Ey Yusuf Kaplan! Kuldan utanmadın, Allah’tan da mı korkmuyorsun?

Yusuf Kaplan, yine yazmış. Cemaat ve tarikatların hedef tahtasına oturtulmasına çok içerlemiş, veryansın ediyor. Veryansın ne demek, isyan ediyor!

Türkiye’nin dışarıdan kuşatıldığını, ABD’nin Irak ve Suriye işgali ile birlikte bu ülkeleri böleceğini ve İkinci İsrail devletinin Ortadoğu’da temellerinin atıldığı, “gizli Yahudi şebekesinin” iş başında olduğunu söyleyip tam da böylesi bir zeminde “Diyanet’in, cemaatlerin ve tarikatların itibar suikastı”na uğramasını manidar bulmuş, tarikat ve cemaatlere karşı gelmenin FETÖ’nün sivil darbesine bağlamış.

Aman ha diyor, eğer cemaat ve tarikatları koruyamazsak, Türkiye’nin ayağını bastığı zemin dinamitlenirmiş, Türkiye’de İslamın sonu gelirmiş!

Neresinden tutsak ki? Yusuf Kaplan nerede yaşıyor, hangi çağda yaşıyor, hangi kafayla yazıyor?

Tarikatların İslam dünyasında ne zaman çıktığını mı, niye çıktığını mı, İslam tarihi içinde bile hala büyük tartışmalara ve bölünmelere neden olduğunu mu yazsak?

Ya da savunduğu tarikatlar iyi de tasavvufi ve bugün Emevi geleneğinden gelmeyen ve Yusuf Kaplan’ın İslam anlayışına temelden zıt başka tarikatlara yaklaşımı nedir diye mi sorsak? Onların yaşamasına ne diyecek?

Ya da madem İslam ve dini savunuyor, bu ülkede milyonlarca Alevi’nin Cemevi talebine ne diyor?

Ama bunları geçelim!

Tarikatların tarihinden, dediklerinden, Osmanlıcı-Emevici İslam anlayışını yerden yere vuranlardan, tarikatların tarihini incelediğimizde İslam öncesi kaynaklara kadar dayandığından vs. de geçelim.

Biz bugüne ve siyasi başlıklara gelelim.

Neymiş efendim, FETÖ, askeri darbe yapamadı ama bakınız tarikat, cemaat ve Diyanet’e yönelik itibar suikastının arkasında diyerek sivil darbeyi gerçekleştiriyor diye buyurmuş.

Yahu Yusuf Kaplan, FETÖ de bir tarikat-cemaat değil miydi? Daha üç gün önce sizler FETÖ’yü hizmet hareketi olarak görüp onu “sivil toplum kuruluşu” diye göklere çıkarmadınız mı? Ha sen Nurcu olmayabilirsin ama Nurculuk da İslamcılık içinde tıpkı Nakşibendilik gibi tarikat ya da cemaat değil mi?

İslamcılıkta hangi tarikatın meşru hangisinin mekruh olduğunu belirleme yetkisini sana kim verdi? Ülkemizde 250 yurttaşı kanlı bir darbeyle katleden senin savunduğun İslamcı bir cemaatten başkası değildi!

Hem FETÖ diyeceksin, şikayet edeceksin, hem de FETÖ’nün de tarikat-cemaat olduğunu hokus pokus yöntemiyle yok sayacaksın. Tarikat ve cemaatlere yönelik eleştirileri hemen FETÖ’ye bağlayıp, zeytinyağı gibi üste çıkacaksın, eleştiri yapanları hemen FETÖ’cülükle suçlayacaksın!

Çok kurnazca çok! İşine gelmediğinde, kim eleştiriyorsa hemen FETÖ’cülüğü yapıştır! Yemezler Yusuf Kaplan, yemezler!

Lafı uzatmadan doğrudan soruyoruz Yusuf Kaplan: Cemaat ve tarikat yurtlarında yaşanan çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarına niye tek birşey demiyorsun?

FETÖ’cü diye yaftalamak kolay, ama çocuklara bile yeltenen ahlaksızlığın, çürümüşlüğün tarikat ve cemaatlerin içinden çıkmasına ne kılıf bulacaksın?

Yahu Yusuf Kaplan, ikinci İsrail demişsin, Irak ve Suriye ABD tarafından işgal edildi demişsin, yine Yahudilere sataşmışsın. Şimdi laiklerin değil de aslında senin Yahudilerle daha çok ortak yanın var ki! O da bir dini savunuyor, sen de bir dini savunuyorsun. Kaldı ki Müslümanlıkta Yahudilik kabul görmüş bir din ki! Bu düşmanlık niye?

