Reklam
Kategoriler: Kadın

İKD’den Kuran Kursu’nda istismara kaşı eylem: Tarikat ve cemaat yurtları derhal kapatılsın!

Reklam

İlerici Kadınlar Derneği (İKD), Ümraniye’de faaliyet gösteren Fıkıh-Der isimli gerici derneğe bağlı yatılı Kur’an Kursunda yaşanan çocuk istismarına karşı “Bu utanca sessiz kalma, çocuk istismarına dur de!” çağrısıyla eylem düzenledi.

Süreyya Operası önünde gerçekleştirilen eylemde kadınlar “Tarikat yurtları kapatılsın”, “Cemaat yurtları kapatılsın”, “Fetvanız batsın kadınlar yaşasın” sloganları ile Kuran Kursunda yaşanan istismar skandalına tepkilerini gösterdi.

İKD tarafından yapılan basın açıklamasında, son yıllarda tarikat ve cemaatlerin ve bunların uzantısı kimi kuruluşların yatılı yurtlarında defalarca çocuk istismarı haberlerine tanık olunduğu belirtilerek “Yaşanan her vakadan sonra aynı senaryo işlemektedir. Bir fail bulunup günah keçisi ilan edilmektedir. Diğer sorumluların ve kurumların itibarları ve üstün çıkarları gözetilerek olayların üzeri örtülmektedir.” ifadelerine yer verildi.

“Yurt, yatılı Kur’an Kursu ya da başka isimlerle kurulan, çocuklarımızın uygunsuz koşullarda barındırıldığı, istismar haberlerinin eksik olmadığı, çocuklarımızın can güvenliğinin dahi sağlanamadığı tüm tarikat ve cemaat yurtlarına derhal el konulmalı, bu kurumların faaliyetlerine son verilmelidir.” denilen açıklamada “Artık yeter! Geleceğimizi karartanlara, çocuklarımıza şiddeti, istismarı, reva görenlere, bu kokuşmuş düzene dur deme vaktidir.” denildi.

İlerici Kadınlar Derneği’nin “Çocuk istismarına sessiz kalmayın, artık yeter! Tarikat ve cemaat yurtlarını derhal kapatın!” başlıklı basın açıklaması şöyle:

“Geçtiğimiz günlerde Ümraniye’de faaliyet gösteren Fıkıh-Der isimli derneğe bağlı yatılı Kur’an Kursunda çocuk istismarı yaşandığı ortaya çıktı. Daha önce yurtta kalan çocuklardan birinin şikayeti ile ortaya çıkan istismar suçunun birden fazla çocuğa sistematik şekilde işlendiği anlaşılmaktadır. Mağdur çocuklar ifadelerinde ayrıca şiddete maruz kaldıklarını belirtmişlerdir. Yapılan suç duyurusunun ardından dernek yöneticisi ve kurs sorumlusu Ömer Işıktekin ve eğitmenler Hacı Serkan Bektaş ile Tarık Bektaş çok sayıda öğrenciye cinsel istismarda bulundukları gerekçesiyle tutuklanmıştır.

Ancak faillerin tutuklanması yetmez. Ülkemizde çocuk istismarının çok yaygın olduğu bilinmektedir. Çocuklarımızın yaşamında onarılamaz travmalar yaratan ve izler bırakan istismar suçunun üzerine ciddiyetle gidilmelidir.

Bununla birlikte son yıllarda tarikat ve cemaatlerin ve bunların uzantısı kimi kuruluşların yatılı yurtlarında defalarca çocuk istismarı haberlerine tanık olduk.

Türkiye’nin gündemine oturan Karaman’daki Ensar Vakfı yurtlarında onlarca öğrencinin yıllarca istismara uğradığı ortaya çıkmıştır. Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ”bir kerelik yaşanan olay” diyerek alay etmiş, Ensar Vakfının itibarını kurtarmanın derdine düşmüştür.

İzmir Dikili’de ve Adıyaman Gerger’de, Süleymancılar olarak bilinen cemaatin yurtlarında yine yıllarca, sistematik olarak istismar vakalarının yaşandığı anlaşılmışken bu cemaate bağlı binlerce yurt faaliyetlerine devam etmiştir.

Tarikat ve cemaat yurtlarında yaşananlar bunlarla sınırlı değil. Konya’da yatılı Kur’an kursunda yaşanan patlamada 17 çocuğumuz yaşamını yitirdi. Aladağ’da çıkan yangında 11 çocuğumuz can verdi. Diyarbakır’da yatılı Kur’an Kursunda çıkan yangında 6 çocuğumuzu yitirdik.

Adana’nın Aladağ ilçesinde, 2016 yılının son gününde Süleymancılar cemaatine ait kız öğrenci yurdundaki yangında 11 öğrenci, 1 kadın eğitmen hayatını kaybetmiş, 22 öğrenci ise yaralanmıştı. Aladağ’daki faciada İlçe Milli Eğitim Müdürü’ne kınama cezası, son denetimde sahte rapor veren iki memura ise sadece birer günlük maaş kesme cezası uygulanmıştır.

