Karar yazarının Atatürk alerjisi: 'Ulu Önder' ne ara referans oldu?
Karar yazarı Hakan Albayrak, Ekrem İmamoğlu'nun seçimi kazanması sonrası Atatürk temalı mesajlarla kutlama yapılmasına kızdı.
AKP’nin ‘küskün’lerinin toplandığı, 23 Haziran seçimlerinde de CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nu üstü örtülü şekilde destekleyen Karar gazetesini seçim sonrası yapılan kutlamalarda Atatürk vurgulu mesajların öne çıkarılması rahatsız etti.
Karar yazarlarından Hakan Albayrak, “Mustafa Kemal’in askerleri” başlıklı yazısında, gazetesinin yakın olduğu Ahmet Davutoğlu’nun da AKP’ye yönelttiği bilinen eleştiri başlıklarını sıralayıp “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını muhakkak Ekrem İmamoğlu’nun almasını, AK Parti’nin muhakkak irtifa kaybetmesini, CHP’nin muhakkak irtifa kazanmasını gerektiren şeyler bunlar değil miydi?” diye sordu. ‘Küskün’ yandaş, daha sonra “Madem öyleydi; o halde İmamoğlu’nun / CHP’nin 23 Haziran seçiminde elde ettiği başarıyı niye Twitter’da -hepsi de TT olan- “Atatürk”, “Mustafa Kemal Atatürk”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” etiketli mesajlar paylaşarak kutladınız?” diye tepkisini ifade etti.
Yazısının devamında Atatürk dönemine yönelik liberal ve gerici ezberleri tekrar dillendiren Albayrak, ““Tek Adam”, “Ulu Önder”, “Ebedî Şef” kültü ne ara özgürlükçü demokrasinin referansı oldu?” ifadelerini kullandı.
Albayrak’ın yazısı, 17 yıllık AKP iktidarı ile birlikte cumhuriyetin CHP’yi de kapsayan gerici dönüşümü sağlanmış olsa da bu sürecin aktörlerinin Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine bağlı geniş kitlelerle yıldızının barışmasının imkansız olduğunu ortaya koydu.
Albayrak’ın yazısından ilgili bölümler şöyle:
“Pardon, demokratik hukuk devleti ilkesinin çiğnenmesi değil miydi sorun? Fikir ve ifade hürriyetinin ihlali değil miydi? Devlette ‘Tek Adam’ anlayışının hakim kılınması değil miydi? Meşru siyasi muhalefetin kriminalize edilmesi değil miydi? Milletin kutuplaştırılması değil miydi? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını muhakkak Ekrem İmamoğlu’nun almasını, AK Parti’nin muhakkak irtifa kaybetmesini, CHP’nin muhakkak irtifa kazanmasını gerektiren şeyler bunlar değil miydi?
Öyle demiyor muydunuz?
Madem öyleydi; o halde İmamoğlu’nun / CHP’nin 23 Haziran seçiminde elde ettiği başarıyı niye Twitter’da -hepsi de TT olan- “Atatürk”, “Mustafa Kemal Atatürk”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” etiketli mesajlar paylaşarak kutladınız? Sevincinizi, heyecanınızı, coşkunuzu bu şekilde ifade etmenizin mantığı ne? Mustafa Kemal’in iktidarda olduğu yıllar Türkiye’de özgürlükçü demokrasinin, insan haklarına saygının, hukuk devleti ilkesine bağlılığın tavan yaptığı yıllar mıydı size göre? O zamanki tek parti rejimini, hatta tek adam yönetimini en ileri demokrasi olarak mı görüyorsunuz? Her türlü muhalefetin vatana ihanet diye damgalanıp idamla cezalandırıldığı İstiklal Mahkemeleri’nde hukukun üstünlüğünün kitabı yazıldı diye mi düşünüyorsunuz? Basında iktidara eleştirinin “e”sinin yer almasını imkânsız kılan Takrir-i Sükun Kanunu sizce düşünce özgürlüğünün öbür adı mıydı?
“Tek Adam”, “Ulu Önder”, “Ebedî Şef” kültü ne ara özgürlükçü demokrasinin referansı oldu?
‘Ama o dönemin olağanüstü şartları…’ derseniz, ‘Ama bu dönemin olağanüstü şartları…’ diyene bir şey deme hakkınız kalır mı?
***
Klasik CHP’li refleksiyle karşı karşıyayız.
Kolayca değişebilecek bir şey değil bu.
‘Partideki değişime ayak uydurmakta müşkülatı olan taraftarların tavrı’ ile sınırlı bir mesele de değil.”