Türkiye Komünist Hareketi’nin (TKH) desteklediği İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Belediye Başkan Adayı Aysel Tekerek, seçim çalışmalarına ve adaylık sürecine ilişkin BirGün’e konuştu.
Tekerek seçim sürecinin nasıl gittiği ve ne gibi tepkiler aldığına ilişkin soruya yanıt verirken, “Aslında bizler her zaman söylediklerimizi bu seçimde de tekrarlıyoruz. Ama her zaman söylediğimiz doğruları seçimlerde daha etkili söylemeye çalışıyoruz.” dedi.
Tekerek, seçmenin düzen partilerine olan tepkisini ise “Komünistlere oy vereceğim diyenler dışında hemen hemen hiç kimse oy vermeye niyetlendiği partinin ya da adayın arkasında kararlı bir şekilde duramıyor, o tercihi savunamıyor. Komünistlerin yaptıkları yapacaklarının garantisidir.” diyerek ifade etti.
Komünist adayla röportaj şöyle:
Türkiye Komünist Hareketi, seçimlere girmek için YSK’nin çizdiği kuralları zorlamaya çalıştı. Ancak bu süreçte gördük ki YSK siyasi partilerin önünü açmak yerine, önüne geçiyor, her adımda dayanağı olmayan kurallar getiriyor. Biz bu bürokratik engelleri aşmaya uğraşmak, kaynaklarımızı tüketmek yerine, kaynağımızı tarihsel mücadelemize ayırmak istedik. YSK’nin koyduğu kanunsuz hukuklarla uğraşmak yerine bu seçimlerde parti olarak giremediğimiz için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na bağımsız komünist aday olarak giriyorum.
Sosyalizm bu ülkenin geleceğini değiştirecek tek seçenektir bize göre. Kapitalizmin, düzen partilerinin yalanlarına karşı emekçileri savunmak, işçilerin çıkarlarını göstermek için, halkı iki sağ ittifaktan birine mecbur bırakmamak için seçimlere girmiş bulunuyoruz. Bu oyların güçlü ve anlamlı olması için uğraşıyoruz. Bizim aldığımız oylar bunun için değerlidir ve asla boşa gitmeyecek oy buna verilen oydur.
Aslında bizler her zaman söylediklerimizi bu seçimde de tekrarlıyoruz. Ama her zaman söylediğimiz doğruları seçimlerde daha etkili söylemeye çalışıyoruz. Örneğin, sosyalizm vurgusunu ‘Yağma yok, sosyalizm var’ çağrısı ile belirtiyoruz. Emekçilerimizi bu düzenin değişmeyeceğine inandırmaya çalışıyorlar. Biz bu seçimde Toplumcu Yerel Yönetimler Manifestosu yayımladık ve ilk olarak bu düzen değişmeden kurtuluş olmayacağını söylüyoruz.
Komünistlere oy vereceğim diyenler dışında hemen hemen hiç kimse oy vermeye niyetlendiği partinin ya da adayın arkasında kararlı bir şekilde duramıyor, o tercihi savunamıyor. Komünistlerin yaptıkları yapacaklarının garantisidir. 1980 öncesinde Fatsa’da, sonrasında Ovacık’ta ne yapıldıysa daha da iyisini yapacağız. Rantı, yağmayı, talanı durduracağız. Eğer oy bir tercih ise, oy bir tavır ise hangi tarafın güçlenmesini istiyorsak ona basmalıyız mührü. Bizden olmayana, bizi hiçe sayanlara, halkı müşteri sayanlara karşı oylar sosyalist siyasete verilmeli.
Orada halk meclisleri var, orada kaynakların halk yararına kullanılması var, orada ihalenin önüne geçme iradesi var. Biliyoruz ki bu sömürü sistemi kökünden değişmeden yerelin tam olarak kurtuluşu söz konusu olamaz. Ama yerelde komünistlerin varlığı, düzen partileri ile komünistler arasındaki farkı belgeleri ile göstermek açısından da yolumuzu açıyor ve aydınlatıyor…
Bu haber en son değiştirildi 5 Mart 2019 15:53 15:53
Bayram dolayısıyla İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşen DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, “Biz masanın İmralı'da…
Sınavları geçen ancak mülakatlarda elenen öğretmenler, MEB önünde oturma eylemi başlattı. Öğretenler, eğitim bakanından sorunu…
Anne Baba Dayanışma Ağı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla Türkiye genelinde başlayan protestolara katılan öğrencilerin…
Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olarak oluşturulan Yatırım ve Finans Ofisi'nin başkanlığına eski Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, iktidara yakın Yeni Şafak'ın "daire karşılığı oy" iddiasında bulunduğu haberini yalanladı.
AKP’li Konya Büyükşehir Belediye Meclisi, halk eğitim merkezi yapılması için MEB’e tahsis edilen eski belediye…