O da dinci sen de dincisin!

Haydi bunu da geçelim! Ama haydi kuldan utanmadın da Allah’tan da mı korkmadın?

Irak’ın işgalinde 1 Mart tezkeresinin geçmesini isteyen bizzat AKP değil miydi? Türkiye’nin ulusalcı kesimleri olmasaydı bugün ABD’nin on binlerce askeri Türkiye’ye yerleşmişti!

Devam edelim; Suriye olayları daha başlamadan önce Türkiye üzerinden Suriye’ye askeri operasyon planlarının yapıldığını söylesek, şaşırır mısın? Babam mı iktidardaydı yoksa senin savunduğun ve arkasında durduğun AKP mi? Hangi kara yollarının kullanacağına dair planların TSK içinde yukarıdan emirle geldiğini biz biliyoruz, sen biliyor musun?

Suriye’nin ABD tarafından işgali mi dedin? Suriye’nin yıkılması, parçalanması ve bölünmesi için cihatçılar yani senin İslam güçleri dediğin kesimlerin nasıl emperyalizm tarafından desteklendiği, nasıl silahlandırıldığı, nasıl korunduğunu dünya alem biliyor. Örneğin “Beyaz miğferler” denen senin yazdığın gazetenin göklere çıkardığı kurumun arkasında İngiliz istihbaratı, elemanları ve parası olduğunu hiç mi duymadın?

Suriye’nin yıkımı ve parçalanması için ABD planı yaptı. Buna Büyük Ortadoğu Projesi dedi. BOP’un eşbaşkanıyım diyen sence kimdi Yusuf Kaplan? Laikler mi?

Açıktır ki bugün Suriye’nin güçsüzleştirilmesi en fazla İsrail’in çıkarınaydı. Bunu da bizzat dinciler eliyle ve özelde Müslüman Kardeşler örgütü eliyle Suriye’de başardılar. AKP destek verdi, tırlarla silah gönderdi, cihatçı çetelere garantörlük yapıyor bugün. Şimdi de kalkmışsın Suriye’nin işgalinden dert yanıp, İsrail tehlikesinden bahsediyorsun. Aslında en fazla siz dinciler Siyonist İsrail’e hizmet ediyorsunuz, ama farkında bile değilsiniz!

Yapacak birşey yok, bu da sizin “kaderiniz” diyelim!

Şimdi bak Yusuf Kaplan. Arap ülkelerinde laik ve ulusalcı iktidarlar vardı. Onlar Hitler faşizmini yenen ve emperyalizme kafa tutan sosyalist Sovyetlere karşı gelmiyorlardı. ABD emperyalizmi ne yaptı biliyor musun, İslamcı güçleri desteklemeye, ulusalcı Arap rejimlerini devirmek için İslamcıları kullanmaya başladı. Bunun vekaletini Suudi Arabistanlılara verdi. Onlar da El Kaide mi dersin, İhvan mı dersin, ne dersen de, İslamcıları paraya boğdular, siyaseten kol kanat gerdiler, güçlenmeleri istediler. Tıpkı Türkiye’de köküne kadar bir cemaat olan FETÖ gibi. FETÖ’yü de emperyalistler kullandı, tıpkı diğer tarikat ve cemaatler gibi.

Örneğin aklının açılması için sana bir bilgi daha verelim, ey Yusuf Kaplan. Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı, Almanya’da cami bile açamıyordu bir tarihe kadar. Ama örneğin Süleymancıların Diyanetten önce bile Almanya’da cami açma yetkileri vardı? Düşün, araştır, hangi tarih diye. Almanya’daki camilerin kimlerin olduğunu soruştur.

Biraz da tarih okumalısın. Örneğin faşist Hitler Almanyası’nın doğu politikası dolayısıyla İslamcılarla kurduğu bağları oku. Sonra bu bağların İkinci Dünya Savaşı sonrası CİA kontrolüne geçtiğini oku. Senin İslamcılık dediğin tarihin arkasında “gizli şebekeler” var. Sen farkında mısın? Bir de kalkmışsın laiklere dil uzatıyorsun!

Uğur Mumcu’nun Rabıta diye yazdığı bir kitap vardı, yıllar önce yazıldı, çok sular aktı altından ama giriş için şöyle bir sayfaları çevirmen, bu yaştan sonra da olsa fena olmaz. Öğrenmenin yaşı yoktur demişler.

