İlker Başbuğ 'Kanal İstanbul'u değerlendirdi
"Kanal İstanbul Projesi, Montrö ile kurulan düzenin bozulmasına neden olmamalıdır. Ayrıca, proje Türkiye’yi Rusya ile ABD arasında Karadeniz’de devam eden güç mücadelesine taraf haline dönüştürmemelidir."
26. Genelkurmay Başkanı emekli Org. İlker Başbuğ, ‘Kanal İstanbul’ projesine ilişkin “Montrö ile kurulan düzenin bozulmasına neden olmamalıdır” değerlendirmesini paylaştı.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Uğur Dündar’ın sorularını yanıtladı. Başbuğ, “Montrö Antlaşması ile Kanal İstanbul projesi arasında bir ilişki var mı?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Son yıllarda, ABD Karadeniz’deki varlığını arttırmayı istemektedir. Bunu bir kere unutmayalım. Bu nedenle, zaten ABD ile Rusya arasında Karadeniz’de bir mücadelenin sürdüğünü biliyor, görüyoruz. Ukrayna bugün için bunun öncelikli uygulama alanıdır. Montrö’nün amacı daha önce de ifade ettiğimiz gibi Türkiye’nin ve Karadeniz’e sahildar ülkelerin güvenliliğini sağlamaktır. Kanal İstanbul Projesi, Montrö ile kurulan düzenin bozulmasına neden olmamalıdır. Ayrıca, proje Türkiye’yi Rusya ile ABD arasında Karadeniz’de devam eden güç mücadelesine taraf haline dönüştürmemelidir. İlaveten Kanal İstanbul’un, Trakya’nın muhtemel bir savaşta savunulması üzerine yapabileceği etkiler de unutulmamalıdır. Umarım, bu noktalar dikkate alınmaktadır.”
Peki, Türk dış politikasının tespit edilmesi ve uygulanmasında sizce dikkate alınması gereken diğer temel kurallar nelerdir?
“Her şeyden önce dış politikanın uygulanması kendi gücünüze dayandırılmalıdır. Bu nedenle de milletin ortak değerler çerçevesinde bütünlük, birlik, beraberlik içinde olması ve ülkede güvenli, huzurlu ortamın varlığı çok önemlidir. İçeride bunu sağlayamayan ülkelerin dış politikada başarılı olması beklenemez. Milli menfaatlerin gerçekleştirilmesi için tespit edilen milli hedefler, milli gücün sınırları içinde olmalıdır. Milli gücün sınırları dışına çıkan milli hedefler peşinde koşulması, ülkeyi felaketlerle karşı karşıya getirebilir. Dış politikaya, ideolojik düşünceler, din ve mezhep açısından bakışlar çerçevesinde yaklaşılması yanlıştır ve tehlikelidir. Önemli olan, sadece ve sadece ülkenin milli menfaatleridir.”