Esad: Türk rejimi, ABD ile Suriye petrolünün satışında suç ortağı
Esad, ülkedeki ABD işgali için "Amerikalıların kalması için bir ihtimal olmayacak, ancak kalırsa ki, onların bir Irak tecrübesi var. Halk direnişi olacak. Bedel ödemek zorunda. Sonuçta, Amerikalı çıkacak." dedi.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, Çinli Phoenix televizyonunun Suriye petrolü ve ABD’nin ülkedeki askeri varlığına ilişkin açıklamalarda bulundu.
ABD’nin ‘Fırat’ın doğusundaki petrol kuyularının korunacağı’ açıklaması kendisine hatırlatılan ve söz konusu kuyularla ilgili “Ele geçirdikleri petrolü ne yapacaklar?” sorusunu yanıtlayan Esad, söz konusu petrolün ABD tarafından çalınarak Türkiye’ye satıldığını açıkladı.
Esad, AKP için “Türk rejimi önce Nusra, sonra IŞİD ve bugün de ABD ile bölgenin petrolünün satışı konusunda doğrudan bir rol oynuyor.” ifadelerini kullandı.
Suriye resmi ajansı SANA‘nın aktardığına göre röportajın ilgili bölümleri şöyle:
Sayın Cumhurbaşkanı, şu anda Suriye topraklarındaki Amerikan kuvvetlerinin sayısı kaçtır?
Amerikan siyasetindeki en güzel şey, sayıyı binlerce ve yüzlerce arasında duyurmalarıdır. “Binlerce” derken, savaş yanlısı lobiye, özellikle silah şirketlerine, şu anda savaşta olduğumuzu ve sizi şirket olarak tatmin ettiğini söylemek istiyorlar. “yüzlerce” dediklerinde, savaşa karşı duran insanlara birkaç yüz askerimiz olduğunu söylemek için hitap ediyorlar. Gerçek şu ki, her iki sayı da basit bir nedenden ötürü yanlıştır. Çünkü eğer bu sayılar doğruysa Amerikan askerlerinin sayısına dayanır, Amerikan ordusuyla savaşanların sayısına dayanmaz. Amerikan sistemi, Blackwater gibi Irak’ta ve başka yerlerde bulunan özel şirketler üzerindeki savaşlarına büyük ölçüde güveniyorlar, eğer Suriye’de birkaç yüz Amerikan askeri varsa, şu anda şirketlerde çalışan binlerce, belki de on binlerce sivil vardır ve Suriye’de savaşanlar da bunlardır. Bu yüzden gerçek sayının ne olduğunu bilmek zor, ama kesinlikle binlerce.
Amerikalılar, Doğu Fırat bölgesinde, Suriye’deki petrol kuyularını koruyacaklarını açıklıyorlar, ancak sonunda bu kuyulardan üretilen petrolle nasıl hareket edecekler?
Amerikan gelmeden önce başlangıçta bu kuyuları (Nusra Cephesi) kullanıyordu. Işid gelip Nusra’yı çıkarınca, tabi pratikte çıkarmadı, ancak (IŞİD) (Nusra) ile birleştiğinde ve “IŞİD” olarak adlandığında, bu petrolü çalarak ve sattı, nerede? Satış Türkiye üzerinden gerçekleşiyordu. Bugün de Amerika petrolü çalıyor ve Türkiye’ye satıyor. Türkiye, petrol satma sürecinde tüm bu gruplarla suç ortağıdır. Hazır bir Türkiye sorunu yok çünkü Türkiye rejimi, daha önce (Nusra) daha sonra da (IŞİD), bugün de Amerikalılarla petrol satışına doğrudan katkıda bulunuyor.
Peki bu durum ışığında, Suriye’nin petrol gelirleri üzerindeki hacmi ne kadar büyük?
Savaşın başlangıcındaki bir noktada, petrol gelirleri neredeyse sıfırdı.. Bugün, son iki yılda kuyuların küçük bir bölümünü geri kazandıktan sonra, petrolden küçük bir bölüm elimize geçer oldu. Şimdiye kadar petrolün Suriye ekonomisi üzerindeki olumlu etkisi hâlâ sınırlı, çünkü kuyuların çoğu, tamamen Amerikan komutası altında faaliyet gösteren terörist veya yasadışı grupların kontrolü altındadır. Dolayısıyla bu noktada petrol konusu ile ilgili durum fazla değişmedi.
Evet, öyleyse Suriye hükümeti, Fırat’ın doğusundaki petrol sahalarındaki Amerikan varlığı konusuyla nasıl baş edecek?
Birincisi, Amerikalı teröristlere itimat ediyor, şüphesiz teröristlerin vurulması gerekiyor, Suriye’de ilk önceliğimiz bu. Teröristleri vurmak Amerikan varlığını bir şekilde zayıflatır. Daha sonra, Amerikan kontrolü altında faaliyet gösteren Suriyeli gruplar var ki; bu Suriye gruplarını bir şekilde ya da başka bir biçimde, özellikle de diyalogla, Suriye’nin herkesin çıkarlarına ilgi gösterdiği ve tüm toprakları özgürleştirme çabalarına katılmaları konusunda Suriye’yi ilgilendiren herkesi ilgilendirmesi gerektiği konusunda ikna etmek gerekiyor. O zaman doğal olarak, Amerikalıların kalması için bir ihtimal olmayacak, ancak kalırsa ki, onların bir Irak tecrübesi var. Halk direnişi olacak. Bedel ödemek zorunda. Sonuçta, Amerikalı çıkacak.