Bak yazında ne demişsin, aynen aktarıyoruz: “Düşünsenize, benim çocuğumu anaokulundan, ilkokuldan itibaren elimden alıyorlar! Beyinlerini yıkıyorlar! Zihinlerini iğdiş ediyorlar! Ruhlarını çalıyorlar! Sonra da yabancılaşmış, bu ülkenin medeniyetiyle, ruh kökleriyle kavgalı, mankurtlaşmış türedi tipler olarak gönderiyorlar bana! Barbar bunlar! Manyak mısınız siz? İşgalci misiniz? Buna isyan ederim arkadaş! Yeter yahu!”

Şimdi sen çocukların okula bile gönderilmesine karşı çıkıyorsun, ama neyse bunu da geçelim. Tam da senin dediğin gibi Yusuf Kaplan, çocuklarımızı tarikatlar alıyor, beyinlerini yıkıyor, zihinlerini iğdiş ediyor, ruhlarını çalıyor, yabancılaştırıyor, ülkemizin ruh kökleriyle hiç ilgisi olmayan, Arapların en geri kültürüne uyduruyor, mankurtlaştırmaya çalışıyorlar!

İşte bu adamlar gelip darbe yapıyorlar ülkemizde, 251 insanımızı öldürüyorlar. İşte bu adamlar Sivas’ta insanları diri diri yakıyorlar. İşte bu kafalar Suriye’de kafa kesiyor, kadınlara tecavüz ediyor. İşte bu zihindeki cihatçılar, Suriye’de bir askerin kalbini bıçakla çıkarıp yiyorlar. İşte bu mankurtlar, Ankara’da canlı bomba olup yüzlerce yurttaşımızı katledip, Reina’da insanların üzerine ateş ederek katliam yapıyorlar. İşte bu adamlar çocuklarımıza tarikat ve cemaat yurtlarında TECAVÜZ ediyorlar. Anlıyor musun Yusuf Kaplan?

Tarikat ve cemaatler İslam’ın temeli demişsin. Bizim dincilikle mincilikle çok işimiz yok ama biz bile bu kadar olmaz diyoruz: Cemaat ve tarikatlardaki insanlar, cemaatin ve tarikatın şeyhlerine tapıyorlar. Bu mu dinin temeli?

Demişsin ki; “Diyanet, cemaatler, tarikatler, diğer kritik İslâmî kurumlar, bu toplumun geleceğinin sigortasıdır, teminatıdır, düşmanlarının korkulu rüyalar, kâbuslar görmesine yol açan vazgeçilmez kaynaklarıdır.”

Evet toplumun korkulu rüyalar ve kabuslar görmesine yol açıyor bu tarikatlar, bak burada haklısın! Katliamları düşündüğümüzde, emperyalizmle işbirlikçiliği düşündüğümüzde, şeyhlere şıhlara tapınmayı gördüğümüzde, diri diri yakılan insanları hatırladığımızda, çocuklara tecavüz aklımıza geldiğinde, bu tarikat ve cemaatler bu toplumun korkulu rüyasıdır. Tam da bu yüzden birileri cemaat ve tarikatlara düşman oluyor!

Toplumumuzun sigortası ve teminatıymış! Ne geldiyse başımıza bunların yüzünden geldi. Herkesi kafir sayan bunlar, insanların yaşam tarzına karışan bunlar, emperyalizmle iş tutan bunlar, devletin ihalelerini alıp zenginleşen bunlar, altlarında son model yabancı arabalarla saltanat kuran bunlar. Bir de alınteriyle çalışan emekçilerimiz var. Kimmiş bu ülkenin sigortası? Atma Yusuf Kaplan, din kardeşiyiz!

Bir de Türkiye’ye komünist demişsin ya: “Laikliğin din olarak görüldüğü, din katına yükseltilerek dogmalaştırıldığı, dinin hayatın her alanından uzaklaştırıldığı bu toprakların mezarını kazacak ürpertici bir laiklik anlayışının dayatıldığı son “komünist”, pozitivist, materyalist ülkesidir dünyanın!”

Valla buna diyecek sözümüz yok. Ülkemizde yaşanan rejime komünist diyecek kadar akıl, tarih, bilim ve mantık dışı bir zihniyete verecek yanıtımız akla, bilime, mantığa ve tarihe hakaret olur da onun için!