Yaşanan her vakadan sonra aynı senaryo işlemektedir. Bir fail bulunup günah keçisi ilan edilmektedir. Diğer sorumluların ve kurumların itibarları ve üstün çıkarları gözetilerek olayların üzeri örtülmektedir. Diğer yandan tarikat ve cemaatlerin ailelere baskı kurarak şikayetçi olmasının önüne geçtikleri de bilinmektedir.

Türkiye’de ortaöğretim ve yükseköğretimde faaliyet gösteren 4 bine yakın özel yurt bulunuyor. Bu yurtların çok büyük bir bölümü Süleymancılar, Nakşibendi, Menzil, İsmail Ağa gibi tarikat ve cemaatlerin elinde. Milli Eğitim Bakanlığı’na ait yurtların sayısı ise 3 binin altında. Bu da gösteriyor ki devlet eğitim alanını boşaltırken, bu alanı tarikatlar dolduruyor.

Bugün ülkemizde tarikatlara bağlı yurt, Kur’an Kursu ya da değişik isimlerle faaliyet gösteren ruhsatlı veya ruhsatsız binlerce kurum bulunuyor. Bu kurumlarda milyonlarca çocuk tarikat ve cemaatlerin insafına terkedilmiş durumda. Genellikle yoksul ailelerin çocuklarını hedef alan bu gerici yapılanmalar geleceğimizi karartıyor. Geçmişte hizmet hareketi adıyla güçlenip semiren FETÖ’nün nasıl bir tehlike teşkil ettiği hafızalardayken bugün benzer yöntemlerle çocuklarımızı hedef alan örgütlenmelere izin verilemez.

Yurt, yatılı Kur’an Kursu ya da başka isimlerle kurulan, çocuklarımızın uygunsuz koşullarda barındırıldığı, istismar haberlerinin eksik olmadığı, çocuklarımızın can güvenliğinin dahi sağlanamadığı tüm tarikat ve cemaat yurtlarına derhal el konulmalı, bu kurumların faaliyetlerine son verilmelidir.

İhtiyaç sahibi çocuklarımızın barınma ihtiyaçları devlet tarafından, eğitimli personel eşliğinde ve denetimli şekilde sağlanmalıdır.

Çocuk istismarı ile mücadeleye buradan başlanmalıdır. Çocuklarımızın çıkarlarını ve geleceğini hiçe sayan ”9 yaşında çocuk evlenebilir”, ”bir babanın kendi kızından tahrik olabileceği” gibi gerici vaazlardan ve açıklamalardan vazgeçilmelidir. Yine çocuklarımızın merdiven altı sübyan mekteplerine mahkum edilmesinin önüne geçilmeli, ücretsiz kreşler açılmalıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarikat ve cemaat uzantısı gerici vakıflarla imzaladığı bütün protokoller, kayıtsız koşulsuz iptal edilmelidir.

Çocuk yaşta evlilik adı altında gerçekleşen istismarların önüne geçilmelidir. Çocuk yaşta evlilikleri meşrulaştıran gerici yayınlar durdurulmalıdır.

Artık yeter! Geleceğimizi karartanlara, çocuklarımıza şiddeti, istismarı, reva görenlere, bu kokuşmuş düzene dur deme vaktidir.

Bizler çocuklarımıza, geleceğimize göz koyanların karşısına dikilmeye devam edeceğiz. Gericiliğe boyun eğmeyeceğiz.”

Reklam

Önceki Haberler

Minguzzi cinayeti davasında beraat gerekçesi açıklandı

Kadıköy’de hayattan koparılan Mattia Ahmet Minguzzi davasında verilen iki beraat kararına ilişkin mahkeme gerekçesi kamuoyuyla…

3 Kasım 2025 16:45

Sözüm kime

"Uzmanlar küreselleşmeyi ,ABD’nin ekonomik, kültürel ve siyasi normlarının dünya üzerinde yayılması ve kabul edilmesi olarak…

3 Kasım 2025 16:03

Asgari ücretin 10 aylık kaybı 6 bin lirayı aştı

DİSK-AR, hazırladığı raporda asgari ücretin enflasyon karşısında eridiğini belirtti. Raporda, 2025'in 10. ayında asgari ücretin…

3 Kasım 2025 15:48

Memur ve emekli zammı için 4 aylık enflasyon farkı belli oldu

SSK ve Bağ-Kur emeklilerini ilgilendiren 4 aylık enflasyon farkı yüzde 10.25 olarak gerçekleşti. Memur ve…

3 Kasım 2025 14:48

ABD Büyükelçisi Tom Barrac: Türkiye ve İsrail arasındaki işbirliği daha da büyüyecek

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Barrack, Türkiye ve İsrail'in savaşmayacağını belirttiği açıklamasında “Türkiye ve İsrail konusunda bahse…

3 Kasım 2025 14:05

Evrensel’e silahlı saldırı davası: Hakimden ‘azmettiriciler’ için ek soruşturma kararı

Evrensel’in İzmir Temsilciliğine yönelik silahlı saldırının ilk duruşmasında tetikçi İsa Can Biler’in tutukluluğunun devamına karar…

3 Kasım 2025 13:57
Reklam