Erdoğan'dan Avrupa'ya: Destek vermezseniz kapıları açarız
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye'de sayısı milyonları bulan sığınmacılar için AB'ye seslenip "Destek verecekseniz verin, vermeyecekseniz kusura bakmayın kapıları açarız" dedi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu.
Erdoğan, Suriye topraklarında ABD ile birlikte kurulması planlanan ‘güvenli bölge’yle ilgili olarak destek isteyip “Suriye’nin kuzeyinde 30 kilometre derinlikte bu konutları yapalım. Böylece insanca yaşama imkanını onlara sağlayalım. Güzel teklifse başlayalım bu işe, ama yok. Biz kovalamaya devam edeceğiz. Bu yolculuk bizi farklı yere doğru götürebilir. Farklı yer nedir, oldu oldu olmadı biz de kapıları açmak zorunda kalırız. Ya destek verecekseniz verin, vermeyecekseniz kusura bakmayın” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
AK Parti milletimiz tarafından kurulmuş ve bugüne kadar da milletimizin desteği duası sayesinde ayakta kalmış bir parti. Milletimizden başka yaslanaak hiçbir dayanağımız yoktur. Hiçbir şehrimizin fitne tacirlerine prim vermeyeceğine inanıyorum. Milletimiz bizden hizmet bekliyor.
DÜŞEN ÜYE SAYISI: VEFATLARDAN KAYNAKLI…
Üye sayımızda yüzde 95’den fazlası vefatlardan kaynaklanan 290 bin kişilik eksilme olduğunu gördük. Kongre hazırlıkları çerçevesinde delege listelerinin yenilenmesi ilçe ve il kongrelerinin yapılması gerekiyor. Partimizin 10 milyonun üzerinde üyesi var. Böyle büyük bir üye kaydına mensup bir başka parti söz konusu değil. AK Parti sürekli kendini yenileme tazeleme kabiliyetine sahip olmasıdır. AK Parti ailesini daha da büyütecek saflarımızı hem genişletecek hem de daha sıklaştıracağız. Ülke genelinde hizmet eden dava adamlarının emeğini, kibirleri boylarını aşanların kaprislerine feda etmedik, etmeyeceğiz. Partimize hizmet etmiş hiçbir arkadaşımızı bu safın dışında bırakmayacağız. Yeni isimlerle yeni değerlerle kadrolarımızı tahkim edeceğiz.
“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNDEN DÖNÜŞ YOK”
Yenikapı ruhuna ilk darbe kontrollü darbe söylemiyle bizzat CHP Genel Başkanı tarafından vuruldu. OHAL uygulamasına saldırdı. Bu parti FETÖ ile mücadeleyi zaafa uğratmaya çalıştı. Milletin safında yer almak varken, CHP ekibi hep milli irade düşmanlarıyla yol yürümeyi tercih etti. CHP’nin ilkesizliği karşısında biz de MHP ile Yenikapı’da başlattığımız işbirliğini yeni bir safhaya taşıdık. Cumhur İttifakı milletimizin her bir ferdinin parçası olduğu 82 milyonluk Türkiye İttifakı’nın lokomotifidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi siyasi alanı da genişletmiştir. CHP ve ortakları içine sindirse de sindirmese de artık Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden geriye dönüş yoktur. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde de uygulamadan kaynaklanan bazı eksiklikler olabilir. Kapsamlı çalışmayla tüm eksiklikleri belirledik, çözüm yollarını ortaya koyduk. Sorun alanlarının çoğunun uygulamadan kaynaklandığını tespit ettik. Bu sonuçları yakında paylaşacağız. Teşkilatlarımızdan da bu süreci yakından takip ederek milletimizle paylaşmalarını bekliyorum.
“3. SONDAJ GEMİMİZ GELEBİLİR”
Doğu Akdeniz’de biz şu ne diyor değil biz ne diyoruz, buna bakıyoruz. Gemilerimiz bölgede. Kimse bizim burada hakkımız olan konulardan bizi mahrum etmeye kalkamaz. Burada Kuzey Kıbrıs’taki soydaşlarımızın hakları var. Garantör ülke olarak söz söyleme hakkımız var. 3. sondaj gemimizin gelmesi söz konusu olabilir. Ülkemize yönelik yaptırım tehditleri bize geri adım attırmaz. Bize Ortadoğu’da ne işiniz var diyenlerin niye söyledikleri belli. Ne işimiz olduğunu göstereceğiz.
SIĞINMACI SORUNU: KUSURA BAKMAYIN…
Güvenli bölgelere giden Suriyelilerin sayısı 350 bini buldu. Bizi diyoruz ki, öyle bir güvenli bölge oluşturalım ki, gelin buralarda bizler Türkiye’de çadır kentler var, adeta konut yapalım. Buralara da güvenli bölgeye bunları taşıyalım. Böyle bir şey yapacak olursak biz de Türkiye olarak rahatlamış oluruz. Güvenli bölge teklifimiz çok güzel bir teklif. Güzelse gelin konutların yapımını sağlayalım. Bize lojistik destek verin, Suriye’nin kuzeyinde 30 kilometre derinlikte bu konutları yapalım. Böylece insanca yaşama imkanını onlara sağlayalım. Güzel teklifse başlayalım bu işe, ama yok. Biz kovalamaya devam edeceğiz. Bir taraftan İdlib tehdidi var. Bunun dışında Afganistan’dan gelenler var. Bir taraftan geliyor bir taraftan geri gönderiyoruz. Ama bu yolculuk bizi farklı yere doğru götürebilir. Farklı yer nedir, oldu oldu olmadı biz de kapıları açmak zorunda kalırız. Ya destek verecekseniz verin, vermeyecekseniz kusura bakmayın. Bir yere kadar katlandık katlanıyoruz. Bu yükü sadece biz mi çekeceğiz? Siz de bakalım nasıl taşınırmış bir görün. AB başta olmak üzere dünyadan destek alamadık. Almak için bunu yapmak zorunda kalabiliriz.”