İbrahim Kalın: Bizim Esed rejimiyle resmi olarak bir görüşme, temasımız yok
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın açıklamalarda ''Barış Pınarı'' harekatına dair açıklamalarda bulunuyor.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada Türkiye’nin Suriye’de başlattığı operasyona değindi. Kalın, “Operasyonda öncelik askerlerimizin güvenliğidir. Operasyonla ilgili yapan kınamalar bizi hiçbir şekilde etkilemeyecektir” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien başkanlığındaki heyeti kabul etti.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleşen görüşme, yaklaşık 1,5 saat sürdü.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Beştepe’de Kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, “Barış Pınarı Harekatı, birçok oyunu eş zamanlı olarak bozmuştur” ifadelerini kullandı.
Kalın’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Barış Pınarı Harekatı, birçok oyunu eş zamanlı olarak bozmuştur. Dünyada dengelerin yeniden kurulduğu bir dönemde Türkiye’nin ulusal çıkarlarını esas alarak, bu hamleyi yapmış olması bazılarını şaşırtmış olabilir.
Harekat planlandığı gibi devam etmektedir. Barış Pınarı Harekatı’nı lekelemeye çalışanlar, Suriye’deki piyonları mevzi kaybettiği için sinirli, öfkeli ve komik halde bulunmaktadır.
Barış Pınarı Harekatı) Yaptırım tehditleri, kınamalar bizi haklı davamızdan vazgeçirmeyecektir. PKK Suriye’deki Irak’taki çeşitli kollarıyla bir taşeron örgüttür. Şu anda gürültü koparanlar aslında Suriye’deki piyonlarının mevzi kaybettiği için sinirli bulunmaktadırlar.
Kürt kardeşlerimizle terör örgütünü ayırdığımızı belirtmek istiyorum.
Barış Pınarı Harekatı, Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi hiçbir şekilde DEAŞ’ı korumayacaktır, güçlendirmeyecektir.
Türkiye’yi Barış Pınarı Harekatı konusunda eleştirenlere DEAŞ’lıları kimlerin neden bıraktığını sormak en tabii hakkımızdır. PKK/PYD DEAŞ’lı tutukluları batıya karşı tehdit olarak kullanmaktadır.
Birilerinin palazlandırdığı, yıllardır ortalığı istila eden, binlerce insanın kanına giren bu terör örgütünü (DEAŞ) Türkiye’ye fatura etmeye kalkmak, sorumluluğu Türkiye’ye yıkmaya çalışmak asla kabul edilebilir bir şey değildir.
Düne kadar örgüt dedikleri bu grubun şimdi nasıl rejimle ittifak yaptığını gördük. Barış Pınarı Harekatı oyunları nasıl bozmakta olduğunu görüyoruz.
DEAŞ’la mücadele sadece Türkiye’nin sorumluluğunda değildir. Tüm dünyanın sorumluluk alması gereken bir konudur. Gözümüzün önünde bir hukuk skandalı yaşıyor. DEAŞ’lı vatandaşı bulunan ülkeler, görmezden gelip ülkelerine almıyor. Bize gelmesinlerde ne olursa olsun tavrıyla yaklaşıyorlar. Biz 4 milyona yakın Suriyeli mülteciye ülkemizde ev sahipliği yaparken, yaklaşık 3 milyona yakın Suriyeli’ye de Suriye tarafında yardım ediyoruz. Yani 7 milyona yakın Suriyeli, Türkiye’nin koruması altında bulunuyor. Bu Suriye nüfusunun yaklaşık üçte birine tekabül ediyor. Bunu yapabilen başka bir ülke var mı?”
Hedeflerimiz açık ve nettir; Sınırımızı terör unsurlarından arındırmak, güvenli bölge haline getirdiğimiz yerlere Türkiye’deki mültecileri yerleştirmek.
(Suriye) Oradaki demografik yapıyı bozan ne Türkiye’dir ne de Barış Pınarı Harekatıdır. Demografik yapıyı bozan YPG/PYD’nin kendisidir.ABD’nin desteklediği, silahlandırdığı ve güçlendirdiği bu örgütlerdir. Demografik yapı dengesine dönecek.
“Hedefiniz ne? Ne kadar gideceksiniz?” gibi soruların cevabı bellidir. Barış Pınarı Harekatı hedeflerine ulaşana kadar, hız kesmeden devam edecektir.
Suriye’nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği ve sosyolojik dengeleri açısından da PYD/YPG tahakkümünün artık sonlanmasının zamanı gelmiştir.
Bazı çevreler “Bu harekat nereden çıktı” gibi söylemlerle harekatın hızını kesmek istiyorlar. Hiçbirinin bu harekatın uygulanması ve kararlılığında etkisi olmayacaktır.
(Münbiç’teki gelişmeler) Orada Amerikan bayrağının yerine Rus bayrağının geçip, PYD/YPG’nin, bir başka gücün kontrolü altında olması kabul edilebilir bir şey değil.
Rus tarafı hassasiyetimizi biliyor. Amerikalıların çekilme sürecini daha detaylı konuşacağız. Yarın Ruslar ile bir dizi temas olacak.
(PYD/YPG) Bugüne kadar Amerikan himayesinde, Amerikan bayrağı altında buraları adeta talan eden, kendi kendilerine buraların hükümdarlığını ilan eden örgütler artık bu rahatlığı bulamayacaklardır. Türkiye bu konuda son derece kararlıdır.
Amerikan yardımı gelmeden önce YPG/PYD gibi örgütlerin gücü yoktu. Suriye Kürtlerinin haklarını gözetmesi, oralara yatırımların yapılması konusunda uyaran ilk Cumhurbaşkanımızdı. Orada başka bir oyun oynanıyor. Bizim durumumuz bellidir. Oradan terör örgütü temizlendiğinde barış yerini bulacaktır.
Cumhurbaşkanımızın Pence ile görüşmeyeceğim demedi. Burada olan ABD danışmanı ile görüşmeyeceğini söyledi.
Bizim askerlerimizin can güvenliği söz konusu olduğunda Rusya’ya iletiyoruz. Bizim amacımız Astana ve Cenevre süreçlerini yerine getirip geçici bir yönetim kurulup iş başına gelmesidir. Bunun için çalışmalarımız devam edecek.
”ESED REJİMİYLE GÖRÜŞME”
Bizim Esed rejimiyle resmi olarak bir görüşme, temasımız yok.
Güncelleniyor…