Yol TV’de yayınlanan “Çağdaş Sinan Dağ ile Odak Noktası” programının bugünkü yayınına konuk olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Komünist Belediye Başkan adayı Aysel Tekerek, canlı yayında yerel seçimlere ilişkin konuşuyor.
Canlı yayında seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Aysel Tekerek sunucu Çağdaş Sinan Dağ’ın ” En çok karşılaştığınız eleştirilerden birisi ‘oyları bölüyorsunuz’ oluyor. Nasıl cevap veriyorsunuz?” sorusuna ”Cumhur İttifakı da Millet İttifakı da sağ ittifaklardır. Bugün içinde bulunduğumuz karanlık tablonun mimarlarıdır.Ülkemiz çok uzun yıllardır sağcılıkla yönetiliyor. Bugünkü sağ iktidar AKP’nin karşısında ise ona muhalefet olan ancak ranta talana itiraz etmeyen, sadece bunun bölüşümüne itiraz eden bir muhalefet var. Oyların bölünmesi eleştirilerini sormuştunuz, önceki seçimlerde bu türden eleştirileri çok alıyorduk ama bu seçimlerde çok karşılaşmıyoruz. Çünkü bir zorunluluk ilişkisi var, sağ dayatılıyor insanlara. Bugün CHP veya başka düzen partilerine oy verecek insanlar dimdik durarak bir heyecanla veya umutla oy verecekleri partileri savunamıyorlar.” cevabını verdi.
Tekerek sözlerine ”En çok seçimleri kazanabileceğinize inanıyor musunuz sorusuyla karşılaşıyoruz. Ben tabiki kazanmak isterim ancak bugün öyle bir karanlık var ki ülkede, bir seçimden daha çok onaylatmayla karşı karşıyayız. Sağ ittifakların dayatıldığı bir tabloda 31 mart akşamı sandıklardan komünistlerin çıkması elbette çok güzel olurdu. Bizler kazanma ihtimalinden daha değerli olanın düzeni değiştirme iddiasının güçlenmesi olduğunu düşünüyoruz. Ne sonuç çıkarsa çıksın bu ihtimal güçlendikçe kazananlar emekçiler, işçiler, kadınlar olacak, bundan eminiz.” diyerek devam etti.
”Bu seçimlerde sosyalistlerin de sözünün olduğunu söylüyorsunuz. Sizin sözleriniz neler?” sorusuna cevap veren Tekerek ”Bir yerel seçimden geçiyoruz ancak yerel seçim havası yok. Erdoğan da diyor genel seçim gibi bakmalısınız bu seçimlere diye. İnsanların Erdoğan’a oy veriyormuş gibi sandığa gitmesini istiyorlar. Yerel seçimler düzeyinde bakıldığında herhangi bir ittifaka insanların oy verebilmesi mümkün değil, o yüzden genel seçim gibi dayatıyor. Yerel seçim evet önemli ama bugün sorun ülkedeki ekonomik sistemdir. Herhangi bir düzen partisi yerelde kazansa da kazanımların bir sınırı var. Örneğin bugün ekonomik kriz söz konusu ve bu sistemde bunun emekçilerin sırtına yüklenmesinden başka bir şey yapmazlar. Bizlerin yerel seçimlere bakışı ülkenin iktidarına dönüktür, bu düzenin değişmesine yöneliktir.” dedi.
”Nasıl bir belediye yönetimi anlayışınız var?” sorusuna ise Tekerek şu sözlerle cevap verdi:
”Bir kere ihaleleri yasaklayacağız. Belediyecilik kamu hizmeti işidir. Şu an özele devredilmiş durumda. Özal’la birlikte ‘özel güzeldir’ dediler ama özel halkın kazıklanmasıdır. Kamucu belediye anlayışı, kamu hizmetlerinin kamu tarafından karşılandığı, ulaşımın ücretsiz olduğu, kültür sanata erişimin sağlandığı, konutların sağlıklı ve yaşanabilir olduğu, rantın değil halkın çıkarlarının önce geldiği, halk meclislerinin kurulduğu bir anlayış olmalıdır. Komünistlerin yönettiği belediye değil halkın yönettiği belediyeler olmalıdır. Projenin değil planlamanın olması gerekir. Bugün belediye gelirleri halkın cebinden çıkıyor. Yoksullukla boğuşuyoruz bir yandan diğer yandan cebimizdeki son kuruşa dahi göz dikiliyor. Bizim kuralımız halkın cebinden nasıl para çıkarılmaz olmalıdır.”
Kartal’da çöken binaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tekerek ”Kartal’da çöken binaya ilişkin çıkarılan imar affı var. İmar affı doğrudan devletin ve belediyelerin yanlış, hatalı yapılmış kural ve kaidelere uymadığı açık olan binaları kanun içine alması anlamına geliyor. Bunun sonuçlarını en çok depremlerde görüyoruz. Denetimsiz binalara emekçiler hapsedilmiş durumda. 9.210.000 bina TMOBB verilerine göre şu anda yıkılmaya müsait. Bizim bir binamız çöktü Kartal’da ve insanlarımız öldüler. Bugün hala hapsedildikleri sağlıksız konutlarda ölmeyi bekleyen binlerce emekçi var. Bir de yoksul insanlardan bu binalar için para alınıyor. Sonuç ortada ve devlet diyor ki ‘ben bundan sorumlu değilim’. AKP’nin seçim manifestosuna bakıyorsunuz, pembe bir profil sunuluyor. Sanki 20 yıldır onlar yönetmiyormuş gibi, sanki bu kanunları onlar çıkarmıyormuş gibi yaşanabilir kentler inşa edeceklerini iddia ediyorlar. Bunu ancak sosyalistler yapabilir. Sosyalist bir devlette barınmak haktır. Evlerimiz güvenli olacaktır, sağlıklı olacaktır ve bunun garantisini devlet verecektir. AKP iktidarında örneğin depremlere yönelik toplanma alanları yıkıldı. O toplanma alanlarına plazalar dikildi. Bugün sermayedarların toplanmasına gerek yok elbette ki. Onların evleri sağlıklı, saraylarda köşklerde yaşıyorlar. Öte yanda ise milyonlar alt yapısı olmayan, güvenliği olmayan yerlerde barınıyorlar.”
