Gül için 'TV5'li iddia: Bugüne kadar hiç yaşanmamış bir ekonomik çöküş olacağını bilerek hazırlanıyorlar...
Saadet Partisi'nin yayın organı TV5’te son dönemde yaşanan dönüşümün nedenlerine ilişkin dikkat çeken bir iddiada bulunuldu.
Piar Araştırma Başkanı Kadir Atalay, Saadet Partisi’nin yayın organı TV5’te son dönemde yaşanan dönüşümün nedenlerine ilişkin dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Sosyal medya hesabında paylaştığı analizde Atalay, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve ona yakın isimlerin 1 Nisan seçimleri için hazırlandığını iddia etti. Atalay, sözkonusu ekibin hazırlığı için “AK Parti’nin yerel seçimlere kadar doğal yıpranma yaşayacağını, bir kısım seçmeninin zaten kopmuş olacağını öngörüyorlar. İkinci olarak; seçim öncesi girilen ‘seçim ekonomisi’nin etkilerinin 1 Nisan’dan itibaren, bugüne kadar hiç yaşanmamış gerçek bir ekonomik çöküş yaratacağını biliyorlar.” dedi.
Atalay’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
“- TV5’te başlayan yenilenme süreci, Türk sağında pek yakında ortaya çıkacak yeni gelişmelere ışık tutuyor. Dikkatli gözler mutlaka fark etmiştir. Biz fark etmeyenler için yazalım. Birkaç zamandır izliyor, gözlemliyorum TV5’te çok büyük değişiklikler var. Örneğin yenilenen kadro, stüdyolar, görüntü ve ses kalitesi… Hepsinde büyük bir profesyonelleşme fark ediliyor. Elbette bunlar para akışı ile kolaylıkla yapılabilecek işler. Ama asıl gözlemlediğim, büyük bir paradigma değişimi. Belli ki Milli Görüş’ün yüzü, Milli Görüş’ün paradigmalarını değiştirecek. Seçkin konular ve konuklar, Milli Görüş’ü, uç noktalarda olmayan herkesin evine, aklına sokacak gibi görünüyor. Bu değişimin ana taşıyıcısı olmalı. 1- Para 2- İnsan kaynağı 3- Yeni bir akıl para ile insan kaynağı çözmüş, bu belli.
– Peki bu parayı, insan kaynağını ve değişimi sağlayan akıl kim? Bu üçünü birden Milli Görüş’e kim hibe edebildi? İşte, en önemli konu bu. Bence bu akıl, Abdullah Gül ve onun çevresi. Amaç ne? Gül ve ekibi, Ak Parti ve Erdoğan’ı doğrudan hedef alarak yıkmaya çalışmıyor; Erdoğan’ın şeytanlaştırma kabiliyeti yüksek ve onlar AK Parti seçmenine düşman olarak siyasette şanslarının olmadığını biliyorlar ve bu yüzden hazırlık 31 Mart için değil, 1 Nisan için yapılıyor.
– Şöyle; AK Parti’nin yerel seçimlere kadar doğal yıpranma yaşayacağını, bir kısım seçmeninin zaten kopmuş olacağını öngörüyorlar. İkinci olarak; seçim öncesi girilen ‘seçim ekonomisi’nin etkilerinin 1 Nisan’dan itibaren, bugüne kadar hiç yaşanmamış gerçek bir ekonomik çöküş yaratacağını biliyorlar. Yani; ‘Erdoğan başarısız’ sözünü kendilerinin değil, seçmenin söyleyeceği ânı bekliyorlar. İşte o gün önce Saadet Partisi’nin ismini değiştirecekler, sonra Gül lider olacak. Ali Babacan, Mehmet Şimşek, Cemil Çiçek, Hüseyin Çelik, dışarıdan birçok sosyal demokrat, Liberal, merkez sağcı, Kürt bir araya gelecek ve yeni iktidar partisi kurulmuş olacak. Meclis dağılımı değişecek, Erdoğan topal ördek olacak. Erken seçim sonucunda yeniden AB adayı, yeni bir Türkiye tasarlanacak. Tek bilmediğim; Ahmet Davutoğlu içeride mi yoksa dışarıda mı görev alacak? Bence parti dışında kalması daha faydalı olacaktır.”