Erdoğan'dan talimat: Dini anlatmak için her kapıyı çalma dönemi başlıyor

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Din Şurası'nda konuştu. Erdoğan, 'fitne' uyarısı yaptığı konuşmada Diyanet'e, "Yüce dinimizi anlatmak için her kapıyı çalma dönemimiz başlıyor" diye seslendi.

Erdoğan'dan talimat: Dini anlatmak için her kapıyı çalma dönemi başlıyor

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bir otelde düzenlenen 6. Din Şurası Kapanış Programı’nda konuştu.

Erdoğan, laiklik ilkesini bir kenara atıp baştan sona dini hassasiyetleri referans alarak yaptığı konuşmasında “Nerede ve hangi zamanda yaşarsak yaşayalım Kuran’ın emirlerini hükümsüz kılmak olmaz, biz İslam’a göre hareket edeceğiz” dedi.

AKP’li Cumhurbaşkanı Diyanet İşleri’ne seslenişinde “Yüce dinimizi anlatmak için her kapıyı çalma dönemimiz başlıyor; siz yaralı gönüllere dokunmaz, onları tamir etmezseniz başkaları zehirli oklarıyla o kalpleri parçalayacaktır.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın konuşmasından bazı başlıklar şöyle:

ŞURALARA ÖNEM VERİLMİYOR

“Diyanet İşleri Başkanlığımız anlamlı bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Oldukça verimli fikir alışverişleri gerçekleştirildi. Birikimleriyle şuraya katkı sağlayan tüm din adamlarımıza teşekkür ederim. Zira istişare peygamber geleneğidir. İslam ümmeti ne yazık ki zamanla bir araya gelme zeminlerini de kaybetmişlerdir. Bugün bile Kudüs, Filistin, terörle mücadele gibi pek çok konuda bu eksikliği görüyoruz. Son 2 asırdaki sıkıntıların gerisinde şuraya gerekli önemin verilmemesi vardır.

İslam dünyasının üzerine serpilmiş ölü toprağını kaldırmak için çok büyük mücadeleler verdik. Müslümanlar sıkıntılarına devayı batı başkentlerinde arıyor. Böyle bir anlayışın Müslümanlara verebileceği bir şey yoktur. Yıllardır örselenmiş Müslüman öz güvenini yeniden diriltmek için gayret gösterdik. Her 5 senede bir düzenlenen din şurası çağımızın sorunlarına İslami bakışlar aracılığıyla çözüm üreten bir platformdur.

“FAİZ, YALAN, KİBİR, HIRSIZLIK…”

Dinimiz İslam hayatımızın tüm alanlarını kapsayan kurallar manzumesidir. Bir Müslüman olarak günün 24 saati Müslümanca yaşamak için emrolunduk. Zaman ve şartlar değişse de İslam’ın nasları değişmeyecektir. Faiz yalan zulüm kibir iftira zan hırsızlık masumu öldürmek yasak olmaya devam edecektir. Hangi sebeple olursa olsun Kuran’ın emirlerini yok saymak bir Müslümana yakışmaz. Dolayısıyla dinde ekleme çıkarma olmaz. Bana uymuyor bahanesi ile kimse nasları inkar edemez.

İnsan inandığı gibi yaşamazsa bir süre sonra yaşadığı gibi inanmaya başlar. Bunun için İslam bize göre değil biz İslam’a göre hareket edeceğiz. Nerede ve hangi zamanda yaşarsak yaşayalım Kuran’ın emirlerini hükümsüz kılmak olmaz, biz İslam’a göre hareket edeceğiz

‘SAPKIN AKIMLAR’ VURGUSU

İnsan sadece kendi fıtratına göre değil içinde yaşadığı toplumdan diğer varlıklara göre pek çok şeye bencilleşiyor. Modern insan onca imkana rağmen hiç olmadığı kadar yalnızdır. Modern çağın hastalığı denen stres yaygınlaşırken sosyal çözülmede giderek hızlanıyor. Gençlerin arasında ekran bağımlığı gibi yeni alışkanlıklar ortaya çıkıyor. İstikbalimizin teminatı olarak baktığımız evlatlarımız çoğu batı menşeli sapkın akımlar karşısında ne yazık ki savunmasız kalıyor. Paylaşmanın yerini bencillik alıyor.

“HER KAPIYI ÇALIP ANLATIN”

Dini hayattan tecrit belli kalıplara şekillere davranışlara hapseden dogmatik bir anlayışa itibar etmeyeceğiz. Bir Müslüman, dinini hayatın şartlarına göre değil, hayatını inancının esaslarına göre uyarlamakla mükelleftir. Şayet insan inandığı gibi yaşamazsa, bir süre sonra yaşadığı gibi inanmaya başlar. Din, kişinin hayatına nüfuz etmezse, kişi zamanla yapıp ettiklerini dinleştirme yanlışına düşer. Bunun için İslam bize göre değil, biz İslam’a göre hareket edeceğiz.

Hakla batılı karıştıran amorf inanç sistemlerinin genç kuşaklar arasında rağbet görmesinden endişe ediliyor. Yüce dinimizi anlatmak için her kapıyı çalma dönemimiz başlıyor; siz yaralı gönüllere dokunmaz, onları tamir etmezseniz başkaları zehirli oklarıyla o kalpleri parçalayacaktır.

“ALMANYA ‘FİTNE’ YAYIYOR”

Şu an İslam dünyasındaki en büyük tehlikelerden birisi de taifelik fitnesidir. Kişinin mezhebini dinleştirmesi diye tarif edeceğimiz bu fitne en yaygın dönemlerinden birini yaşıyor. Irki din, mezhep farklılıkları öne çıkartılarak Müslümanlar arasındaki farklar keskinleştiriliyor. Şiilik veya Sünniilik belli çevreler tarafından adeta bir din gibi gösteriliyor. Batıda Alisiz bir Alevilik gibi yıkıcı projelerde bu senaryolar. Alman hükümeti Alisiz Aleviliğin tohumlarını ekmek istiyor. Oysa bizim milletimiz ayrım yapmaz.

İZMİR’DE ALEVİ EVLERİNİN İŞARETLENMESİ

Bazı evlerin kapılarına bazı işaretler konuyor. Ülkemizi parçalamak için. Açık ve net söylüyorum. Böyle bir sorunumuz yok. Bu kapılara bu işaretleri koyanların üzerinde tüm güvenlik teşkilatlarımız çalışmaktadır. Bunlar yakalandığı zaman da hesabı sorulacaktır. Bu tarz projelerle insanlarımızın arasına nifak tohumu eklenmesine rıza göstermeyiz. Bunları Çorum’da Maraş’ta yaşadık. Bu tarz girişimlere karşı hepimiz uyanık olmalıyız.