‘AKP halkçı gözükebilen bir parti, yeşil kentler, yatay mimariden bahsediyorlar seçim vaadi olarak. Ne düşünüyorsunuz?’ sorusuna Aysel Tekerek ”Yaşam alanlarını bas ettiği sürece AKP’nin yatay mimarisine de karşı çıkıyoruz elbette. Erdoğan bugünkü duruma ilişkin TMOBB’a sormuş mu ‘Nasıl bir şehir inşa edilmeli nerelerde hata yaptık?’ Tanzim satışlarında olduğu gibi AKP elinin kirini temizleme derdindedir. Bugün bakıyoruz AVM kuruluyorsa AKP’nin yandaşıdır, gerici bir vakıf kuruluyorsa halkın alanları devrediliyor örneğin. Yatay ya da dikey mimariyle bu durumu düzeltemezsiniz. Biz bu talan edilmiş yaşam alanlarındaki binaları yıkacağız. Parklar yapacağız, tiyatrolar kuracağız. Sosyalistler bu ülkeyi halkın emekçilerin çıkarına düzenlemeyi bilecekler. Bizler tiyatrolarda gericiliğin değil aydınlanmanın propagandasının yapılması, AVMler yerine, parkların, sinema salonlarının, toplanma bölgelerinin yaratılması, bütün bunların üstünde yağmanın talanın sömürü sisteminin bitmesi için çalışacağız.” cevabını verdi.
Bağımsız Komünist aday Aysel Tekerek’in konuşmasından diğer kısımlar şöyle:
‘’Trafik sorununu kimsenin çözemeyeceğini söyleyen Binali Yıldırım bugüne kadar neyi çözmüş ki bunu çözebilsin zaten? Daha doğrusu Yıldırım ancak sermayenin sorunlarını çözmekle ilgilenir. Ulaşım özellikle İstanbul’da ciddi bir sorun. Bir kere çok pahalı. Araştırılsın, bugün öğrenciler okullarına nasıl gidiyorlar? Yürüyerek gitmek durumunda kalıyorlar. Yetersiz bakiye diye bir şey var örneğin. O sevmediğimiz, sinirlerimiz bozan yetersiz bakiye sesini Sosyalistler bitirecekler öncelikle. Yeterli bir bakiye var çünkü. Türgev’e Ensar’a Okçular Vakfı’na milyonlarca dolar gitmiş. İstanbul halkının ücretsiz ulaşımına yeterdi oysa o paralar. Sosyalist belediyede her yere metro yapılacak, ulaşım ücretsiz olacak. Bugün devletin kaynakları yandaşlara gidiyor, savaş politikalarına ayrılıyor. Metro inşaatındaki işçiler ise işten çıkarılıyor. Halkla birlikte belediyeleri yöneten komünistler, ulaşım sorununu da çözer. Yolların kralı olduğunu söyleyen Binali değil.’’
”Halk Meclisleri konusunda, bizler belediyeleri yönetilecek yerler olarak görmüyoruz. Belediyeler halkındır, halkla birlikte işleyecektir. Bunun için önemli bir örneğimiz var: Ovacık. Ovacık’taki örnek burada da uygulanabilir. İstanbul çok daha büyük kaynaklara sahip. Orada da emekçilerle birlikte hayata geçirildi, burada da öyle olacak. İstanbul, Bağcılar’daki emekçilerin kentidir, mahvedilen Suriyelilerin bulunduğu bir kenttir, sabah erkenden kalkıp oradan oraya çalışmaya gidenlerin olduğu bir kenttir, emekçilerindir. Birlikte daha güzelini de yapabiliriz.’’
”Solun bir araya gelmesi ortaklaşması çok değerli bir istek tabi ki. Biz dört yerde aday gösterdik; İstanbul, Sakarya, Antep ve İzmir. Buralardaki diğer sosyalist adaylarla temelde aynı şeyi söyleyeceğiz ama neyi öncelediğimiz konusunda farklarımız olacaktır. Önemli değil, herkes canla başla çalışsın. Emekçilere başka bir seçeceğin olduğunu gösterelim, bu seçenekle halkın bağını güçlendirelim bu önemli. İnsanların kitlesel olarak kavgaya atılacağı zamana en önemli yatırım budur.”
”Yol TV’ye teşekkür ederim, ben inanıyorum ki bu düzen böyle gitmeyecek. Ezber bozulacak. Bugün Sosyalizm tek seçenek olarak karşımızda. Bunun büyütülmesine katkı sağlayan herkese teşekkür ederim.”
Bu haber en son değiştirildi 15 Şubat 2019 21:44 21:44
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jean-Pierre yaptığı açıklamada ne ABD'nin ne de Ukrayna'nın bölgedeki gerilimi arttırmada…
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikâyetiyle 11 yıl 8 ay hapis…
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eski basın danışmanı Ahmet Sever, Mustafa Varank’ın açtığı 'Ak trol' davasından…
"Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Fatih Altaylı, "Olağan ve alışık…
MHP’li vekillerin altın kaçakçılığı ve kara para iddiaları siyaseti karıştırdı. Bahçeli’nin tavrı, Dubai bağlantıları ve…
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak…