan bir NATO üyesi olarak, Türkiye hem ABD hem de AB için stratejik açıdan hayati bir ortak. Hem Washington hem de Avrupa başkentlerinde oturanlar, Türkiye’nin demokrasiden uzaklaşmasını göz ardı etme, ticaret, mülteciler ve terörle mücadele konularına odaklanma niyetlerini gösterdi.
Buradaki en önemli engel S-400’ler olmayı sürdürüyor. Erdoğan, defalarca geri adım atmayacağını söyledi ve kaygılarının Başkan Donald Trump tarafından anlaşıldığını öne sürdü.
Bununla birlikte düşürülen Rus jeti ve ABD’li pastör gibi konularda geçmişte U dönüşleri yaptığı da oldu.
Erdoğan’ın ilişkileri kurtarma ve yeniden inşa etmeye gücü var. Olaya dahil tüm tarafların iyiliği için bu yaklaşımı benimseme niyeti olduğunu göstermeli.”
