İmamoğlu, işten çıkarılan işçilerle görüştü
İstanbul Büyükşehir Belediyesinden çıkartıldıkları gerekçesiyle eylem yapan işçilerin temsilcileri Ekrem İmamoğlu ile görüştü. İmamoğlu, "Seçime 20 gün kala, 1 ay kala ya da iki seçim arasında eleman alımını doğru bulmuyorum" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, işten çıkartıldıkları için Saraçhane’de belediye binası önünde eylem yapan gruptan 3 temsilci ile görüştü. İmamoğlu “Bu işin bir siyasi tarifi yok. Siyasi bir hamle değil bu. Bu süreçte özellikle karar verdiğimiz bir şey vardı. Bu seçim dönemindeki işe alımlarla ilgili adaletin, vicdanın işlemediğini düşünüyoruz. Bu konuda hukukun doğru, düzenli bir şekilde oluşması adına verilmiş bir karar bu. Şahsınızla, kişiliğinizle hiçbir ilgisi yok. Ben, o dönemde yetkili birisi olsaydım, seçime bir ay kala eleman alımına müsaade etmezdim” dedi.
“İHTİYACIMIZ OLUNCA YİNE PERSONEL ALACAĞIZ”
İmamoğlu, 2004 seçimi sonrasında değinerek “Aynı siyasi anlayışta olmasına rağmen, 2004 öncesi, 2004 sonrası binlerce insanı işten çıkardılar. Ama ben öyle yapmadım. Beylikdüzü Belediye Başkanlığım döneminde de seçime 1 ay, 1,5 ay kala işe alınanları çıkardım. Burada da aynı şeyi yaptım. Bunun, sizin hayatınızla, yaşamınızla, sizin tercihinizle, kaderinizle hiçbir ilgisi yok. Buralar benim şahsi malım değil. Tümüyle şeffaf bir düzen kurmaya çalışıyoruz. Bütün arkadaşlarınıza bunları söyleyebilirsiniz. Ben, her birinizin işle ilgili girişimini yenilemesini öneririm. İhtiyacımız olunca yine personel alacağız. Ben seçildiğimden beri 150 bin başvuru var. Peki o iki seçim döneminde kime duyuru yaptılar? Bir ilanla mı geldiniz buraya?” dedi.
“BAŞVURULARINIZI YENİLEYİN”
Temsilciler arasında yer alan kadın sözcü, “Başkanım, İSTGÜVEN Genel Müdürümüz Ahmet Can Buğday, bayramda bizimle bayramlaşmaya geldi. Bize mesaj yazdı. Hep beraber oturduk. Bize, hiç kimseyi çıkartmayacaklarını söyledi. Bizim 5 ay önce girmiş olmamız konu edilmedi. İçimizde AK Partili arkadaşlarımız da var, CHP’li arkadaşlarımız da var. Her partiden arkadaşlarımız var. Biz, çok zor durumda kaldık. Ahmet Can Bey, ‘Özellikle bayan güvenlik açığımız var. Eleman alacağız’ dedi. Biz çalışırken, iş başvurusu için insanlar gelmeye başladı. Benim 4 çocuğum var” diye konuştu. İmamoğlu, “Allah bağışlasın. Herkesin hayatla ilgili zorlukları var. 16 milyon insan için hayatın zorlukları var. Biz, bir düzen kuracağız. Bütün arkadaşlarınıza önerimdir: Eleme şeklinde yaptığımız düzenlemede, sizlerin başvuruları da mutlaka gözetilecek. Burada taahhüt ediyorum bunu. Arkadaşlarınıza bunu söyleyebilirsiniz. Bundan sonra yapacağımız her alımda, kim hangi partili, nereli, o, bu, şu, kökeni ne, mezhebi ne… Bu işlere biz girmeyeceğiz. Temiz bir dönem başlatacağız. Biz, şu alandayız: Hakkaniyetle, adil bir süreç yönetimi yapacağız. Seçime 20 gün kala, 1 ay kala ya da iki seçim arasında eleman alımını doğru bulmuyorum” yanıtını verdi.
“BU DÜZENİ TAMİR EDECEĞİZ”
Beylikdüzü’nde oturduğunu belirten diğer sözcü ise, “5 ay öncesinden bizi aldılar, gelin, bilmem ne. Şahsi adıma söylüyorum. Beylikdüzü’nde oturuyorum. Ben, her sabah 4’te kalkıp Çemberlitaş istasyonuna göreve gidiyorum. Ben, sizin belediye başkanı olduğunuz dönemi de biliyorum, orada yaşıyorum. Şimdi ben, ekmeğim için geldim buraya. 5 ay öncesinden bizi aldılar. Diyorlar ki, siyasi rant altında girdiniz. Ama benim siyasi eylemle ne alakam var, ne bir partiye gitmişim, ne bir partici ile tokalaşmışım” diyerek sıkıntılarını dile getirdi. İmamoğlu ise, “2 seçim sürecinde, 2 bin 700 civarında eleman alımı var. Bu kadar elaman alımı içerisinde sizin pozisyonunuz tek tek değerlendirilecek değil. Ne yazık ki bunu yapamam. Yani 3 arkadaşım için söylüyorum. Bizim baktığımız pencere şu. Dedik ki; şehit yakınımı. Çünkü özel hakları var. Engell mi? Ayırın dedik. Birinci derecede akrabası bizde vefat etmiş, işe almışsak, ki ben de Beylikdüzü’nde bu uygulamayı yapıyorum, yine yapacağım. Onu da ayırın dedik. İş başında ölmüş vesaire… Biz, burada sizi yok saymıyoruz. Sakın böyle bir şey düşünmeyin. Sizin suçunuz yok. Ama bu düzeni biz tamir edeceğiz” karşılığını verdi.
“ŞAHSİ SORUNUM YOK”
Üçüncü sözcü de “Bu noktada mağdur emekçiler olarak, bu süreçten sonra yeni alımlar olacaktır. İş olursa diye demiyorum. Bu noktada süreci yakından takip edeceğinizi beyan ediyorsunuz. Şimdi dışarıdan arkadaşlarımız bizden sözlü olarak seçtiği için bir cevap bekliyor. Dolayısıyla sorumuz şu? Yeniden bu alımlarda ihtiyaç durumu tespit edildiği takdirde dışarda bekleyen emekçiler öncelik tanınacak mıdır?” İmamoğlu, sözcünün sorusuna, “O arkadaşlarımıza not koyarız. Öncelikli analizlerini yaparız. Ve sürece katarız. O süreç nedir? Yazılımı mı, mülakat mı neyse. Süreci tam bilmiyorum. Kuruma göre değişiyor çünkü. Ben kendi şirketime eleman almıyorum ki. Kamuya alıyorum. Kamuya alırken kendi işinden bin kat daha titiz olmak zorundasın. Ve mutlaka bu süreç gözetilecek ve analiz edilecek. Tekrar söylüyorum. Gösteri hakkınız, kendinizi ifade etme hakkınız var. Ben başka bir gelenekten geliyorum. Bunların hiçbirisi bizi yaralamaz. Bu sizin hakkınızdır. Hakkınızı arayacaksınız. Bize yazın, dilekçenizi verin. Listenizi yapın. Bütün bunlar bizde gözetilir. Hak aramanın bir dili vardır. Onun dışında mücadele edin ve hakkınızı arayın. Zerre kadar kırgın değilim. Hatta üzülüyorum. Ama üzülürken de adil olmak zorundayım. ” yanıtını verdi.